"Hyung ben şimdi senin omzuna nasıl bineceğim?"
"Bebeğim biraz dibe batacağım sen de hemen omzuma bin tamam mı?"
"Ne?! Olmaz hyung. Nefessiz kalırsın. Ölmeni istemiyorum hyung ben seni çok seviyorum tamam oynamayalım deve falan."
Jungkook kıkırdamış ve bebeğinin dudaklarına kaçamak bir öpücük kondurduktan sonra alnına yapışan ıslak lüleleri geriye çekerek bir de alnından öpmüştü.
Aldığı öpücükler ile gülümsemişti Taehyung.
"Bebeğim. Ben de seni çok seviyorum. Ama merak etme. Bir şey olmaz. Hadi bin şimdi omzuma tamam mı? Jimin'e bak bebeğim. Çoktan Yoongi'nin omzunda bizi bekliyor bile."
Jimin'e bakan Taehyung Jimin'in ona el sallaması ile gülümsemiş ve Jungkook'a başını sallayarak onay vermişti.
Jungkook denizin dibine girdiğinde Taehyung'u ayak bileklerinden tutarak hızla omzuna almıştı.
Taehyung ilk baş sarsılsa da sonradan ellerini koyacak uygun bir yer bulmuştu.
Fakat Jungkook için pek uygun değildi...
Jungkook denizden çıktığında Taehyung onun omzundaydı ve pek rahat gibi de gözükmüyordu.
"Bebeğim burn-"
"Jungkook! Düşeceğiz!"
"Bebeğim parmaklarını burnumdan çıkartır mısın? Nefes alamıyorum miniğim."
"HYUNG! CİDDEN DÜŞECEĞİZ VE ÇOK YÜKSEK!"
"Taehyung inebilirsin ve bebeğim ellerini kulak memelerimden de çeker misin Tanrı aşkına?"
Taehyung hâlâ söylenmeye devam ediyordu ve resmen Jungkook'un yüzündeki her yere elliyordu.
Son olarak kollarını başına sarıp aslında Jungkook'un kafasına sarılan Taehyung titriyordu ve bunu Jungkook da fark etmişti.
"Bebeğim istersen oynamayalım?"
"Hey! Yok öyle bir şey! Gelin buraya hemen! Oyun başlıyor. Hoseok! Say!"
Hoseok 3'ten geriye saymaya başladığında 3 çift de hazırdı.
Sonunda başlama komutu verildiğinde Jimin, Yoongi'nin saçlarından tutarak sanki saçları Yoongi'nin kumandasıymış gibi çekiştirmeye başlamıştı.
Namjoon'un omzunda olan Jin, Taehyung'a dokunmuyor, Jimin'e ilerletiyordu Namjoon'u.
Derken, Taehyung gözlerini sıkıca kapatmış, yüzünü şampuan kokan pamuk saçlara gömerek resmen Jungkook'un saçlarına uzanmıştı.
"Bebeğim uzaklaştım oradan hadi aç gözlerini."
Taehyung yaslandığı saçlardan gömdüğü yüzünü kaldırmış ve etrafına bakınmıştı. Jungkook cidden de Jimin'lerden uzaklaşmış ve kumlara doğru ilerliyordu.
"H-hyung."
"Söyle güzelim."
Jungkook, başından beri ellerinin olduğu yeri, Taehyung'un ayak bileğini usulca parmağı ile okşamıştı.
"Ş-şey."
"Söyle bebeğim benim. Çekinme."
"D-dondurma i-istiyorum.."
"Alırız bebeğim bi-"
"HYUN-!"
Elleri arasından kayan minik ayaklardan sonra omzu hafiflemişti Jungkook'un. Ve suya düşme sesi...
Jimin deli gibi Yoongi'nin omzunda gülüyordu.
Jungkook arkasını döndüğünde bebeğinin denizin dibinde olduğunu gördü ve ona ulaşacağı sırada Taehyung hızla denizde yükselmişti.
"Jimin gebertirim seni! Daha dikkatli olsana ayı!"
Jimin, Yoongi'yi yine saçlarından kontrol ederek Jin'lerin yanına ilerlettiğinde Jungkook titeyen minik bedene sarılmıştı.
"Bebeğim hemen çıkalım ister misin? Dondurma alayım sana bebeğim hm-"
"H-hyung."
"Söyle güzelim. Söyle bebeğim."
"B-ben ç-çıkamam."
Jungkook duraksamış ve bebeğinin gözüne giren lüleleri geriye taramıştı eli ile. Açtığı alına minik bir öpücük kondurduğunda bebeğinin yanaklarını okşamıştı.
"Niye bebeğim? Eşyalarımız hemen ş-"
"H-hyung.. J-Jimin ş-şortumun l-lastığınden ç-çekti v-ve ş-şey... y-yırtıldı d-da.."
Jungkook duyduğu şey ile bebeğinin bir galaksi kadar parlak gözlerine bakmıştı.
"B-bebeğim altında b-"
"Y-yok h-hyung..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNT ŞEKERİ
أدب الهواة𝙏𝙖𝙚𝙝𝙮𝙪𝙣𝙜: Sevmiyo işte beni Sevmicek amk Boşuna uğraşıyoruz 𝙅𝙞𝙢𝙞𝙣: Emin misin bebeğim? Eğer seni sevmeseydi Bugün sana güzelim demezdi 𝙏𝙖𝙚𝙝𝙮𝙪𝙣𝙜: Demedi zaten Jimin Tamam dedi ama o anlamda dememiştie ya 𝙃𝙤𝙨𝙚𝙤𝙠: Taehyung ...