Bölüm 21: Çöpleri Atıyorum!

632 58 8
                                    

İyi okumalar:)

...

İki yıl önce;

Sonunda o iğrenç saraydan ve içindeki insansı canavarlardan- hizmetçilerinden bahsediyor- kurtuldum! Artık bir prenses falan olmak istemiyorum! Yoksulluk içinde açlıktan ölsem bile umurumda değil! Asla ama asla oraya geri dönmeyeceğim!

Bir pelerin ve bir çanta dolusu altın alıp saraydan kaçtım. Şu anda küçük bir sınır kasabasında avlanarak geçimimi sağlıyorum.

Buraya geleli iki gün oldu ve beni aramak için hiç kimse gelmedi.

Ahhh~~ neyse bu benim işime gelir. Yine de içimde küçük bir hüzün kırıntısı hissettim.

...

Çarşıda yürürken iki hırsız bana kasten çarpıp yere düşürdü:

( Selina) " Ahhğğ~~"

" Önüne baksana velet!"

" Birine çarptığında özür dilemelisin! Seni küçük o*uspu!"

( Selina) " özür dilerim efendim."

" Bir dahakine önüne bak!"

( Selina) " evet efendim."

Onlar gidince kalkıp üzerimi silkeledim. Daha sonra siyah saçlı mavi gözlü benim yaşlarımda bir çocuk yanında iki adamla önümde belirdi:

( Leonard) " iyi misin? Ceplerine baksan iyi olur. Muhtemelen o adamlar hırsızdı."

Sinsice gülümseyip onlardan aldığım üç kese altını çıkardım:

( Selina) " hahaha! Hırsız mı? Onlar gibi insanlar çalma işini lekeliyor!"

Karşımdaki çocuk şaşkınlıkla ellerimdeki altınlara baktı:

( Leonard) " Demek onların altınlarını çaldın! Bu durumda seni cezalandırmalı mıyım?"

( Selina) " hey! İlk onlar benimkini çaldı! Hem ben öylece insanların mallarını alan biri değilim!"

Beni ne sanıyor bu velet! Hayattan hiç haberi yoktur eminim! Şu kibirli suratına bir tane geçirsem mi ki?

" Şey sonuçta o bir hırsız, bir hırsızın sözüne güvenemeyiz efendim."

" Doğru söylüyor, hırsızlar arasında onur yoktur."

( Selina) " off, madem canınız dayak istiyor. Gelin bakalım!!!"

( Leonard) " bizi küçümsüyor musun sen?"

" Baksana velet! Sen kendini ne sanıyorsun?"

" Belki de delidir?"

Bak işte bu konuda haklı olabilirsiniz sör şövalyeler! Ama yine de size temiz bir dayak borcum var!

Beş dakika sonra;

O iki herifi yere serdikten sonra sıra siyah saçlı çocuğa gelmişti:

( Leonard) " daha önce hiç senin kadar iyi bir rakiple karşılaşmamıştım ama...yine de benim kadar iyi değilsin!"

Bu çocuğun avrası neredeyse benimki kadar güçlüydü ama ben ondan çok daha ufaktım ki bu da kolayca bir boşluk bulup onu alt etmem için yeterliydi.

Onu da yenmek üzereydim, hatta kılıcını bile kırmıştım ama üzerime doğru uçan bir güve yüzünden korkup geri çekildim: " kyaa~" , ayağım tökezledi ve tam düşeceğim sırada o çocuğa tutundum. Maalesef beni taşıyamadı ve ben popo üstü düşerken o diz üstü çökmüş şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Yüzlerimiz çok yakındı bu yüzden heyecanlanıp suratına sertçe tane geçirdim!

Kötü Kadın Mı? Ben Mi? Katiyen Yalan! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin