11

148 24 4
                                    

Saat gelene kadar oyalanmıştım, hoseok ile konuşmuştum ve namjoon ile biraz kitaplar hakkında konuştuktan sonra azıcık uyumuş olabilirdim.

Sonunda saat geldiğinde kalktık, bir saat uzaklıktaydı amk yeri, hızla ilerledim.

Sonunda geldiğimizde inşaata baktım, içeri girer iken diğerleri binanın etrafına dağıldı, ben içeri girdim, kapıda 'en üst kat' yazıyordu, kafamı salladım "seni öldürücem" diyerek merdivenleri çıkmaya başladım, 8. Kat en son kattı.

Son merdiveni çıktığımda durup derin bir nefes aldım, karşıya baktığımda sandalyenin üstünde not ve bir şişe su vardı, kaşlarımı çattım "ne planlıyorsun" sandalyenin yanına gittim, notu alarak açtım  "yolmuşsundur su bıraktım, oturda iç" notu buruşturdum "benimle dalga mı geçiyorsun jay" dediğimde bir ses etrafta yankılandı

"Ayıp ediyorsun yooniee"

"Çık ortaya, tabi o kadar cesaretin varsa"

"Bende ortaya çıkacağım zaten, beni yakalamanı beklemek sıkıcı olmaya başladı bebeğim"

"Bana bebeğim deme iğrenç yaratık, neredeysen karşıma gel"

"Tamam tamam, önce otur bakalım"

Suyu alarak masaya oturdum.

"Suyu içebilirsin, gerçekten senin için koydum, zehir yok"

"Neden sana güveniyim Jay?"

"Bilmem, o kadar hukukumuz var değil mi?
Hem sana neden yalan söyliyeyim ki yoonie"

"Kes sesini de karşıma geç"

"Tamam ama  kalkma zahmetine girme, sonra altındaki bomba patlar, sexy vücudun parçalanmasın"

"Seni oruspu çocuğu"

"Küfür edince altında inlemek cazip geliyor yoonie"

Duvarın arkasından çıktığında sinir ile baktım, maskesinden sadece gözleri görünüyordu, siyah tulum giymişti ve sesi kalındı, cihaz ile yaptığı belliydi, karşıma oturdu "nasılsın" diyerek güldü.

Elimdeki şişeyi sıktım "neden şimdi çıkıyorsun ortaya? Budamı oyunlarından biri"

"Bak, bir karar aldım, baktım ki benim hırçın polisim beni bulamıyor bende işini kolaylaştırayım"

"Bana bak sapık, kurşun manyağı yaparım seni"

"Biliyorum, yapacağını biliyorum"

Çaresiz sesini duyduğumda kaşlarımı çattım, neyin duygulanmasıydı bu? Çaresizlik ses tonunu sevmiyordum, tamam belki hoseok sex sırasında söylüyordu onu seviyordum ama başkasından duyunca sinir oluyordum.

Tanrım bu durumda bile hoseok'u düşünüyordum kafamı salladım

"Bilmen iyi, çünkü sana bir an bile acımayacağım"

"Ben hep abimi kıskanırdım yoonie, hep hayali binaları patlatmaktı, garip bir hayal ama hayaldi işte. Bende hayalini bile kıskandığım için bina patlatmak için gerekli şeyleri araştırdım, bağlantılar buldum. Ve kıskandığım hayali gerçekleştirdim, ilk defa onu geçmiştim ama o uyuşturucu bağımlısı oldu, aileden beni attı. Bunlar umurumda olmadı çünkü ben onu geçtim, ben onu geride bıraktım. Heves ile başladığım işte ustalaştım ama artık yoruldum. Hem kendime yalan söyleyerek hem sana yalan söyleyerek. Yoruldum"

"Bana yalan söyleyerek mi? Ne sikimse umurumda değil oruspu çocuğu seni mahfedicem"

Kalkarak kafasını salladı, pencereye gitti. Derin bir nefes aldı

"Burada sonlandıralım ha, yine görüşürüz yoonie"

Yanıma gelerek zarf'ı önüme koydu, elini çeneme koyarak "özür dilerim, üzgünüm, bilmiyorum, tek bildiğim senden ne kadar özür dilersem yetmeyeceği" dediğinde bileğini tuttum "kimsin sen" diyerek diğer elimi kaldırdığımda tuttu "zamanı geldiğinde görüceksin" geri çekildi.

Parcereden atladığında eğilerek zarfı aldım
"Altında yanıp sönen ışık lazer sadece, bomba yok pisicik:)" eğilerek kutuyu aldım "seni geberticem piç" diyerek kutuyu duvara attım.

Grup araması yaptım "koşan, kaçan kimseyi gördünüz mü?"

"Nj : tek bir insan yok"

"Jm - jk : burasıda boş"

"Tamam"

Telefonu kapatarak kalktım "deliricem cidden deliricem" diyerek aşşağı inmeye başladım.

Neden özür diledi bilmiyorum ama ona asla acımayacağım.

/

sope : criminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin