Bölüm 10

283 18 61
                                    

"Ne demek kendi kendine oluverdi?"

Derince ofladım. Ne vardı hastalıktan ölürken 40 dakikada iyileşmişsem? Bu gayette sıradandı.

"Dedim ya, bilmiyorum."

Athena'nın şüpheli bakışları altında eziliyordum. Son 10 dakikadır ısrarla sorguluyordu.

"Ama Louis-"

Göz devirip sözünü kestim. Artık ikna olması lazımdı.

"Athena, edişeni anlayabiliyorum. Ama şuanda kendimi gayet iyi hissediyorum ve bence önemli olan da bu. Sorgulanmaya değer bir şey yok ortada, gerçekten."

Birkaç saniye gözlerime baktı sessizlikle. Uzatmasının gereksiz olduğunu ikimizde biliyorduk. 

"Ah, peki. Fazla üstelediysem özür dilerim Louis. İyiliğini istediğimi biliyorsun. Kendini tekrar kötü hissedersen benden saklama tamam mı?"

Güven vermek istercesine gülümsedim.

"Söz."

Athena saçlarımı karıştırıp salona geçtiğinde vücudumu derin bir rahatlama sarmıştı. Ondan birşeyi saklamayı sevmesem de böyle olması gerektiğini biliyordum.

Athena mutfaktan çıktığında bende arkasından takip edip salona geçtim. Diğerleri çoktan koltuğa yayılmış, perdeleri çekmiş ve korku filminin sesini sonuna kadar açmışlardı.

Bende Ethan ve Casper'ın arasına kurulup masanın üzerindeki küçük çerez tabağını kucağıma çektim.

Tuvaletten çıktığımızdan beri Zack ile aramızda tuhaf bir duvar örülmüştü sanki. Sol arkamdaki tekli koltukta oturan Zack'i son 5 saattir yaptığım gibi görmezden gelmeye çalıştım. Bakışlarının sırtımı delip geçtiğini hissedebiliyordum.

Ekrandaki kadının çığlıkları dikkatimi dağıtmaya yetmiyordu. Aptal karakter hep yapmaması gereken şeyler yapıp, ölme olasılığı %100 olan yerlerde takılıyordu.

Yapacak pek birşey olmadığından filme odaklandım. İlk 30 dakikayı devirdiğimizde tam odak ekranı izliyordum. Arada bir de kasedeki karışık çerezden atıştırıyordum.

Dalgın dalgın elimi kaseye attım. Ama çerez bitmiş, parmak uçlarıma çarpan birkaç çekirdek kabuğu hariç kase tamamen boşalmıştı. Oturmaktan götümün şeklini alan koltuktan kalktım.

Sallana sallana mutfağa gittim. Bu sırada da dizideki katilin kim olabileceğini düşünüyordum. Dizi fazla boktan olmasına rağmen garip bir sürükleyiciliğe de sahipti. Lambayı açmaya üşenip karanlık mutfakta çekmeceleri el yordamıyla arıyordum.

Üçüncü çekmeceye bakmama rağmen bulamadığım çerez paketine söve söve aramaya devam ettim. En alt çekmeceyi daha rahat karıştırabilirmek için diz çöktüm. Bir anda yüzümün hizasında haşırdayan poşetle çığlık atmaktan son anda vazgeçmiştim.

Mal gibi gülümseyerek poşeti aldım. Kedi kulaklarımın bile duyamayacağı sessizlikle yanıma yaklaşmayı becerebilen kişiyi merak etmiyor değildim.

"Teşekkür ederim...Zack?"

Aptal gülümsemem yüzümden kayıp yere düşmüş ve sanki o şaplamanın sesi kulağıma dolmuştu.

Neredeyse 6 saattir göz göze gelmekten bile kaçtığım çocuk şimdi tam ksrşımdaydı. Kendimi iyi hissetmiyordum ve aramızdaki sessizlik ortamı her saniye biraz daha garipleştiriyordu. Birşeyler söylemezsem sonsuza kadar böyle kalacakmışız gibi.

"Ehm, teşekkür ederim, yani şey için, cips- bekle zaten teşekkür ettim değil mi? Afedersin! Onun adı da cips değil zaten çerez, çok aptalım. Aynı şey gibi, şu aptal filmdeki aptam kadın. Sahi, kadın cidden aptalın teki değil mi?"

Maske (BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin