03062023★
Bir süredir sessizdi ikiside. Chanhee yanında yürüyen bedenin aklından geçenleri okuma gücüne sahip olmayı her şeyden çok istediği anlardan birindeydi.
Younghoon öyle korkmuştu, öyle endişelenmiş ve öyle sıkı sarılmıştı ki... kendisine gelmesi zor olmuştu. Sanki defalarca kez yaşamıştı bu duyguyu.
Neler yaşadıklarını her şeyden çok merak ediyordu artık. İntihara meyilli negatif bir insan mıydı? Olumsuzlukları mı ayırmıştı onları?
"Özür dilerim."
Sormak istediklerine karşın dudaklarından dökülebilen tek cümle bu olmuştu. Younghoon kan çanağına dönmüş gözleriyle bakmıştı gözlerine. Özür dilemesini istemiyormuşcasına kafasını olumsuz anlamda sallayrak yürüdükleri yolu izlemeye devam etmişti sessizce.
"Sorun değil. Fazla evhamlı davrandım. Sende korkmuşsundur."
Kasabanın parkına doğru ilerliyorlardı şimdi. Chanhee gidip dinlenmesini teklif etsede Younghoon reddetmişti onu. Görmesi ve bilmesi gereken çok şey vardı. Doğduğu yere geldiği anda her şeyi hatırlayacağına kendini öyle inandırmıştı ki... şimdi elinde hiçbir şey olmadan dönecek olması hayal kırıklığına uğratmıştı her ikisinide.
"Neden korktun bu kadar?"
"Çok nedenim var."
"Hiçbirini anlayamam değil mi?"
"Geldik."
Saç tutamlarını geriye doğru tararken Chanhee'nin son cümlesini duymamazlıktan gelerek ilerlemişti eski çocuk parkına. Küçük bir tepenin üzerine kurulmuştu. Artık eski bir kasaba olduğundan çocuklar yerine yaşlılar vardı. Parklar yürüyüş yapanlar dışında boştu hep.
"Çocukluğunun geçtiği yere hoşgeldin."
Huzurlu görünüyordu. Gülümsemişti çocuk Chanhee'nin mutlu anılarına ev sahipliği yapan parkın hala duruyor oluşuna. Hatırlamayı her şeyden çok istesede bir şey yoktu değişen.
"Üzgünüm. Hatırlamıyorum."
"Sorun değil. Kendini hatırlamak zorunda hissetme."
"Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsin."
Adımları çoktan gerisin geriye ilerlerken daha fazla durmak istememişti unuttuğu yerde.
"Kaçacak mısın böyle?"
Sitem dolu sorusuna karşı kaşlarını çatarak dönmüştü arkasına.
"Ağlar mısın yine?"
"Ağlarım."
Gülmüştü sinirleri bozulmuşçasına.
"Bana içten içe küfürler ettiğine yemin edebilirim."
"İnan her şeyi hatırlasaydın yüzüne ederdim. Ama şu an için hiçbir suçun yok. O yüzden benimle kalacaklar. Gidelim durmak istemiyorsan."
Sonunda kendine gelebilmişti sabahki korkusunun ardından. Hiç olmadığı kadar sabırlıydı Chanhee'ye karşı. Duygularını kontrol etmekte zorlansada amacı değer verdiği bedene tutunduğu hayatı geri vermekti. Onu öylece hiçbir şeyi olmadan yalnız bırakmayacaktı.
"Her şeyi hatırlasaydım eğer. Bana ne söylemek isterdin?"
Beklemediği bir soruydu bu. Çoğunlukla her şeyi hatırladıktan sonra tuhaf bir durumun içine düşeceği senaryolar geliyordu aklında. Ayrılmışlardı sonuçta. Bir bağları kalmamıştı. Ruhlarının bir arada olması için ortak bir nedene sahip değillerdi sözde...
Birbirlerini daha fazla kırmamak adına uzaklaşmışlardı. Chanhee'nin karıştığı kazadan önce büyük bir tartışma yaşamaları cabasıydı belkide. Tüm bunları yeniden hatırlayacağını düşündüğünde içinden çıkamadığı bir durumda buluyordu kendini.
Yinede ilk ne söylemek isterdi? Bunu hiç düşünmemişti işte. Canı yanmıştı yine ve yine. İç çekerek bakmıştı aşık olduğu pembelere, ne söylediğini büyük olasılıkla anlamayacak olan gözlerine...
"Seni özledim."
★
03062023
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çok şey değişmiş / bbangnyu
Fanfictionzaman durmuş, güzeller güzeli Kim Younghoon her şeyi unutmuş eski sevgilisinin yalnızca hatırlamasını beklemişti.