17

176 28 19
                                    

Hoseok odaya alındığında önce jin ve taehyung girdi, daha sonra jimin, jungkook ve namjoon girdi, muhtemelen tanışıyorlardı.

Onlarda çıktığında yutkundum, namjoon "biz dinlenmek için evlere dağılalım, yoongi refagatçi zaten" onayladık, onlar gittiğinde biraz daha yerimde oturdum, korkuyordum, ya beni istemezse diye korkudan ölücektim.

Yutkundum ve kapıyı açarak içeri girdim, beni gördükten sonra kafasını eğdi, kapıyı kapatarak yanına yaklaştım "nasılsın" yutkundum ve ona baktım.

Ellerine bakarak "iyiyim"  kafamı salladım "bizi çok korkuttun, çok korktum" yanına yaklaştım "bana küsüp gidersin diye uyuyamadım, sana bir şey olucak diye delirme noktasına geldim" söylediklerimden sonra gözlerini gözlerime kaldırdı "sana asla küsmem, benden nefret etmen den korktum" güldüm.

Elimi uzattığımda tuttu "asla senden nefret etmem, ister Jay ol ister başkası, ben senden asla nefret etmem, Jay olduğunu bilseydim seni korurdum, ne pahasına olursa olsun korurdum" gözleri doldu "özür dilerim" ağlamaya başladığında kendime çekerek dudaklarını öptüm, ellerini kollarıma koyarak karşılık verdiğinde canlanmış hissediyordum, benim yaşamım onun dudaklarıydı.

Ayrıldık, anlını öptüm "seni seviyorum, çok seviyorum hoseok" güldü "bende seni seviyorum yoongi" geri çekildim, yanaklarını avucuma alarak okşadım "tanrı seni bana bağışladı ya gerisi önemli değil" sarıldığında beline kollarımı sardım.

Burnumu saçlarına daldırıp kokusunu derince içime çektim, yanağını sıkıca öptüm "seni seviyorum, çok seviyorum hoseok, ben sensiz yaşayamam" gözlerini öptüm "gözlerine bakıp o ışıltıları görmeden yaşayamam" dudaklarını öptüm "dudaklarını öpmeden canlanamam, ölüden farkım kalmaz" burnumu boynuna bastırdım "kokun olmadan nefes almamın bir önemi yok" gülerek anlımı öptü.

Ellerini yanaklarıma koydu "yoongi seni seviyorum, seni her şeyi göze alıcak kadar çok seviyorum ama ben Jay' im ben" dudaklarını öptüm, Jay olması umurumda değil, başkasını hapse atardım ama asla hoseok'u bırakmazdım, asla.

Elimi saçlarına daldırp kızıl tutamları okşadım, geri çekildim "Jay olman umurumda değil, gerekirse başkasını hapse tıkarım ama sen olmadan ben yaşayamam" gülerek kafasını eğdiğinde kalktım "yemek getiricem" elimi tuttu "onlar getirir, yanımda kal" gülerek yanına oturdum.

Sarıldığında geri giderek uzandım "bu ânı çok özledim" parmağını omzuma bastırdı "ben yok ken ne yaptın?" elini tutarak öptüm "müdürden izin aldım, seni gizledim, Jay' in kaçtığını söyledim, gece, gündüz seni bekledim, uyuyamadım, sana bir şey olucak diye çok korktum, jin ile aramız limoni, taehyung hepimize destek olmaya çalıştı, arkadaşlarını sevdim ama jin'i daha az seviyorum, beni neredeyse öldürücekti" gülerek kafasını kaldırdı.

"Jin bana taehyung kadar değer verir, bizi bir tutar, onlar benim ailem oldular" anlını öptüm "fark ettim" parmağını çeneme koydu  "seni hissetmeyi özledim, rüyamda sadece sen vardın ama rüyada olduğumu biliyordum, o zaman gerçekten benim dünyamın sadece senden ibaret olduğunu anladım" gözleri dolduğunda gülerek yanağını okşadım "ağlama bebeğim, bizim dünyamız bir, bizim kalbimiz bir, nefesimiz bir, birimiz olmazsa diğerinin yaşamasının ne anlamı kalır ki, ağlarsan ne kadar üzüleceğimi biliyorsun" kafasını salladı.

Kapı çaldığında kalktım, hemşire yemek getirdiğinde teşekkür ettik, masayı ayarladım ve karşısına oturdum, yüzünü buruşturdu "bunlar ne be" güldüm "ye hadi" kafasını salladı "asla yeme ben bunu, şuna bak" derin bir nefes aldım "ne istiyorsun?" güldü "sprite, pizza, biraz da çilek" kafamı salladım, jungkook'a yazdım, hızlı ve gizlice gelmesini söyledim, onaylamıştı.

"Gelicek ama bari pilavdan biraz ye"  dudaklarını sarkıttı "tamaam" kafasını salladığında gülerek yanağını okşadım ve çubukları alarak yedirmeye başladım, yüzünü ekşiterek "tuzu yok" güldüm "hastane yemeği hoseok, tabiki tuz olmayacak" omuz silkti, biraz daha uzattığımda kafasını çevirdi "yah yeter" geri tabağa koydum çubuğu.

Kalkarak masayı kenarı çektim, yanına oturdum, sarıldığında anlını öptüm, yanağını okşadım "kilo almalısın" kafasını salladı "alırım" gülerek dudaklarını öptüm boynuma sarıldığında belini okşadım, ayrıldım ve kaldırarak kucağıma oturttum. 

Yeniden dudaklarımızı birleştirdiğinde gülerek sıkıca sarıldım,  kapı açıldığında geri çekildik, jungkook "ben geldim" diyerek çantayı yanımıza koydu "hoseok iyimisin" güldü, hoseok "evet, teşekkür ederim" dediğinde  jungkook "ben gidiyim, hemşire bana fazla güvenmedi"  gülerek onayladık "görüşürüz" dediğimizde odadan çıktı.

Bende hoseok'a istediklerini yedirdim, doyduğunda etrafı topladım ve uyuması için saçlarını okşadım.

/

sope : criminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin