4. bölüm Cenaze

205 17 2
                                    


"Olmaz..." Önüme konan belgeleri itip başımı iki yana salladım. "Bu işi alamam."

Gözlerim ısrarla incelemem için bana doğru itilen dosyaya odaklı kaçamak bakışlar atıyor evet demeyeceğime dair vicdanıma güven vermeye çalışıyordum.

"On bin...."

"Yok, gerçekten yapamam." Bir kez daha başımı salladım. Kısık gözlerle dosyaya bakarken elimize geçecek nakit on bin liranın bize ne kadar yardımcı olabileceğini düşünmemeye çalışıyordum.

"Yirmi bin lira."

"Rakamı ne kadar artırdığınızın bir önemi yok." Kısık ses tonum çatal çatal çıkmış söylediklerime benimde inanmadığımı ele vermişti. "Böyle bir işi alamam." Kendimi ikna etmeye çalışır gibi bir halim vardı. İçimden konuşmam gereken şeyleri sesli dile getiriyor aslında kandırılmaya ne kadar açık olduğumu ele veriyordum. "Tamam para deyince akan sular durur gözüm döner ama bu iş başka..."

"İşinin ehli biri olduğunu geçimini karalama kampanyası yürüterek kazandığını sanıyordum. "

Yüzüme çekinmeden gerçekleri vuran kadın bozulmama aldırmadı. Konuşmayı olabildiğince kısa tutmak istiyor uygun bir fiyat sunarsa kabul edeceğim teklifi öne sürmeye devam ediyordu

"Otuz bin..."

Sandalyemi yavaşça geri ittirip ayağa kalktım. Biraz daha beklersem birkaç kuruş üste çıkması halinde ikna olabilecek gibi hissediyordum.

Evet yanlış duymadınız. Kuruş dedim lira bile değil.

"Kararım kesin." Sahip olduğum son güce sığınıp çıkışa yöneldim.

"Elli bin..." Zihnimde yankılanan rakam beynimin duvarlarına çarpıp dururken kocaman açılmış gözlerle arkama döndüm.

Sanki sıradan bir konuda gelişigüzel bir pazarlık yapar gibi davranan kadın kahvesini içerken yutkunmayı dahi başaramadım. "E-eelli bin..."

Parmak ucunda tuttuğu fincanı masaya bırakıp yukarı bana kaldırdı. "Kişi başı." 

Son cümleleri nefesimi hızlandırırken yüzünde beliren gülümseme başından beri eninde sonunda ikna olacağımı bildiğini düşündürüyordu.

#####

"Kişi başı elli bin..." 

Söz konusu para olduğunda matematik olimpiyatlarına katılmaya hazır beynim heyecandan rakamı ikiye üçe  çarpmayı beceremeyecek kadar saf salaktı.

"Amar'ı da dahil edersem eğer..." Yüzümde ki gülüş o kadar korkutucu bir hal almış olmalı ki mahallede top oynayan çocuklar korku ile benden uzağa kaçtı. 

İçlerinden birkaçı annelerine bağırmış havada salladığım biz üç kişiyiz imalı parmağımın dudağıma örtünmesine neden oldu.

"Acaba Miran'ı da dahil etmem mümkün mü?"  Rakamı olabildiğince büyütmeye çalışan yanım dur demezsem Amar'la ev arkadaşı Miran'dan başlayarak vilada teyzeye kadar giden bir ortak listesi oluşturabilirdi.

Eve doğru attığım adımlar hızlanmış zihnim ölü bir insanın cenazesinden para kazanma çabamı yargılamaya başladı.

"Yaşamak için bazı şeyler yapman gerek..." Apartmandan içeri adımladım. Ortamda ki sessizlik yine bir şeylerin yolunda olmadığını bağırırken çok değil birkaç saniye içersisin de huruzsuzlanmama neden olan sessizliğin nedenini anlayacaktım.

"Ekin Hanım..." Elimde anahtar içeri girmem için açılan kapıya baktım. Eve geldiğimde beni dostumun karşılamasını bekledim. Gördüğüm kişi ile birkaç adım geri kaçma ihtiyacı duydum ama başarılı olamadım.

Aşk SakızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin