twenty

636 78 54
                                    

yazarın anlatımı

Jeongin sonunda ülkesine dönmüştü, evet orayı gerçekten sevmiş deli gibi eğlenmiş hayatına ufacık aşk(?) girmişti.

Ama evini, ailesini ve arkadaşlarını çok özlemişti.

Şimdi ise takside evine gidiyordu, Chan başta teklif etmişti ama zaten durgundu, Jeongin onu reddettince ısrar etmemişti.

Evde onu bekleyen sürprizi bilmiyordu. Arkadaşları ve ailesi sabahtan güzel bir ortam hazırlamıştı.

Taksiden inince anahtarını çıkarmıştı, ışıklar kapalıydı saatine baktığında ise geç olduğunu farketmişti. Babalarının uyuduğunu düşünmüştü.

Sessizce kapıyı açmış ve içeri girmişti, bavulunu kapının yanına koymuştu. Yukarı çıkarmak şu an ona çok zor geliyordu.

Adımlarını salona döndürmüştü, odaya girip ışığı açtığı an arkadaşlarının 'hoşgeldin' diye bağırmasıyla yerinde sıçramıştı.

"Şu şaşırmış yüzüne bakın." Jisung kendini tutamayıp kahkaha atarken Hyunjin'de ona katılmıştı.

"Hoşgeldin bebeğim~" Jimin babası hâlâ şokta olan oğluna kocaman sarılmış oğlundan karşılığınıda almıştı.

Jisung, arkadaşının babalarından sonra Jeongin'e koşmuş öpücüklerini ve sarılmasını vermişti. Jeongin diğerlerine dönünce ister istemez modu düşmüştü.

Aşık olduğu adamla sonunda yakınlaşmışken onların böyle yapmasına kırılmıştı. O onların her zaman yanındayken şimdi böyle yapmalarını anlamıyordu, evet üzülmesin diye yapıyorlardı ama en azından güzel dille diyebilirlerdi.

Diğerleriylede tek tek sarılmıştı.

"Zahmet etmişsiniz gerek yoktu bu kadar şeye, iki gün yoktum."

"Öyle deme bizim için ve Namjoon baban için zor günlerdi..." Hyunjin sahte dramasıyla -namjoon hariç- herkesi güldürmüştü.

"Ee nasıldı oralar?"

Hazırlanan sofraya geçmişlerdi, alkol ve atıştırmalıklarla doluydu masa.

"Güzeldi, çok gezemedik zaten malum çekim vardı ama sevdiğim ünlünün konseri vardı oraya gittik çekim ekibiyle falan." Namjoon babasına inandırmak için hep bir ağızdan söylüyorlardı yalanı.

Biraz daha sohpet etmişlerdi ama Jeongin'in yol yorgunluğu ve ortamdaki soğuklukla oturmasını zorlaştırıyordu.

"Ben biraz yatmaya çıkıyorum. Sizede teşekkür ederim gelmişsiniz ve hep beraber zahmet etmişsiniz ama yorgunum biraz dinlenmem lazım." Jisung arkadaşının yanında oturduğu için elini tutmuş ve diğerlerine öldürücü bakışlarını göndermişti.

"Git dinlen Jeong, biz hep burdayız zaten." Minho konuştuktan sonra Jeongin iyi geceler dilemiş ve odasına çıkmıştı.

Odaya girdikten sonra çantasına attığı telefonunu çıkarmış ve ekrandan bildirimleri kontrol etmişti.

Chan'den gelen mesajla gülümsemişti. Üzerini değiştirip yatağa girince cevap verecekti o yüzden telefonunu yatağa atmış ve işlerini halletmek için ayaklanmıştı.

i wanna be yours [jeongchan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin