Bölüm 32: Sulu Gözü Gönderelim!!!

418 47 13
                                    

İyi okumalar:)

...

***

Sally'nin yaptığı intikam planından sonra. Herkes darmadağın olmuştu. Sally'deki bu değişiklik herkesin dikkatini çekti. Bu yüzden durumu bir rahiple konuşmak üzere saraya birkaç rahip çağırdılar ve durumu onlara anlattılar.

Toplantı salonu:

...

( Helena) " işte böyle oldu rahipler."

( Rahip) " hastanın semptomlarından ne haber?"

( Patricia) " öğrendiğime göre Sally'nin o olaydan sonra kalbi ağrıyormuş. Onun dışında fiziksel bir yarası yok."

( Rahip) " hmm~ anladığım kadarıyla sorun psikolojik. Yapabileceğim bir şey yok, üzgünüm."

( Eileus) " biraz daha detaylı anlayabilir misiniz rahip?"

( Rahip) " şöyle anlatayım, prenses sizi çok seviyor ama yaptıklarınızdan sonra sizden nefret etmek istiyor fakat bunu yapamıyor. En sonunda intikam alarak yüreğini hafifletmek istedi ama bu onu daha da kötü hâle getirdi çünkü sizi affetmeyi çok istese de size zerre kadar güvenmiyor. İşte sorun bu."

( Patricia " bi bok anlamadım!")

Herkes kafası karışık bir şekilde düşünmeye başladı.

( Helena) " peki sizce güvenini tekrar kazanmak için ne yapmalıyız?"

( Rahip) " ona iyi davranın. Ve bir daha ihanet etmeyin."

( Caien) " ühhüü ühü~~ asıl o bize ihanet ettiiii~~~ bu yaptığı insanlığa sığar mı?! Sığar mı ha sığar mı?...hık...onu affetmeyeceğim! Ühü ühüü~" ( toplantı boyunca ağladı)

( Eileus) " kes zırlamayı!"

( Caien) " ÜHÜHÜÜHÜÜÜ~~~"

( Helena) " Lancelot at şunu dışarı!"

( Lancelot) " büyük bir memnuniyetle!"

Lancelot, Caien'i zorla kaldırıp dışarıya attı ve kapıyı suratına çarptı.

( Rahip) " doğrusu prensesin yaptığı şeyin gerçekten de zor oldugunu itiraf etmeliyim. Sizi bir türlü affedemedi ve size zarar vermeden acı çektirdi. Bu onu sizi yaraladığından daha çok yaraladı. Şu anda vicdanen çökmüş durumda olmalı. Zavallı prenses."

( O sırada Sally " aağh~ Aaron ne kadar da yakışıklııı~~")

( Helena) " durum düşündüğümden de ciddi! Ona göz kulak olması için aramızdan birini göndermeliyiz. Bize ihtiyacı olduğunda asla yardım istemeyecektir bu yüzden ihtayç duyduğunda bize haber vermesi için birini yollayacağım!"

( Cassius) " dışarıda zırlayan veledi göndermeye ne dersiniz?"

( Helena) " ona güvenebilir miyiz ki?"

( Lancelot) " onunla birlikte gidebilirim. İşi bıraktığımı ve seyehate çıktığımı söylerim."

( Eileus) " Selina bunu asla yutmaz. Avra okumayı biliyor. Gittiğin an yakalanırsın."

( Lancelot) " bu iyi işte. Benim avramı okursa inanır. Caien zaten belli."

( Patricia) " o halde sulu gözü gönderelim! Ve Lancelot da onunla gitsin."

( Helena) "istifa etmek için bunu bahane olarak kullanıyorsun değil mi?"

( Lancelot) " yooo~~" ( gözlerini kaçırır)

...

Sonraki gün, yani günümüz.

Patricia'nın ağızından

" Niahahahaa~"

Kraistal küre kapanır kapanmaz Cassius içeri girdi. Ceketini çıkarıp yanıma oturdu ve yanağıma bir öpücük kondurdu:

( Cassius) " kiminle konuşuyordun?"

( Patricia) " Selina'yla! Aaron'umuz sonunda bir işe yaradı Cassius! Anlaşılan Selina Aaron'a düşmüş!"

( Cassius) " haa~ demek öyle! O halde Selina bizim gelinimiz olabilir!"

( Patricia) " daha da iyisi! İntikam alabiliriz! Niahahahahaa~"

( Cassius) " hım? Ama rahip ona bir daha ihanet etmeyin dedi."

( Patricia) " biz ona ihanet etmedik tamam mı!! Biz onun ebeveynleriyiz! Bazen ebeveynler zor kararlar verir! Yeğenimin yaşamasını istiyorum! İnatçı olduğu için de ikna edemezdik, buna mecburduk!"

( Cassius) " pekii~ intikamını nasıl alacaksın?"

( Patricia) " az önce Selina benden Aaron'u tavlamak için birkaç ipucu istedi. Yanında Bethany olduğu için çok bir şey diyemedim ama onu yanlız yakaladığımda mahvedeceğim! Niahahahahaa~~"

( Cassius) " neden cadı gibi gülüyorsun?"

( Patricia) " sen neden buradasın bu arada?!"

( Cassius) " sa-sadece seni özledim."

Bunca yıldan sonra bile bunu söylerken kızarıyor! O kadar sevimli ki onu ısırmak istiyorum! Acaba onunla eccük uğraşsam mı?! Niahahaha~

Onu kıravatından tutup kendime çektim ve ani bir hareketle dudaklarından öptüm. Kıpkırmızı olmuş suratıyla şaşkın şaşkın bakıyordu!

( Cassius) " beni delirtmek istiyorsun değil mi!?"

Eywah bu kötüye işaret!

Beni kendine bastırıp tutkuyla dudaklarımdan öptü. Daha sonra elbisemin üst kısmında bulunan ve boynumu örten küçük pelerinimin iplerini çözdü ve çıkardı.

Sonra da nazikçe öpüp yalayıp ısırmaya başladı " ahh♡ ~"

Daha sonra beni kucağına alıp ayak bileğimden tutup bacağımın sonuna kadar üzerindeki eteği sıyırdı " ah~ Cassius dur!"

Boynuma gömdüğü kafasını çıkarıp yüzüme baktı. Kızarmış yanakları, aşırı sevimli bir ifade ve kıpkırmızı yakutu andıran şefkatle bakan o gözleri! Dayanamayıp onu koltuğa yatırdım ve üstüne abandım!

Şaşırmış suratıyla inanılmaz derecede tatlı oluyordu! Hızlıca düğmelerini söktüm:

( Cassius) " b-bekle! Önce gidip-!!!"

Konuşmasını önlemek için onu dudağından öpmeye başladım. Bir elini yanağıma bir elini belime sardı:

( Cassius) " ah~♡ sanırım kendimi daha fazla tutamayacağım!"

Bir anda doğrulup beni tek omuzuna aldı ve yatak odasına doğru -sarayın diğer taafı- götürmeye başladı. İşte benim erkeğim!

...

32. Bölümün sonu

Umarım beğenmişsinizdir

Oy verip yorum yapmayı unutmayın;)

Sonraki bölümde görüşmek üzere

...

Kötü Kadın Mı? Ben Mi? Katiyen Yalan! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin