11. Bölüm Çelimsiz

134 12 1
                                    

Medya : Ekin'in elbisesi

"Yapabileceğine emin misin?"

Uzun protez tırnaklarıma zarar vermeme arzusu ile oturuşumla yukarı doğru çekilen eteğimi düzelttim. Dikkatli bir şekilde arabadan aşağı inerken olabildiğince havalı görünme çabası  içerisindeydim.

"Yapamayacak bir şey yok." Aklımda Kartal Bey Amca'nın yaşanacakları küçümseyen sözleri havalı bir şekilde saçlarımı savurdum.

Başarıya ulaşan yolda çoktan ilk adımı attığımı zerre uğraşmadan Akın Bey'in inine şirketine sızdığımı düşünüyordum.

"Sonuçta ben bu işte en iyisiyim."

Zihnimde birkaç gün önce Dila Hanım'ın söylediği sözlerin endişesi olsa da güçlü kendimden emin duruşumu bozmadım. Bir şeylerden şüphelendiği söylenen şehzade Akın'ı masumiyetime ikna edebileceğim fikrindeydim.

"Bir dolandırıcı için fazla gurur dolusun."

Bahsettiğim şeyin birincilikle bitirdiğim konservatuar  olduğunu anlamayan belki de anlamazdan gelen Dila Hanım benimkinin aksine oldukça mağrur bir duruşla arabadan aşağı indi.

Az önce romantik filmlerden çıkmış bir aura ile saçlarımı savuran rüzgar sakinleşmiş, yapraklar bile düşmeyi bırakmıştı.

Gördüğüm manzarada ki havalı aura benim bile ilgimi çekiyor iç sesim bahsini prensesliğe değil kraliçeliğe yatır diyordu.

"Yolda karşılanıyorsun."

Büyüyünce sen olacağım bakışlarımı Dila Hanım'dan ayırıp holdingin girişinde beni bekleyen ikiliye baktım.

Kapıyla yarışan boyu ile iri yarı bir adamın yanında , bir buçuk metre anca eden bir kız...

İkilinin oluşturduğu tezatı süzüyor havalı adımlarımı olabildiğince mağrur tutmaya çalışıyordum.

Dila hanım'ı kıskandığım için değil ...

Yanlış anladınız.

Bir psikoloğun  daha sakin sessiz bir ruhu olmalı diye düşündüğümden. Yarattığım karaktere anlık bir güncelleme ile birkaç tutam elitizm katmak istediğimden.

"Merhaba..."

İçten bir şekilde gülümseyen kıza elimi uzattım. Kraliyet ailesinin  kayıp üyesi gibi süzüm süzüm süzülürken yandan beni süzen Dila Hanım'ı bıyık altı gülümseyen yüzünü görmemeye çalışıyordum.

"Ben Kübra..." Boşta ki eli ile yanında dikilen dev insan azmanını işaret etti. "Buda Hasan."

Sıranın ona geldiğini anlayan adam heyecanla elini uzatırken gözlerim sadece ama sadece gömleğine sığmayan kaslarına odaklıydı.

Neyle beslemişler bunu böyle...

"Yuh!" 

Bağırışımla gözleri pörtleyen Hasan korku ile ellerini gevşetti.

Sıktığı elim hala daha kıpkırmızı havada asılı titrerken çelimsiz insanlara pek fazla alışık olmadığını söylüyordu.

"Çelimsiz..."

Bakışlarım hızla hemen yanında duran Kübra'ya kaydı. Benden oldukça kısa kız az önce elimi kopartmaya kalkan adamı azarlarken hemen yanımda duran Dila Hanım beş saniyede sağılan elitizmime gülmekle meşguldü.

"Hasan Akın Bey ile Berk Bey'in koruması..."

Başı öne eğik azar işitmeyi bekleyen adamın sahip olduğu belgeleri saymaya başladı. O kuşak bu kemer... Ardı arkası kesilmeyen yetenekler bir bir ortaya dökülürken benim zihnimde tek soru vardı.

Aşk SakızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin