İş yerinde sıkılıyorum, dedim bir bölüm salayım sizde çok beklemeyin. İyi okumalar <333Ellerini havaya kaldırarak "Bir şey demedim." dediğinde aynı anda kapı çaldı ve Eymen içeriden koşarak "Ben bakarım." dedi kapının önüne gelerek.
Acaba o mu geldi diye düşünerek kapıya doğru ilerledim ve Eymeni kapıyı açmaması için uyardım.
"Bebeğim hani bu evde kapıyı yalnız ben açıyordum?"
Elleri kapının kulpunu açmak için havada olan oğlum hızla geri indirdi ve bana dönerek tatlıca gülümsedi. Yanına varıp bir şey demeden saçlarını okşadım ve koltuk altlarından tutarak kucağıma aldım minik bedenini. Hemen kollarını boynuma sarıp merakla kapıyı açmamı bekledi.
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.Karşımda duran iki kocaman beden anlık şaşırmamı sağladı.
Eymen "Ceyhun abiii.." diye uzatarak kucağımdan öne doğru zıplayıp kollarını Ceyhunun boynuna sardı. Ceyhunda ona karşılık verip kollarını minik bebeğimin bedenine doladı ve "Nasılsın aslan parçası?" diye sordu.
Eymen "İyiyim." diye cevap verdikten sonra bu sefer bakışlarımı Ceyhunun arkasında kalan ve hafif kaşları çatılmış Demire çevirdim. Onun bakışları Eymendeydi. Göz bebekleri tiriyerek bakışlarını Eymenin yüzünde gezdirip dikkatle inceliyordu oğlumu.
İkisininde karşılaşması beklediğim ve planladığım gibi olmadığından titreyen sesimle "Hoş geldiniz." dedim zar zor.
Ceyhun "Hoş bulduk Araf. Nasılsın?" diye sordu.
"İyi." diye mırıldanıp devam etdim "Hani senin amelyatın vardı, gelemiyicektin." dedim.
Masumca sırıtıp "Supriz yapmak istedim." dedi ve yavaşca içeri geçti Eymen hâlâ kucağındayken. Zaten yıllardır gelip gittiği ev olduğu için istediği gibi haraket ediyordu artık.
Onlar içeri geçtikden sonra aralık olan kapıyı hafif kendime doğru çekip diyicek bir şey bulamadığımdan "Hoş geldin." dedim yeniden.
Biraz bekleyip aranızda olan bir kaç adımlık mesafeyi kapadı ve tam önümde durup "Hoş buldum." diye cevapladı beni.
Yıllar sonra ilk karşılaşmamız da fazla inceliyemedeğimden şimdi geçirdiği değişimi fark ediyordum. Üzerinde sade siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon vardı. Eskiden kullandığı parfümü değişmişti galiba. Ama yine de fazla rahatsız edici değildi keskinlikde. Saçları ise eskiden kullandığı kadar uzun değildi. Yüz hataları daha belirginleşmiş ve vücudu irileşmişti. Eskiden hatırladığım Demir artık daha olgundu. Bakışları bile değişmişti.
"Geliceğini haber etmemiştin. Gelemezsin sandım." dediğimde anlık dudakları kıvrıldı ve "Supriz yapmak istedim." dedi. Ses tonundan Ceyhunu taklit etdiğini sezmiştim. Dudaklarım hafif aralanadı ve ne diyiceğimi şaşırdım.
"Geçe bilirmiyim?" diyerek içeriyi işaret etdiğinde kafamı olumlu anlamda salladım ve kapıdan çekildim.
Ayakkabılarını şıkarmadan içeriye doğru gidiyordu ki elimi refleks olarak göğsüne değdirip "Ayakkabılarını çıkar lütfen." dedim.
Elimin altında ki sert gövde parmak uçlarımın yanmasını sağlarken hemen geri çekip vestiyerden terlik alıp yere bıraktım.
Ayakabıalarını çıkarıp terlikleri giyindikten sonra elimle salonu işaret ederek "Böyle geçe bilirsin." dedim.
Ben önde o arkada salona girdiğimizde Tülin tekli koltukta oturmuştu. Eymen ise Ceyhunla birlikte kanepe de oturmuş birşeyler anlatıyordu .
Biz içeriye girdikten sonra hepsinin bakışları bize döndü ve Eymen "Ceyhun abi bu abi senin arkadaşınmı?"diye sordu merakla.
Ceyhun kararsızca bir bana bir Eymene bakıp "Şey.." diye cümleye başlayıp devamını ben getireyim diye yardım et bakışları atdı.
"Hayır bebeğim. Bu abi benim bir arkadaşım." dediğim de kafasını anladım dermişcesine salladı Eymen.
Tülin bir anda ayağa kaklıp "Hoş geldiniz Demir bey." dediğinde ise Tülini yeni fark etmiş olacak ki kaşlarını çatarak kıza baktı Demir.
Ben bir şey demesini müsade etmiyerek "Ben dave etdim." dedim.
Hafif bakışlarını kısıp "Anladım." dedi.
Hâlâ ayakta dikildiğimizi fark edince elimle koltuğu işaret ederek "Buyur, geç otur." dedim.
Demir oturduktan hemen sonra bende Eymenin yanına geçtim. Bir kaç saniye ortama sessizlik çöktü. Herkes gergince oturmuş bir birine bakarken Eymenin kıkırtısı tüm bakışları oma çevirdi. Hemen utanarak eliyle ağzını kapadı ama hâlâ gülmeye devam ediyordu.
"Noldu bebeğim?" diye sordum.
Uzatarak "Hiççç.." diye mırıldandı ve devam etdi "İlk kez doğum günüme bu kadar çok insan geldi diye mutluyum baba." dedi neşeyle.
Eymenin tatlı tatlı konuşmasına dayanamayan Ceyhun onu kendien çekerek "Oy sana kurban olurum ben." dedi.
Bakışlarım Demire kaydığında yüzünde anlamdıramadığım bir ifade vardı. Hem çok fazla agresif gözüküyordu ama aynı zamanda mimikleri fazla boştu. Yanılmıyorsamsa eskiden biz sevgili olduğumuz dönemlerde beni başkalarından kıskanınca, o kişiye atdığı bakışla neredeyse aynıydı. Ama kimi kimden kıskanıcak ki çok saçma diye içimden geçirdim.
Bir kaç dakika daha muhabbet etdikten sonra Tülin kafasıyla mutfağı işaret edince bende ayağa kalktım ve "Tamam o zaman, siz sofraya geçin, bizde yiyicekleri getirelim." dedim ve mutfağa doğru ilerledik.
Ayyy burada kesiyorum ama yb hemen atıcam merak etmeyin.
Duyuru bölümü atmıştım ama bölüm sıralamsı bozulmasın diye sildim. Kısaca çalışıyorum ve kedim hasta onun bakımıyla ilgileniyorum diye yb yazamıyordum ama şimdi yazmaya devamke dcdjsbcfds.
Hadi öpüldünüz kocaman kocamnnn <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğlum İçin / GAY
Ficción GeneralAraf oğlu için her şeyi yapa bilecek bir babaydı, Demir ise yoktu.. -Mpreg- 🌈Hikaye de herkes eşit haklara sahip ve erkek hamileliği vardır.🌈 Yayınlanma tarihi: 11.05.23