★ / 13

52 7 11
                                    

11062023

"Korkunç bakıyorsun."

"Sayende hasta olduğum ve bana bir çay almanın karşılığında bile sapık gibi fotoğrafımı çektiğin içindir. Ayrıca bu halimin işine yarayacağından şüpheliyim."

Chanhee fotoğraf makinesinin filmini yeniden sararken Younghoon'un sitem dolu cümlesiyle gülümsemişti. Fotoğrafı karşılığında ona aldığı şifalı çay hazırlanırken öylece oturmuş garsonun servis yapmasını bekliyorlardı.

Hasta olan Chanhee ile iletişimini kesmek adına zaman zaman müzik dinlediği için kulaklıkları hala kulağındaydı.

"En azından ödevimi yapmak için çabaladığımın kanıtını çekiyorum. Hasta olsan bile hala modelimsin bu beni sapık yapmaz."

Yalnızca bahane uyduruyordu. Kim Younghoon öyle güzeldi ki film rulosunun bir parçasında olmasını istemişti.

"Gülümse şimdi."

"Çayımı alıp defolup gitmek istiyorum şu ülkeden. Ve hala sapık manyağın tekisin. Senin yüzünden hasta olduğuma inanamıyorum."

"Gülümsemek, hakaret dolu cümleleri kurmandan daha kısa sürerdi emin ol."

"Üzgünüm. Pahabiçilmez gülümsememi görmeni istemiyorum."

"İnan bana gülümsemen uğruna karunun servetini bulup çıkarırım."

Ciddiyet ve pes etmişlikle dudaklarından dökülen kelimeler bunları duymayı beklemeyen Younghoon'un samimi kahkahalarına ve pahabiçilmez gülümseyişinin sonsuzluğa kaydedilmesine neden olmuştu.

Bulaşıcı gülümseyişi Chanhee'nin elmacıklarınada yansırken o soğuk gün yalnızca bu şekilde ısınmıştı.

Bulaşıcı gülümseyişi Chanhee'nin elmacıklarınada yansırken o soğuk gün yalnızca bu şekilde ısınmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçek olmayacak kadar güzeldi Kim Younghoon

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçek olmayacak kadar güzeldi Kim Younghoon.

Chanhee eski kitaplığında bulduğu defterin arasından çıkan fotoğraflarda dalıp gitmişti şimdi. Younghoon'un anlattıklarından sonra ona ve gülüşüne aşık olduğu anıyı hatırlamak...

Zordu hiç olmadığı kadar. Gülümsediği fotoğrafı ters çevirerek okumuştu arkasına yazdıklarını.

"Kim Younghoon bugün okyanusun oldu."

Nasıl tereddüt etmişti okyanusundan? Nasıl uzaklaştırmıştı onu?

"Onlar ailen Chanhee."

"Gitmeyeceğim Younghoon."

Kendisine katlanamıyordu artık.
Çok zordu bu. Younghoon'dan sürekli özür dilemenin dahi bir anlamı yoktu.

"Artık yurda bile gitmediğini söylediler. Derdin etrafındaki herkesi uzaklaştırıp yok olmak falan mı?"

"Yurtta olmadığımı nereden biliyorsun?"

"Endişelendiğim için sordum Chanhee. İyi değilsin."

"Endişelenme Younghoon. Senden istediğim şey bu değil."

"Benden istediğin şeyin kolay olduğunu mu düşünüyorsun?"

"Bana onları hatırlatıyorsun."

Odasından çıkarken hızla merdivenleri inerek ışıkları yanan salona adımlamıştı.

Kazan günü Chanhee ölümle yeniden burun buruna gelmeden önce konuştukları son şey bu olmuştu. Younghoon etrafta yoktu. Uyumaya gittiğini düşünsede uyumadığından emindi.

"Buradayım."

Aradığı bedenin seslenişiyle arkasını döndüğünde Younghoon'un merakla bakan gözlerine nasıl bir açıklama yapması gerektiğini bilememişti.

"Neden uyumadın?"

Deli gibi korkmuş olmalıydı. Annesi ve babası Younghoon içinde değerliydi. Oda kaybetmişti ailesini. Nasıl bu kadar bencil olabilmişti? Nasıl onu defalarca kez yalnız bırakıp huzurunu elinden almak istemişti?

Sürekli ailesini ziyarete giden tek kişi Younghoon'ken, nasıl olurda tüm acıyı çeken kişinin kendisi olduğunu düşünmüştü?

"Chanhee. Beni duyuyor musun?"

Bencilliğinin haddi hesabı yoktu. Dağılmış pembelerini geriye doğru tararken Younghoon'a doğru adımlamıştı hızla. Sıkıca sarılmıştı zayıf bedenine.

"Sen iyi misin?"

Younghoon artık sorularına bir yanıt gelmesini isterken içten içe kendisine sıkı sıkıya sarılan bedenin hissettirdikleri uyuyamadığı geceyi ona dar ettirecek düzeydeydi.

Çekilmek istesede Chanhee engel olmuştu gitmesine.

"Kaybını hatırladım. Onlar seninde ailendi. Özür dilerim Younghoon."

seninde ailen... Bu cümleyi defalarca kez duymuştu Bay ve bayan Choi'den. Her duyuşunda sıcak bir sarılmayla karşılanır, saf sevgiyi hissederdi sadece.

Bir an için Chanhee'nin kaybolmasının verdiği korku unutturmuştu kendi yasını.
Şimdi aynı kişi hatırlatmıştı acısını. Göz yaşlarını tutmak zor olmuştu hiç olmadığı kadar.

Sıcaklığıyla yaslamıştı kafasını omzuna. Gitmesini istemezken sığınmıştı ruhuna.

11062023

çok şey değişmiş / bbangnyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin