|22,42.0210|
Hangi kızdan bahsediyorlar.
Kafamda dönen soruyla yerimden fırladım, üçününde bakışları bana döndü, "şey benim gitmem lazım."
"Oturuyoduk komşu kız" dedi süpeli bir ses tonuyla, aklıma ilk gelen bahaneyi söyledim "regl olmuşumda onu hissetim."
Yanaklarım daha da kırmızılaşmaya başlamıştı, üçüde kafa sallayınca evden hızlıca çıkıp kendi evime girdim.
Kapının arkasına yaslanıp kendimi aşağıya doğru indirdim, ben olduğumu öğrenmiş olabilirler miydi?
Kalbime düşen korkuyla yerimden kalkıp telefonumu aldım, Barın'la olan mesajlara girdim, yazıp ağzını yoklamak istiyodum sadece.
Sonbahar: napıyosun?
Barın: Bıraktığın gibi oturuyoruz komşu kız.
Şaka olmalıydı büyük bir şaka.
Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya devam ediyodu, napacaktım, ne yapacaktık?Her şey bitmiş gibi hissediyodum, neden böyl olmuştu. Artık konuşmayacaktık buna eminim ama nasıl anladığını çok merak ediyodum.
Sonbahar: nerden anladın?
Barın: Merak ettim ve buldum.
Sonbahar: ben söylemeden bulmayacaktın :)
Barın: merak ettim ve buldum baska açıklaması yok komsu kız.
Sonbahar: Anladım.
Sonbahar: Hoşçakal, bir daha görüşmek istenesin zaten.
Bildirim gelmesine rağmen telefonu yanıma koydum ve kafamı dizlerime gömdüm, göz yaşlarım gözlerimden süzülüp dizlerimde durdu.
Ne kadar öyle durdun bilmiyorum ama kapının alacaklı gibi çalınmasıyla bölünmüştü. Gece gece kim gelmiş olabilirdi.
Açmasam sorun olmazdı sanırım deneye kalmadan kapı tekrar yumruklanır gibi çalmaya başladı, dizlerimi indirip ellerimle yüzümü sildim, yerimden kalktım kapıya doğru adımladım.
Kapıyı açtım karşımda sinirli bir Barın beklemiyodum, ya da bekliyodum bilmiyorum.
"Mesajlara neden cevap vermiyosun komşu kız?" yüzündeki sinire rağmen aşırı sakin konuşuyodu.
"Şarjı bitmiştir" diye mırıldandım, ağlamaktan boğazım ağrıyodu.
"Yüzüme bakar misin Hazan" ilk defa ismimi söylemesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Ismin dudakların nasıl güzel yakışmıştı.
Yüzümü yerden kaldırıp Barın'a baktım, kaşları münkünmüş gibi daha çok çatılarak gözlerime odaklandı.
"Hazan niye ağladın?" Sakin kalmaya çalısır gibi bir sesi vardı.
"Ağlamadım."
"Ordan bakınca köre mi benziyorum Hazan."
Kafamı olumsuz şekilde salladım, "o zaman doğruları anlatmanı bekliyorum."
Ses çıkarmadım ne diyecektim senin için ağladım, o kadar çok seviyorum ki beni ögrenip bırakmandan çok korktum mu diyecektim.
Bir anda içeri girip kapıyı örtü, kapıyla beni arasına aldığında hala olayların hızına yetişemiyodum.
Çok yakındı, tek yanaklarım mı bilmem ama alev alev yanıyodu."Şimdi bana doğruları söyle Hazan" nefes alamıyorum ki, anlatayım.
"Ben-" Barın boynuma yaklaştığı için devamı gelmemişti cümlenin, boynuma yasladı yüzünü, kalbim çıldıracakmış gibi atmaya başlamıştı.
"Sen?" Dedi boğuk çıkan sesiyle.
"Ben, beni bırakacağını düşünmüştüm." Biz neydik ki beni bıraksın, kurduğum cümle çok saçma olmuştu.
Boynuma konan dudaklarla ne yapacağımı şaşırdım, şuan boynumu öpüydü, hayalini bile kuramazdım bu anın.
"Çok masumsun komşu kız, sen bana çoksun-" burnunu boynuma sürtüp tekrar öptü "üzerim kırarım, sinir hastasıyım ben."
"Ama eğer değişebilseydim senin için değişmeyi çok isterdim Hazan."
Dudaklarımdan bir hıçkırık koptu, tutamamıştım daha fazla, hem üzüp hem mutlu etmişti ama bizden asla olmayacağını açık açık söylemişti.
Günü gelir
Seni de yakar bir söz ya da bir göz
Anlamadın...