◖⁠1.2◗

291 32 2
                                    


Yeni bölümmm, keyifli okumalar 🌷


...

Yaprak

"Sorun Kalmasın" isimli kitap gerçekten ilgimi çekmişti ve mantıklıydı. Okuduğum sayfaya odaklandım ve düşünmeye başladım.

Ne, Neye Benziyor?

Ateistlerin evrenin oluşumu izahi bize şu kurgusal hikâyeyi hatırlatıyor: Düşünün, bir bedevi çölde yürürken içinde saray bulunan bir vaha görüyor. Yoldan geçen bir göçebeye soruyor: Bu saray buraya nereden geldi? Ve göçebe cevap veriyor: Bu sarayın buraya nasıl geldiğini anlatsam çok şaşırırsın. Şiddetle esiveren rüzgâr taşlara kare şekli verdi ve hepsi düzenli bir şekilde birbirlerinin üzerine dizilerek duvarı meydana getirdiler. Akabinde rüzgar tozları ağaçlardan liflerle birlikte çatlaklara üfledi ve sonra yağmur getirdi. O da çimentoyu oluşturdu. Sarayın camları da şöyle oluştu: Yıldırım düşünce çöldeki kumları cam tabakalarına dönüştürdü. Rüzgar yine şiddetli bir şekilde eserek oluşan bu camları saraya yerleştirdi. Sonra da elementler dünyanın uzak yerlerinden tahtalar alarak rüzgârın da gücü ile onlara şekil vererek saraydaki kapı, masa ve türlü ahşap yapıları oluşturdular. Sıra bunların saraya yerleştirilmesine gelmişti. Hemen hortum ve rüzgâr devreye girerek oluşan bu ahşap nesneleri sarayda olmaları gereken yerlere yerleştirdiler. Yerlerdeki halılar mı? Çok basit... Rüzgarlar koyunların yünlerini derilerinden ayırarak halılara ve kilimlere dönüştürdüler ve oluşan kilimleri de yerli yerine serdiler.

Nasıl? Son derece mantıklı geldi mi size? Bu hikâyeyi okuyan hemen her akıllının buna "dünyanın e anlamsız hikâyesi" notunu vereceğinden şüphemiz var mı? Peki, içinde yaşadığımız evrene nispetle basit bir yapıdan ibaret bir sarayın bile bir ustası ve arka planını oluşturan bir tasarım zekası olmaksızın rastgele, tesadüf ürünü olaylarla meydana gelemeyeceğini gayet iyi bilen insan böylesine devasa ve muhteşem bir evrenin oluşumunda komik diyebileceğimiz izahlara nasıl inanır?

Bu kainatta her şey kare kare, nokta nokta bize Allah'ın varlığını göstermektedir. Öyle ki, okuma yaz mast olmayan, ilim namına herhangi bir altyapıya sahip olmayan bir bedevinin "Allah'ın varlığına delil nedir?" sorusuna verdiği şu cevap ne kadar manidardır? "Sübhanallah! Hayvanın tersi hayvanın varlığını, ayak izleri o yoldan geçmiş olan birinin varlığını gösterir. Yıldız kümeleriyle dolu sema, yollarla dolu yeryüzü ve dalgalarla dolu denizler her şeyden ziyadesiyle haberdar olan ve her şeyi çokça lütfeden Allah'ın varlığını göstermez mi?"

Okuduğum satırlar beni etkilemişti ve gayet mantıklı gelmişti. Sahi, basit bir eşya bile belli bir sırayla, düzenle ve nizamla yapılırken bu muhteşem evrenin bir yaratıcısı olmaması ne kadar mümkündü?

Cevap: hiç...

Kitabın bu kısmına bir post it yapıştırdım ve bu güzel satırların altını çizdim. Tam o sırada bana seslenilmesiyle duraksadım. "Yaprak!"

Başımı kaldırdığımda bordo feracesi ve siyah, tek kat suflesiyle bana doğru koşan Leyla'yı fark ettim. Gülümseyerek "Hoşgeldin." dediğimde yanıma oturuyordu.

"Hoşbuldum, selamünaleyküm." dediğinde gülümsedim. "Ve aleykümselam."

O sırada telefonum çalınca ona yöneldim.

Pelin Arıyor...

Hızla telefonumu açtım.

"Efendim Pelin?"

"Neredesiniz Yaproş, ben bakkalın önündeyim bir tarif et."

Gülümseyerek baktım bana meraklı gözlerle bakan Leyla'ya. Ardından Pelin'e cevap verdim. "Çaprazdaki çardaktayız, bekliyoruz."

"Tamam, görüşürüz." diyerek kapattı Pelin ve kısa süre sonra görüş alanımıza girdi.

Sarı saçlarını arkaya savurarak geliyordu. Burası biraz estiği için ona göre giyinmesini söylemiştim. İnce beyaz bir kazak, mini mavi kalem etek ve külotlu çorap giymişti. Üzerindeki beyaz hırka ile güzel görünüyordu.

"Selamünaleyküm." diyerek oturdu. "Aleykümselam." diyerek karşılık verdik.

Leyla atılgan bir kızdı zaten, hızla elini uzattı Pelin'e. "Ben Leyla, Ömer'in kız kardeşi ve Yaprak'ı yengesi yapmaya çalışan kişi. Memnun oldum!"

Pelin de gülümseyerek elini tuttu. "Pelin ben de. Yaprak'ın arkadaşıyım ve aynı okuldayız zaten."

Tanışma faslı bitince şuan okuduğum kitap hakkında konuştuk ve altını çizip post-itlediğim yeri onlara okudum. İkisi de etkilenmişti. Pelin "Bu kadar doğru çok az söz duydum herhalde." diyince ona katıldık.

Ardından biraz sohbet ettik. Geldiğinden beri Pelin'de fark ettiğim rahatsızlık hâlini merak etmiştim. Daha fazla dayanamayıp "Birşey mi oldu Pelin? Rahatsız gibisin." diyince mavi gözleri gözlerimi buldu. Ardından parmaklarına çevrildi ve oynamaya başladı.

"Birşey demem lazım size." diyince ona odaklandık. Leyla "Benden çekinme lütfen, ama yine de rahat olamazsanız ben biraz uzaklaşırım siz ikiniz konuşursunuz." diyince Pelin hemen "Hayır hayır, sen de kal. Zaten artık arkadaşız." dedi gülümseyerek.

"Anlat." dedim Pelin'e güven veren bakışlarla. Derin bir nefes bıraktı. "Biliyorsun, benim bir sevgilim vardı. Can..." Başını öne eğdi. "Onunla ayrıldık biz, Osman ile tanıştığım gün. Ama... Ama biz..." Gözlerinden yaşlar süzüldü. "Biz zina yapmıştık."

Gözyaşları daha da artarken ben şaşkınlıkla bakakaldım. Bunu bana söylememişti. Ayrıca onun reşit olmasına bir hafta vardı, Müslüman olmadan önce bu hatayı yapmıştı fakat kendi geleceğini de mi düşünmemişti?

"Ne?" diye fısıldadım şaşkınlıkla. Leyla ise anlayışla ve ılımla yaklaştı. Pelin'in yanına oturdu, onu kendine çekti ve sıkıca sarıldı. "Tamam, sorun yok." diye mırıldandı Leyla. "Geçti, geçmişte kaldı. Sen tövbe ettin ve sıfırdan başladın. Üzülme artık, inşallah bağışlandın."

Pelin hıçkırıklara boğulurken "Kendimi berbat hissediyorum." dedi. Ben hâlâ şaşkındım, açıklama bekliyordum. Pelin, Leyla'dan uzaklaştı ve bana döndü. "Çok üzgünüm Yaprak, sana söyleyemedim. Çünkü henüz reşit değilken böyle bir şey yaptığım için pişmandım. Nasıl diyeceğimi bilemedim..."

Ben de ona kollarımı sardım. Ardından Leyla da bize katıldı.

Ayrılınca dudaklarımı ıslattım ve Pelin ile önceden konuştuğumuz şeyi Leyla'ya söyledim. "Leyla, bir hafta sonra Pelin'in 18. Yaş günü var. Biz Ömer ve Osman'a sürpriz yapmak istiyoruz."

Pelin sözlerimi tamamladı. "Biz o gün tesettüre girmeye niyetlendik. Ömer ve Osman'a haber verir misin?"

...

Bu bölüm Pelin içini döktü 🥺

Bu arada alıntısı bulunan kitap multide 🌙

Allah'a emanet olun...

Hak Yola Talibim! ◖⁠Texting ◗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin