"Sen..." Diyen botan bey, donuk bir şekilde suyu doldurup vana verdi.
Eveeet adamın da dengesini bozduğumuza göre devam edebiliriz.
Ne sanıyorlardı ki dün olanların yanlarına kalacağını? Ne yapıp ne edip botan babama bir şekilde kendimi kabul ettirmeliyim gerisi hâllolur nasıl olsa.
Kahvaltı boyunca kimseden ses çıkmamıştı. Ecrin ara sıra bana gülümseyerek bakıyor önüne dönünce de çenesini sıkıyordu.
Kıza bak manyak amk.
Kahvaltımı bitirdikten sonra kalktım.
"Sana etrafı gezdireyim Naz. Akşama yemeğinden sonrada okul alışverişte çıkarız." Ecrinin söylediğine cevap, ezo annemden gelmişti.
Üft annem ha! Öle olsun Nazlı.
Aman beee kadın herkesten iyi, göreyim seni.
" mükemmel bir fikir. Hemen Nazlı'nın kıyafetlerini de alırız. Hiçbir şeyi yanında getiremedi."
Fena fikir değildi.
" sizde geliyorsunuz çocuklar babanızı bu akşam Azad ediyorum." , " Azad kim?"
Bombastic Side eye
Annem pek sevgisiz babama göz devirmekle yetinirken demir abim kusar gibi bir hareket yapmıştı.
Tabii bunu yapmasıyla ensesine şaplak yemesi bir oldu.
Bu muameleyi haketmediğini düşünen demir ve fermanin şaplak kavgası fazlasıyla uzun sürecek gibiydi.
Bu yüzden onları bırakarak ecrin ile birlikte dışarıya çıktık. Avlusu büyük olan konağın içinde yarım saate yakın dolaştık.
" birde çiftlik var biliyor musun? Atlar , koyunlar , minik minik kuzular. Hepsi mükemmel Naz." Ecrinin hayvan sevgisi gözlerinden okunsada ben onun gibi düşünmüyordum.
" Ben pek sevmem." , " öyle mi." Samimiyetsiz mi yoksa memnuniyetsiz mi olduğunu çözemediğim Bakışlarını benden çekerek uzaklara bakmaya başladı.
" sence ailem seni kabullenir mi bir gün?" , " ya da beni bırakır mı?" , belkide ölüme terk ederler." , " tıpkı onlar gibi."
Kendime sorular soruyor, ve konuşmaya devam ediyordu. Transa girmiş hali beni bir an korkutsada sesimi çıkarmadım. 'Ailesinin' beni kabul edip etmeyeceğini bende bilmiyordum.
Kabul etselerde asla ecrin gibi sevilmem sanırım.
Aniden gelen silah ve ardından bağırış sesiyle birlikte ikimizde çığlık atmıştık.
Noluyor bu sektirdiğimin yerinde Nazlı?
İkimizde sesin geldiği yere gittiğimizde ferman abinin eline yapışmış bir kız ve her ikisine silahlar çekmiş koskoca adamlar vardı. En yaşlı olanı elimde tesbihiyle kibirli bakışlarıyla herkesi süzüyordu.
"Olan olmuş bir kere kızında gönlü var. Madem yemişler bir halt adam gibi düzeltmek yakışır bizede. Kadının , çocuğun olduğu yerde silah mı çıkar cemşit ağa!" Babamın sert ve gür sesiyle konuşması ile cemşit denilen ağa kılıklı adam babama ters ters bakıyor ve elindeki tesbihi sıkıyordu.
" Asla böyle bir şey olmayacak ya kan dökülür ya da berdel başka hiçbir yolu yok. Oğlun nasıl kirlettiyse öyle temizleyecek namusumu." ( iyy midem bulandı jdosjdjd ben kim aşiret kitabı kim ya ksjsjsjs al sik namusunu )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY Mİ NE!
RandomGerçek ailem kurgusudur. Noktalama ve yazım yanlışı olabilir. Eğlence amaçlı yazılmıştır. keyifli okumalar