12. Bölüm

714 45 0
                                    

Gözlerimi bugün açmasam olur mu acaba? İnsanın hayatının en kötü gününü yaşayacağını bile bile güne başlaması kadar kötü bir şey yok.
Allahım lütfen bugün iptal olsun...
Ölü taklidi mi yapsam?
Of iyice saçmalamaya başladım. Hayatım boyunca hiçbir zaman şanslı olamayacağım sanırım. İnsanın istemediği ot burnunun dibinde biter lafı gerçekten o kadar doğru ki. Kanıtıyla ispatiyla onaylandı.
Odanın kapısının tıklanmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

"Gel"

İçimden ne kadar gelme diye çığlıklar atsamda bunu dışarıya vuramıyordum. Kapının açılmasıyla yatakta oturur pozisyona geldim.
Egeyi beklerken içeri Tuğrul Bey girmişti.
İçeri girmesini beklediğim en son insanlardandı.
Şaşkınlığım yüzüme yansımış olmalı ki halime ufak bir tebessüm gönderdi.

"Günaydın Tomris."

İçeri adımlayarak yatağımın ucuna oturdu. Öylece birbirimize bakıyorduk. Konuşsana Tomris! Ne avel avel bakıyorsun adamın yüzüne.

"Günaydın Tuğrul Bey."

Acı bir gülümseme peydah oldu dudaklarında.

"İnsanın kızının ona Bey diye hitap etmesi ne kadar kötü bir durum. Benimkisi de çok bencilce oldu. O kadar kötü şey varken buraya takıldım. Belkide buraya takılmak bu acıyla yüzleşmek daha kolay geldiği içindir,bilemiyorum. Şimdi sabah sabah ne saçmalıyor bu adam diyor olabilirsin. Asıl söylemek istediğim sey... Beni bağışla lütfen... Sana sahip çıkamadığım için beni bağışla kızım. Babalar kızlarını korur dimi? Ben koruyamadım. Sanırım kötü bir babayım. Çocuklarını koruyamayan zavallı bir baba. Sana nasıl kendimi affettiririm bilmiyorum. Kaybolan yıllarımızı nasıl telafi ederim bilmiyorum. Ellerim kollarım bağlı gibi hissediyorum. Kızımın ilk aşkı,kahramanı değilim. Onun için sadece Tuğrul Beyim... Canım çok yanıyor kızım. Geldiğinden beri çok iletişime geçemedik. Sert diktatör biri gibi görüyor olabilirsin beni. Böyle görmekte de çok haklısın. Seninle hiç özel olarak konuşmadım. Sana nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmediğim için biraz çekindim. Kız babası olmak biraz farklı... Bu konuşmayı yaparak seninle hislerimi duygularımı paylaşmak istedim. Seni önemsediğimi ve sevdiğimi bil istiyorum. Bu diktatör adamın kalbi sadece ailesi için atıyor. Ailem sensin,sizsiniz."

Niye ağlamak istiyorum?  Neden 'beni koruyamadın! Beni o adamdan koruayamdın' diye çığlıklar atmak istiyorum. En önemlisi neden bu adama kırgınım? Niye bıraktın beni o zalimin ellerine Tuğrul Akasya?

"Sizin suçunuz yok. Kendinizi suçlamayın. Kaderin önüne geçemezsiniz. Bizim kaderimizde baba-kız olmak yokmuş demek ki. Kader bizi aynı kandan iki yabancı yapmayı seçmiş. Yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Şimdi izninizle hazırlanmam gerek."

Ağzımdan kelimeler zehirli bir ok gibi çıktı. Düşünmedim, sadece konuştum. Bu oklar hedefi on ikiden vurmuştu. Bunu Tuğrul Beyin yüzünden gayet açık bir şekilde anlamıştım. Tam ağzını açmıştı ki sözünü kestim.

"Çıkın lütfen. "

Geldiğimden beri gözlemlediğim bir şey varsa oda Tuğrul beyin her zaman yıkılmaz bir kale gibi gözükmesiydi. Şimdi ise odamdan çıkan adam harebe gibiydi. Kalbini oldukça kırmıştım sanırım. Vicdanım yerinde debelenmeye başlamıştı. Neden öyle dedim ki? Aptal kafam...

Güne daha ne kadar kötü başlayabilirim bilmiyorum.
Üzerime gri bir eşofman ve oversize bir beyaz tişört geçirdim. Saçlarımı da örüp odadan ayrıldım.
Herkes salonda oturuyordu.

"Sonunda geldi paspal prenses!"

Tunga anana sövmek isterdim fakat Semra hanım iyi bir kadın.

"Ege tişörtün çok güzelmiş. Bir ara çalsam ayıp olur mu?"

TOMRİS: SIFIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin