9. Bölüm Karpuzcuk...

135 13 1
                                    

"Evladım avcum kadar kıza ben ne yapmış olabilirim ki?"

Kulağımda Kartal Bey Amca'nın gittikçe artan sesi kendime gelmeye çalıştım. İlk uyanışımda ayağımda hissettiğim ağrı ikiye üçe katlanmış halde bir şeylerin yolunda olmadığını hatırlatırken  en son ne yaşadım ne oldu anlamaya çalışıyordum.

Hastane odasından kaçıyordum..

Koridora çıktım...

Ve...

"Bir şey yaptın demiyorum ama..." Duyduğum ikinci sesin sahibi hızla zihnimde canlandı.

Beynim kaçmaya çalışırken merdivenlerden yuvarlandın kızım diye bağırıyor üzerine uzandığım yatağın yumuşaklığı sıfır noktasına odama geri getirildiğimi söylüyordu.

"...o durumda seke seke neden kaçsın? Çok korkmuş görünüyordu."

Gözlerimi kırpıştırıp yavaşça araladım. Küçük hastane odasında dikilen iki bedeni görmeye düşüşümle bulanıklaşan görüntüyü netleştirmeye çabalıyordum.

"Korkmuştur tabiii, sonuçta onca yükseklikten uçtu kızcağız ...."

Diğerine göre bir miktar kısa ve kilolu olan bedene odaklı gözlerim yavaşça netleşti. 

"Birde neredeyse boğuluyordu."

Oğlunu masumiyetine inandırmaya çalışan Kartal Bey Amca oldukça tedirgin görünüyordu. Elleri ile başıma açtığı kaosu sanki gönüllü bir fedakarlıkmış gibi oğluna aktarmaya devam etti.

"Merak etme ama..." Ürkek gözlerle bana baktı. "Birazdan uyanacak..." Gözleri açık gözlerime değdiğinde parıl parıl parıldadı. Yüzünde büyük bir sorundan kurtulduğunu bağıran bir gülümseme vardı. 

"...tır..." Tek kaşı havada gerisin geriye yatağa uzanan bana baktı. Oğlu Dila Hanım'la konuşurken yeniden baygın duruşuna geçme nedenimi anlamıyor başına bela almamak için uyandığımı kimseye söylemiyordu.

Öyle kolay değil Kartal Bey Amca...

Gözlerimi sıkı sıkı yumup başımı yana yatırdım. Utanmasam dilimi dışarı sarkıtır çizgi filmlerde ki o komik sahneyi geri canlandırırdım...

"Doktorla konuştum Akın'cım baban haklı. Birazdan sende kendi kulağınla duyarsın zaten..."

Dila Hanım Akın Bey'imizi sakinleştire dursun yamacıma gelen ve beni dürten Kartal Bey Amca'yı duymazdan geldim. Kolum birkaç çimdikle sarsılırken dudaklarımla değil ruhumla gülüyor bir oyuncuyu rolden çıkarmanın o kadar kolay olmadığını kanıtlamak istiyordum.

"Elli bin..."

Kulağıma fısıldanan rakamı duymazdan geldim.

"Yetmiş beş..."

Açık artırma öyle mi? Çimdiklenen elimi yataktan aşağı serbest bıraktım. Sürekli beni dürtükleyen Kartal Bey Amca'ya doğru rakama çıkmadığı sürece uyanmayacağımı kanıtlamak istiyordum.

"Seksen beş..." 

Sesimi çıkartmadım. 

"Seksen altı..."

Tek gözümü küçükten açıp küçük oynamaya başlayan Kartal Amca'ya baktım. Anlık sevinçle yüzü aydınlanan adam yeniden yumduğum gözlerle iç çekti.

"Peki..." Parmak uçları beni gıdıklamayı çimdiklemeyi bıraktı.

Peki... 

Eeee!

Aşk SakızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin