10. Bölüm

750 52 1
                                    

Değilmiş.
Şaka değilmiş.
İnanamıyorum. Herkes odasına çıktı. Bende ortama ayak uydurarak peşlerinden bana verilen odaya gittim. Benim şaşırdığım kısım Bartudan Egeye kadar bütün çocuklara ceza verilmesiydi. Hadi biz neyse de Bartu kaç yaşına gelmiş, bu yaşta ceza mı verilir yahu?

Bu duruma istemsiz gülmeye başladım. Gülmelerim kahkahaya dönüştü. Dışarıdan gören biri beni deli sanabilirdi.

Bunu hemen Meteye anlatmam gerekiyordu.
Hızla telefonu elime aldım. Meteyi arayacakken dıraksadım. Tunga ile olan kavgamı da anlatmam gerekecekti. Sanırım bu konuyu anlatmasam daha iyiydi. Keyiflerini kaçırmaya gerek yoktu.

Yine içime sıkıntı çöktü. Buraya ait değilim. Ne işim vardı benim burada?

Daha fazla dayanamayarak odadan çıktım. Adımlarımı Egenin odasına çevirdim. Burada anlaştığım tek insandı. Kapıyı çaldım.

"Gel."

Yavaşça kapıyı açıp kafamı içeri soktum. Gözlerimiz kesişince kocaman gülümsedi.

"Gelsene içeri asi ablacığım."

Gülerek içeri girdim.

"Ne asisi be?" dedim sahte bir kızgınlıkla.

"Babamın verdiği cezaya uymamak gayet asice bir davranış. "

Güldüm.

"Men tehlikenin özüyem Ege." kendi çapımda yaptığım Azeri dublaj taklidi Egeyi epey bir güldürmüştü.

Tamam çok komik biri olduğumu biliyorum ama abartmayalım Egecim.

"Gülmen bittiyse çok sıkıldım bahçeye inelim."

Gülmesi durmuş yüzüme ciddi miyim diye bakıyordu.

"Abla babam sözünün çiğnenmesinden pek hoşlanmaz."

Güzel.
"Geliyor musun?"
Şaşkın ördek yavrusu gibi yüzüme bakıyordu. Hadi ama!  Onu beklemeden merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Arkamdan gelen ayak sesleriyle peşime takıldığını anladım. Aferin sana küçük asker.

Söz dinleyen bir kızdım fakat şuan böyle biri olmam beni bu evden şutlamarına engel olur. O yüzden biraz Mete olma zamanı! Buradan Meteye de laf çarpmasam olmaz.

Salona girdiğimizde Tuğrul Bey ve Semra Hanım karşılıklı kahve içiyorlardı. Gözleri bize dönünce Tuğrul Beyin kaşları çatıldı.
Sorgulayıcı bir şekilde konuştu.

"Sizin burda ne işiniz var?"

Egenin gerildiği çok belliydi. Sakin ol şampiyon. Ablan burda. Sahi ablasyıdım dimi? Bu neydi şimdi? Kendine gel Tomris.

"Odada canımız sıkıldı. Bahçede oturacağız."

Semra Hanım bana gururla bakıyordu. Niye böyle bakıyordu?
Hayır sinir olman gerekiyordu! Şansımı Tuğrul Beyde denemek için bakışlarımı ona çevirdim. Sinirli değildi. Gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Hadi ama cidden mi?

" Cezalı olduğunuzu söylemiştim."

Gülün Tuğrul Bey bu kadar kasmayın kendinizi.

"Cezayı hak edenler cezalı zaten Tuğrul Bey. Egenin olayla hiçbir alakası yoktu. Bense haklı olan tarafım bu yüzden cezamız düşer."

Kendi kendime cezayı iptal etmiştim. Hadi sinirlenin Tuğrul Bey. Lütfen...

"Ona çok benziyor."

Kime benziyorum Semra Hanım?

TOMRİS: SIFIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin