Gerçekten hiçte istediğim gibi olmuyordu. Ben Ege'den uzaklaşacaktım. Burada Derya'ya yardım edecektim. O Talha denen çocuğu pişman edecektim. Peki şimdi ne oldu? Ege geliyor, annem kaydımı geri hemen sildi çünkü psikiyatristim bunun doğru olmayacağını söylemişti. Yani burada sıkışıp kaldım. Alçım çıkarıldı zaten. Şu ilk bur haftam geçmek bilmemişti. Bugünde Derya'yı mutlu edebilmek için okuluna ziyarete gidiyordum. Ah! Bu çok garip sanki çocuğunun durumunu öğrenmeye giden anneler gibi hissediyorum. Dolabımı açıp siyah kotumu ve üzerine siyah sporcu atletimi giydim. Onun üzerinede siyah bir gömlek giydim. Saçlarımı biraz kesmiştim. Şimdi kısa değildi tam aksine uzundu ama eskisi kadar kalmamıştı. Şu nefret ettiğim çillerimi gizlemek için biraz fondoten sürdüm. Artık hazırdım. Deri büyük çantamı alıp evden çıktım.
**************************
Okula girdiğimde bir topluluk vardı. O tarafa Derya'yı sormak için yürüdüm. Ama tam ortada Derya ve benim kuzenim vardı. Derya'nın saçları ıslaktı. İnsanları iterek Derya'nın yanına geçtim. Derya'nın kulağına eğilerek "Noluyo burda?" diye fısıldadım. Derya cevap veremeden benim çatlak kuzenim girdi araya.
-Bakıyorum da aranız bayağı iyi güya kuzenim olacaksın Sanem. Bu ezikle nasıl arkadaşsın anlamıyorum.
-Nur! Fazla oluyorsun ne oluyor burada? Dedim etraftakilere bakarak.
-Bisey yok Sanem zaten ben hallederim. Dedi Derya
-Bu saçlarının hali ne? Bir soru sordum!!! Dedim hadi ama benden birşey gizlenmesinden nefret ederdim.
-Nur kafamdan aşağı çayını döktü bende çantasına sosisli sandviçimi attım. İçindeki sosisleri falan ama. Dedi Derya. İster istemez güldüm bu kız her hareketiyle güldürüyordu. Ben kolay kolay gülmeyen ağlamayan ben birtek Derya'nın yanında duygusallaşıyordum.
-Tamam gösteri bitti defolun!!! Dedim etraftakileri dağıtarak.
-Derdin ne Sanem. Bırakta şu eziği dövüyüm. Dedi Nur.
-Nur. Dedim sakince
-Git ve bıyıklarını al çok çirkin duruyor. Dedim ve Derya'yı yanıma çektim. Derya yanımda tıs tıs gülerken gülmemek zordu. Tam Derya'ya birşey söyleyecekken Deryanın gözü arkama takıldı.
-Orda. Off!! Dedi
-Tamam sakin ol hangisi. Dedim
-Şu soldaki Talha. Dedi Talha dediği çocuk abartılacak kadar tatlı değildi. En azından Ege kadar. Ah! Ne diyorum. Gri dar bir tişört giymişti altındada siyah kot vardı. Bir özelliği yoktu. O sırada kafasını çevirip bana yani Deryayla bana baktı. Derya hemen kafasını çevirirken ben hala çocuğu inceliyordum. Asla çekinmezdim bu konuda hatta bazıları rahatsız olup kaçardı. Çocuk ilk önce gülümsedi sonra ayağa kalkıp yanımıza yürümeye başladı.
-Sanem hadi gidelim geliyor. Off bakma hadi gidelim!! Diye tutuşan Deryayı takmıyordum bile benim bir amacım vardı söz vermiştim Deryaya.
-Selam. Dedi direkt bana bakarak daha sonra Deryaya dönüp "Sanada Selam. Ah sen Nurla kavga eden kız değilmisin?" dedi ben lafa girip.
-Selam seni ilgilendirmez. Bye. Dedim ve Derya'yı yanıma çektim. Evime gidiyorduk. Herşeyi ayarlayacaktık.
-Bu çocuk acayip yavşak ve ukala. Dedim
-Öyle ama... Öyle işte... Off... Sevince böyle oluyor Sanem ya... Dedi. Sustum haklıydı ama bence Derya'nın o çocukta hissettiği şey hayranlıktı bence. Karşıdan karşıya geçerken bir araba hızla geliyordu. Ama uzakta olduğu için pek umursamadım. Derya bekle öyle geçelim demesine rağmen dinlemedim. Yürürken araba bana yetişmişti ve bir anda durmuştu. Korkmamıştım. Asla ölmekten korkmadım. Küçücük bir adrenalin dahi yoktu şuan içimde. Derya koşarak yanıma gelip arabadakine sövüyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ KIZ
Roman pour AdolescentsSimsiyah bir gökyüzüyüm ben. Güneş beni terketmiş. Yanlış, üzücüyüm ben. Düzeltemezsin sen beni. Kendi duvarlarında hapsolmuş bir kız. Hasta... Yorgun. Belkide Savaşçı. Yalnız bir kız. Sensin sen bana Sessiz bir çığlık. İçten bir tebessüm. Acına...