2

1.6K 86 28
                                    

Bindiğim araba mı yavaş gidiyor yoksa yol mi bitmek bilmiyor?
Evet araba! Şuan da çok sevgili yeni ailem ile yeni , sıcak yuvamız gidiyorduk.

2 saat öncesi aklıma gelince göz yaşlarıma hakim olamıyordum.

2 saat önce

Doktor sonuçları yanımızda son kez gözden geçirerek okudu.
Ve daha bize dönüp konuşmaya başladı. Ben hariç kimsede bi tedirginlik veya endişe görmemek beni gersede susmayı tercih ettim.

"Sonuçları üç kez gözden geçirdim ve Nazlı hanımın, Botan beyin kızı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yaşanan karşılıklar dolayı bütün hastane adına özür dilerim. Fakat şöyle bir sorunumuz var ecrin hanım Nihat beyin kızı değil o gün sadece 2 doğum değil 4 doğum gerçekleşmiş bunun için diğer aileleri de çağıracağız."

Şimdi ki zaman

Ondan sonrası tam bir facia idi Nihat denen gereksiz varlığın bağırıp çağırması benim öz babam çıkan adamın doktora saldırması ve sözde öz annem olan ezo hanımın bayılması derken anca 2 saate çıkmıştık.

Ve en önemlisi son durağımızın Urfa olmasıydı!
Canımı yakan ise yıllardır annem sözde annem olan kadının beni öylece ortada bırakmasaydı. Kendisinin gerçekten kızı olmadığımı öğrenince herşey değişmişti gözünde, beni es geçerek sadece öz kızını odaklanmıştı.

Arabanın durmasıyla gözlerimi açtım. Güzel manzaralı bir kafeye gelmiştik. Herkesin inmeye başlamasıyla onları takip ettim.
Ecrin denen kızda bizimle gelmişti. Bana ufak ufak çekingen bakışlarının farkındaydım. Ecrinin öz ailesi gelene kadar urfada eski hayatına devam edecekmiş.

Hepimiz bir masaya geçip oturduk ve siparişlerinizi verdik. Masada soğuk rüzgarlar ediyordu.

"Alanın ne kızım?"diyerek söze girdi ezo hanım. Samimiyetsiz bir şekilde Gülümseyerek cevap verdim."sayısal efendim."dememle yüzü düşmüştü.
Gülümsememe mi takılmıştı yoksa efendim dememe mi ayırt edemesem de sorun etmedim.

"Efendim değil kızım anne diyebilirsin, sonuçta biz senin aileniz. Biliyorum, farkındayım zor bir durum fakat üstesinden gelemeyeceğimiz bir şey değil." Dedi ezo hanım.

Tam konuşacağım sırada baba bey konuşmaya başladı." Bence şuan aramızda ki resmiyeti ve mesafeyi korumak daha iyi olur."

Hah haspama bak sanki be çok meraklıyım sana.

Meraklısın Naz.

Kes sesini ses!

Ecrinin güler gibi çıkan sesiyle -ki içten içe kahkaha attığına şuan eminim- Ezo hanım her ikisi de ters ters bakmakla yetinmişti.
Diğer iki sarışın çocuk ise sessizlerdi. Fakat birinin gözündeki o alaycı ifadeyi yakalayabilmiştim.

Siparişlerimiz geldikten sonra kimse konuşmadı.
Yeme içme faslı bitince herkes ihtiyaçlarını karşıladı ve kafeden çıktık.
Herkes arabay doğru yürürken botan bey en arkada beb ise bu önündeydim.

Tam arabaya binecektim ki kolumu çeken adamla sarsıldım. Açık kahve gözleri benim üzerimde olan botan eroğlunun nefreti elle tutulur cinstendi.

"Aç kulaklarını beni dinle küçük. Sakın bende sevgi bekleme, buraya bile sırf ezo istedi diye geldim. Benim tek bir kızım o da ecrin başkası yok anladın mı?"demesiyle gözlerim dolu olmasına rağmen kaşlarımı çatmıştım.

Birde ağla istersen Feriha.

Diyen İç sesimle gülmeye başladım. O da olmazsa beni ayakta tutacak kimse olmayacaktı.

Yüzüme alaycı tavrımı takınarak cevap verdim.

"Oradan bakınca hiç tanımadığı bir adamdan sevgi bekleyecek bi kız gibi mi görünüyorum botan bey? Eğer öyle bir izlenim verdiysem şimdiden söylemek isterim ki: zerre kadar umrumda değilsiniz ne siz ne karınız ne de pek sevgili aileniz." Diyerek düzenbaz Dudaklarımı büktüm.

Öfkelendiği her halinden belli olsada sesimi çıkartamadı ve araba bindi. hemen arkasından bende bindim.

Saatler geçen yolculuğumuz da sonunda gelmiştik.

Geldiğimiz yere bakmak için kafamı kaldırınca gördüğüm yerde yutkundum.

Tamamen filmlerde gördüğüm  evlerden olabilirdi.

Acaba burada hiç çekim yapıldı Nazlı?  Çok tanıdık geliyor.

Bilmiyorum iç ses içeri girince anlarız artık. Ulan eve bak yavru gibi bilseydim daha önceden DNA testini ben yaptırıp erkenden gelirdim.

Ezo hanım gülümseyerek yanıma geldi ve koluma dokundu.

" evine hoşgeldin bebeğim."Dedi. Bu samimiyeti, içimi sıcacık yapsa da hemen bağlanmak istemiyordum.

"Umarım, hoşgelmişimdir." Diye mırıldandım.

Diğerleri hızla içeri girerken, biz ezo hanımla yavaş yavaş gidiyorduk.

İçeri girdiğimizde fazlasıyla kalabalık bir aile olduklarını fark etmiştim.
Botan bey yaşlarında belkide ondan  küçük iki adam ezo hanım  yaşında iki kadın vardı.

Umarım iç güveysi değildir kimse Nazlı! Çekemezsin valla kimseyi.
Hah! ne çekmeyecekmişim be sanırsın evlenmişiz. öffff yia.

Kadınlar bana gülümseyerek baksada diğer bey amcalar pek sakin değil gibiydiler.

Yok ben bunların ebesini...

Ecrin başka bir çocuğun kolları arasındaydı.

Kaç tane lan bunlar. Kaç kişiyi taktın peşine Nazlı.

Üstelik sadece bu çocuk değildi.

İçeride 4 erkek daha vardı. Aklım iyice karışmaya başlayınca ezo hanıma döndüm.

Fakat söyledikleri ile yerime mıhlandım.

"Tanıştırayım kızım, abilerin."Dedi. Yok artık.






Sizce Nazlı ve ecrin arasında nasıl bir bağ olur?
Çekişme yaşanır ?

Sınav haftam olduğu için yazamıyorum.

ÜVEY Mİ NE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin