GÖRÜNMEZ

1.7K 86 3
                                    

Deryadan...

-Sanem nasıl böyle birşeye izin verirsin! Diye cırladım resmen. Sanem ise hâlâ kıpkırmızı yemek yapmaya çalışıyordu.

-Sanem sos çaydanlığa koyulmaz! Dedim yaptığım sosu elinden alıp ve bir sos tabağına koydum.

-Of doğru ben nasıl izin verdim! Diye yakınmaya devam etti.

-Ondan uzak duracaktım! Dedi tekrar.

-Sanem bak biliyorum üstüne gidilmesini sevmiyorsun ve bana birşey söylemek istersen söylersin ama artık dayanamıyorum! Yarın başbaşa oturucaz bir yere ve sen bana tüm hikayeni anlatacaksın anlaşıldı mı?! Dedim Sanem uysal bir şekilde başını salladı ve konuyu kapattık. Hazır aldığımız mantıyı pişirmiştik. Soslayıp masaya mantılarıda yerleştirdim. Sanem de benim ardımdan gelip masaya yoğurt ve içecekleri koydu tabi ki Ege yi görünce renkten renge girdi.

-Oo bukalemun siz mantı yapmayı bilirmiydiniz?(!) dedi alayla Sanem ise umursamıyormuş gibi yapıp - ki bunu iyi yapıyor.-

-Hazır aldık. Dedi Ege ise

-Yandım desene(!) dedi. Ne îma ettiğini galiba bir tek ben anlamıştım Sanem boş boş bakmıştı. Sanemi mutfağa çekip

-Zeki arkadaşım adam sana seni alan yandı yerine Yandım desene dedi anladın mı? Dedim tane tane. Sanem ise sadece tek kaşını kaldırdı.

-Ölmek istiyorum galiba. Diyip içeri geçti. Bende arkasından çıkarken Ege ye

-Patates torbası nerde? Yemeyecek mi? Açım demişti. Dedim Ege bana tek kaşını kaldırıp baktı sonra

-Televizyon izliyor çağır sen ben uğraşamam. Dedi. Bende oflayarak yanına gittim.

Kapıyı hafif aralayıp

-Yemek hazır hadi gel! Dedim tam çıkacakken.

-Bensiz boğazından geçmedi mi? kıyamam. Dedi dudaklarını büzüp . sinirle dilimi ısırdım.

-Ah!

-Hey! Noldu?! Diyip telaşla Mert yanıma geldi. Sanırsam birşey oldu sandı.

-Dilimi ısırdım. Dedim acıyla güldü ve çocukça bir şekilde

-Öpüyümde geçsin. Dedi ben tabi rengarenk.

-Pislik! Hemen yemeğe gel! Dedim ve bir hışımla oda dan çıktım. Öpüyümde geçsin miş sapık!

-Bir daha yüzüme kapıyı çarpma! Diye kükredi arkadan bir ses. Tabi ben korkudan dilimi yutucam. En iyisi Sanemlerin yanına gitmek. Diyip hızla yürürken biri kolumu tuttu.

-Duydun mu beni?! Diye tekrar kükredi.

-Sadece kapı çarptım ne bu hiddet bu celal? Dedim. Sakince ama altıma yapmak üzereydim.

-Beni duydun küçük! Diye kükreyip ilerledi.

Ben üzüldüm mü? Kalbim mi kırıldı? Umurlarında bile değildim. Ne sanmıştım ki? Sanem bana dostum dedi diye o hep kıskandığım dostlukları yaşayacağımı mı? Aptal ben! Hele bu Mert belki anlaşırız sandım. Benimle uğraşması arkadaş olmak için sandım ama onun tek derdi Sanem o da Sanemi korumak istiyor. Sanemi neden korusunlar ki? Peşinde biri mi var? Hayır. Güvende değil mi? Hayır. Mutfağa doğru yürüdüm. Soğuk bir su içip yatsam iyi olur.

Buzdolabından suyu çıkarıp içtim. Tam odama giderken...

-Sen yemek Yemeyecek misin Derya? Dedi Sanem beni biraz olsun düşünmesi hoşuma gitmişti. Gülümsedim

-Yemeği yaparken biraz yemistim ya doymuşum. Dedim tam çıkarken kolumu tutup

-Sen ağladın mı? Dedi Sanem gözüm Merte gitmişti Mert te o sırada başını bana çevirip yüzümü inceledi.

-Yoo. Dedim bende gülümseyerek

-Ağlamışsın birşey mi oldu? Dedi.

-Hayır olmadı sanırım Talha yüzünden. Diye yalan söyledim. Odama doğru koşarak çıktım.

Kendimi yatağıma atar atmaz aklıma üşüşen düşüncelerle beynim sulandı.

Mert ve Ege neden Sanemin peşindeler. Hadi anladım Ege Saneme aşık ama Mert. Bir de sürekli bana sataşması var. Ben benimle arkadaş olmak istiyordur. Sanemin yanında oldukları gibi benimde yanımda olabilirler diye düşünmüştüm. Yanılmışım. Bir kapı çarpmasından bile bu kadar sinirlenip kalbimi kırıyorsa umrunda bile değilim demektir. Neden o patates torbasını düşünüyorum ki. Bana ilgisi olabilir mi sanmıştım. Mert, Talhadan daha kötü en azından Talha kalbimi kıracak birşey yapmadı. Doğrusu konuşmadık bile doğru düzgün ama... Yine de her halükarda kırabilir di. Bana bağırıp çağırabilir di. Ama yapmadı. Birde hergece Talhayı düşünürdüm hatta onu görünce heyecanlanırdım. Ama son geldiğinde öyle olmadı. Zaten o da Saneme kur yapıyordu. Ah Sanem! Dostummusun değil misin belli değil. Dostunsam bana neden birşey Anlatmıyorsun. Neden beni görünmez yapıyorsun. Hani beni değiştirecektin. Sadece giyimimi düzelttin oysa ki.

Peki ya Mert. İlk başta anlamlıydım. Bana yoksa seni seve seve beceririm demişti nasıl da unutmuştum. Bana hergece ahlaksız mesajlar atıyordu tamam ahlaksız değildi ama bir keresinde rüyanda beni gör yazmıştı. Sanemle ilgili bir durum olduğunda koşa koşa yardım etmişti. Hatta dayak yiyip geldiğinde ona salak gibi pansuman yapmıştım. Hemde bana çok komiksin diyip beni aşağılamıştı. Ben nasılda bu hakaretlerine rağmen ondan hoşlanabilmiştim. Evet hoşlanıyordum ama sadece bir hoşlantıydı. Ah bir de Ege ve Sanem konuşmak için gittiklerinde bana çok çirkinsin biraz kendine bak sen kızsın. demişti. Beni beğenmeyebilirdi ama yüzüme söylemesi beni bitiriyordu. Bugüne kadar tek gözyaşı dökmemiştim. Ben Talha için bile ağlamamıştım.

O hep çatık kaşlı gezip aptal ve yavşak espriler yapıyordu. Ahlaksız davranıyordu. İçinden geçeni şıp diye rahatça söylüyordu.

Ben ise onun tam tersiydim.

Gülücükler saçmayı, yardım etmeyi seviyordum. Onun gibi geniş bir çevrem yok ah! Benim çevrem bile yok. Ne küçük ne geniş. İçime atarım hislerimi. Espri yapamam. Belki de bu yüzden bana karşı rahat davranıyor. Ah! Bana özel bile değildir bazı davranışları. Ama o patates torbasına haddini bildireceğim. Umrumda değil sonuçları ya da katlanacaklarım. Sanemin bana anlattığı tek bir şey vardı.

Egeyi nasıl korkuttuğu. Kendini hayal gibi gösterdiği. Parktaki oyununu. Belkide bana yardım ederdi. Sadece kime yapacağımı bilmemeliydi. Biraz da Merti tanımam gerekiyordu. Daha çokta Egeyi çünkü ne demiş Mevlana Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim. Mevlana demişti bunu değil mi? Herneyse...

ARKADAŞLAR YENİ KİTABIMA BAKARSANIZ SEVİNİRİM

Veeee yb geldi. Yorum ve voteleriniz gerçekten önemli. Çok fazla yorum yapan ya da destek olan yok ama gerçekten bana destek olan 4 kişi var onlara çook teşekkür ederim. Unutmayın yb 3 yorum 5 votede gelecek. Kalın sağlıcakla. :*

GİZEMLİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin