Sanemden...
Hayat artık canımı öyle sıkıyordu ki... Günlerdir rahat uyuyamıyordum. Düzelmeye başladığımı sanıyordum ama hiçte öyle olmamıştı hatta eskisinden daha fazla oluyordu. Çantamdan bir sigara çıkarttım evet içiyordum ama Ege gibi değildi iste. Öylesine iciyordum. Canım sıkılınca...
Son zamanlarda Deryayıda çok korkutmuştum. O herşeyey rağmen yanımda duruyor beni asla sorgulamıyordu. Bundan sonra kimseye de mesaj atmama kararı aldım. Birinde Ege diğerinde Derya hayatıma girmişti. Ve diğerleri yüzünden de peşime birsürü adam takılmıştı. Nalet!
Aslında Ege ye herşeyi anlatsam belki benden uzaklaşır. İçten içe uzaklaşmasını istemiyordum. Ona karşı onunla aynı hisleri besliyordum ama biz... Biz beraber olamayız daha çok benim yüzümden. Ona herşeyi anlatacağımda dair söz verdim. Benim en kötü halimi gördü beni hep korudu. Hem... Derya ya söz verdim şu Talha işini halledip buradan defolup giderim. Şimdi aklıma geldi de Ege buraya benim için geldi okulunu bırakıp. Derya da benim için son zamanlarda okula gitmiyor. Sevinmelimiyim bilmiyorum ama benim için kısmında ister istemez gülümsüyordum. Ah! Konu neydi nereye geldim. Ben ve garip çalışan beynim...
*******************
Egeden...
" Mert son zamanlarda birşeyler yapmıyoruz..." derken sözümü kesti
"Oh! Abi be! Bende nasıl özledim kardeşimi bir başbaşa birşeyler..." derken de ben sözünü kestim. "Derya ve Sanemide alırız diyecektim." karşı hattan bir ses gelmedi sonra bozulmuş bir ses ile "Tamam. Tamam abi." dedi bende özlemiştim. "Ya da Mert kızları boşver onları bugün yalnız bırakalım ve birşeyler yapalım beraber ha? Eski günlerdeki gibi" dedim. "Olur kardeşim" dedi karşı hattan Mert.İçim içimi yesede kardeşim dediğim davarıda özlemiştim.
Siyah pantolonumu ve yeşil tişörtümü giyip deri montumu üzerime geçirdim.
**************
-Abi birşey sorcam. Dedi Mert ne kadar samimi sesle konuşsada her zamanki gibi kaşları çatıktı. Onun duygularını ses tonundan anlardınız.
-Sor. Dedim kolamdan bir yudum alarak. Ha! Biz şuan ne mi yapıyoruz? Mangal.
-Sanem senle ilgili herşeyi biliyor. Dedi devam et dercesine kafamı salladım ve mangala biraz hava gelsin diye elimdeki kartonu salladım.
-Sen Sanemin soyadını bile bilmiyorsun... Dedi o an kafama dank etti. Evet! Ben Sanemin soyadını dahi bilmiyorum. Çatık kaşlarımı Merte çevirdim.
-Doğru. Dedim
-Ama abi benim Deryayla aramda birşey olmadığı halde ben Derya' nın en sevdiği kilotunu biliyorum. Dedi ha? Başımı tekrar ona çevirdim.
-Çok komiksin. Dedim yapmacık bir kahkaha atarak.
-Abi ciddiyim ve bunları sizin sadece o öpücükten sonra yukarı çıkması sayesinde öğrendim herşeyi anlattı. Dedi kaşlarımı hayret edercesine havaya kaldırdım.
-Ve sana en sevdiği iç çamaşırını anlattı? Dedim soru sorarcasına.
-Yok. Onu ben gördüm. Koltuğun kenarından elime kilot gelince baktım. Sonra 'o benim uğurlu kilotum' diyip elimden aldı" dedi sonra kahkaha attı. Lan kahkaha atarken bile kaşları çatık duruyor. Her seferinde ilk defa görmüş gibi hayret ediyorum.
-Aferin. Dedim ve mangallıklar hazır olunca tabağa yerleştirdim. Sonra da oturduk yedik diğer salata kola vs. Hazırlayınca.
*************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ KIZ
Novela JuvenilSimsiyah bir gökyüzüyüm ben. Güneş beni terketmiş. Yanlış, üzücüyüm ben. Düzeltemezsin sen beni. Kendi duvarlarında hapsolmuş bir kız. Hasta... Yorgun. Belkide Savaşçı. Yalnız bir kız. Sensin sen bana Sessiz bir çığlık. İçten bir tebessüm. Acına...