|16.43|
0542-: Neden dövmeciyken vücudün da sayılı dövmeler dışı dövme yok Barın?
Barın:Seni ilgilendiren yer?
0542-: Soruya soruyla karşılık vermesen mi?
Barın: Sorunun cevabını açık açık verdim, seni ilgilendirmez.
0542-: Yok yok kesin altında bir şey var öğrenmem lazım.
Barın: Aptal misin? Sanane?
0542-: Tamam bir şey demedim, özür dilerim.
Barın: Özür felan dileme.
0542-: Peki, denerim.
Barın: Kimsin?
0542-: Sonbahar.
Barın: İsmin mi?
0542-: Hayır gerçek ismimi söyleyemem sana.
Barın: Niye?
0542-: öyle gerekiyor bir süre.
Barın: Kim olduğunu bilmediğim biriyle konuşmam hele ki, numaranın arkasına saklanan liseli bir ergenle ASLA!
0542-: Liseli bir ergen olduğumu nerden cıkardın?
Barın: Bunu sadece sadece 15 yaşındaki bir ergen yapar.
0542-: Fazla ön yargılısın.
Barın: Bana yazma, çocuk.
0542-: Çocuk?
Barın: Yaşın küçük ya hani çocuk?
0542-: Suan göğüslerimi atıp kim küçük mu demem lazım?
Barın: Abaza bir ergen.
0542-: Ergen değilim Barın.
Barın: Belli oluyor, neyse senden daha önemli işlerim var yazma bir daha engellerim.
|02.01|
0542-: Uydun mu?
0542-: Sen bu saate uyumasın sadece cevap vermek istemiyosun.
Barın: Belki öyle, bunu ögrendiğin halde yazmaya devam mi edeceksin,
Barın: Yüzsüz gibi?
0542-: Biraz ılımlı olamaz mısın?
0542-: Gerçekten üzüyosun.
Barın: Tanımadığım birine niye ılımlı olayım ki?
0542-: Belki de tanıyosundur :)
Barın: Ne zırvalıyon yine?
0542-: Sadece doğrular Barın ve
0542-: Iyi uykular <3
0542-* çevrimdışı
Barın: Nereye gittin?
Barın: Ortalığı karıstır git hay anasını,
Barın: Sana inanmiyorum, tanıdığım biri olsan kaçmazdın bu kadar.
Barın çevrimdışı
Sıkıntıyla iç geçirdim, saat üçe geliyodu, Barın biraz sonra evine gelirdi, evet Barın'la kapı komşusuyduk.
Çok bir sohbetimiz yoktu ama nerdeyse 2 yıldır ikimizde aynı evde olduğumuz için sık sık birbirimiz görüyoduk, bu benim işime gelsede Barın hep mesafeli ve soğuk bir yaklaşım sergiliyordu.Oturma odasına geçerken, dış kapının arkasından kısık sesli küfürler ve isyan sesleri geldi, Barın muhtemelen eve sarhoş gelmişti.
Kapıyı yavaşça açtım, Barın anahtarlarla cebelleşiyodu hafifçe kıkırdadım, yardım etmek için markete felan giderken giydiğim terlikleri ayağıma gecirip Barın'ın yanına ilerledim, adım seslerini duyan Barın bana doğru döndü, "Selam komşu kız" dedi ve işine devam etti, adımı her karşılaşmamıza söylesem de hemen unutuyodu, ya da gerekli görmüyodu. "siktir, gir artık aptal anahtar" diye söylenmeye başlayınca yardım için yanına geçtim.
"Bırak ben yapayım" dedim ve anahtarı elinden çektim, bu kapısının anahtarı değildi ki?
"Barın bu anahtar evinin anahtarı değil, motorunun anahtarı bu, cebine bak başka anahtar var mi?"
Barın kambur durduğu sırtını dikleştirdi, boyu benden fazlasıyla uzundu sarılsak kalbine denk gelirdim belki...
Barın ceplerini karıştırmaya başladı, her cebine iki, üç kere bakmasına rağmen anahtarı çıkaramamıştı, "Hay sikeyim, anahtarları stüdyoda unuttum."
Kendi kendine söyleniyodu ama her şeyi rahatlıkla duyabiliyodum. "Yardım için sagol komşu kız, gidip bir arkadaşım da kalsam iyi olur" dedi ve bir şey dememi beklemeden arkasını döndü.
Ama bu halde motor kullanamazdı, çok ilerlemeden kolundan tuttum, yüzünü bana doğru eğdi, soru sorar gibi gözlerime baktı, "bu halde motor kullanamasın, bende kalabilirsin benim için sorun olmaz" dedim tek solukta, yanaklarımın kızardığına emindim.
Hafifçe sırıttı, merakla cevabını bekledim, ama o cevap vermek yerine benim evime doğru ilerleyip ayakkabılarını çıkardı ve kendini içeri attı, içimden sevinç dansı yaparak eve doğru ilerledim.
Barın salon da ki bir koltuğa kendini bırakmış ve çoktan sızdığı anlaşılıyodu, içerden bataniye, yastık getirdim, kafasına dikkat ederek yastığı koydum ardından üstünü örtüm, hava fazlasıyla soğuktu üşüyüp hasta olmasını asla istemezdim.
Barın'ın karşısındaki tekli koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektim, şimdi Barın uyanana kadar onu izleyebilirdim.
Hafif çıkıntılı burnu, biçimli kaşları, kalın dudakları keskin çene hatları, kesinlikle her kızın isteyeceği bir erkekti, peki ya Barın nasıl bir kız isterdi?
Benim gibi koyu saçlı mavi gözlü bir kıza bakar miydi? Baksın çok isterdim sarılsın saatlerce öyle kalalım çok işterdim.
Barın'ın yüzüne bakarak hayaller kurmaya devam ettim, ama gözlerim artık dayanamıyodu, son kez güzel yüzüne bakıp gözlerimi uykuya yumdum.