Merhaba bebisler, bu benim ilk ficim olduğu için birazcık acemi olabilirim! Bu fici birisinin videosundan aldım, umarım beğenirsiniz.
.......Jisung her zaman ki gibi annesinin terliğiyle uyandı. Alışmıştı artık. Çünkü her zaman alarmını kapatıyor, uyumaya devam ediyordu.
"Jisung oğlum kalk artık!"
"Annem, güzeller güzelim. Bugün okula gitmeyiversem olur mu? "
"Olmaz, Jisung. Hazırlan, yemeğini yiyip doğruca okula git."
"Hiç mi olmaz? "
"Hiç olmaz Jisung."
Oflayıp sıcacık yatağından kalktı Jisung. Sevmiyordu okulu ama annesinin zoruyla gidiyordu. Hem bunları düşünmüştü siyah saçlı olan hem de siyah tişört ile kot pantolon giyip okula gitmeye yol almıştı.
"Koduğumun ebabillerine gıcık oluyorum amına koyayım! Niye gönderiyorsun? İstemiyoruz dediysek istemiyoruz işte."
Telefonuma bakarken birine çarpmıştım ve çarptığım kişinin tüm kahvesi üstüme dökülmüştü. Bu daha da sinirlendirmişti tabi beni.
"Bir kere de işler yolunda gitse şaşarım! Ulan önüne baksana dangalak. "
"Kardeşim ne tantana yapıyorsun? Hem dangalak ne lan, anan baban terbiye öğretmedi mi sana?! Üstelik bana çarpan sensin. "
"İnnin bibin sini tirbiyi iritmidi mi? Öğretmedi lan var mı diyeceğin? Üstelik sen çarptın bana ama konuşuyosun papağan gibi. "
"Papağan ha, papağan? İyiymiş! Senin gibi çocukların sokakta gezmesi tehlikeli. Evine dön şimdi, korkutma aileni"
"Çocuk senin anandır kör oğlunun çocuğu, liseliyim ben. "
"Yalan da söylermiş. Oğlum kaç yaşındasın lan sen? "
Siyah saçlı karşısındaki adama bakıp oflamıştı. Hızlı adımlarla önce eve gidip üstünü değiştirmiş, tekrardan okula gitmeye başlamıştı. Onu gören çocuk sanıyordu hep. Böyle böyle düşünerek sonunda okula varmıştı. Bir ders geç kalsa da sorun yok diye düşündü. Kapıyı tıklamadan içeri girmişti.
Jisung'dan
Ne bakıyor bu ebabiller lan? Bir tane koyacaksın, yapışacaklar. Evet Jisung; karşında sana çatık kaşları, iğrenç kombiniyle bakan bir adet matematik hocası var. Bıktım bu matematikçiden; alın canımı, kurtulayım ya!
"Kırsaydın çocuğum. Öyle olmadı, uçan tekmeyle gir. Zaten yapmıştın birinci dönem. Neyse, bahanen nedir? "
Ensemi ovuşturdum, bahanem yoktu. "Eniştem doğum yaptı, desem inanır mı acaba?" diye düşünmeden edemedim.
"Han Jisung! "
"Ha, efendim hocam. "
"Soruyu mu anlamadın çocuğum? Bahanen nedir, dedim. "
"Hocam, şey. "
"Ney? "
"Hocam dayım doğurdu! "
Tüm sınıf bana gülüyordu. Ölüm bakışı atmıştım herkese, onlar da dövülmekten korktukları için sustular tabi. Han Jisung etkisi bebeğim.
"Yürü sırana Jisung, yürü! Tepemin tasını attırma benim. "
Zafer sırıtışıyla sırama doğru yürüdüm. Çantamı yastık niyetine sıraya koydum ve üstüne yattım. İçinde bir şey yoktu zaten. Bizimkiler n'apıyor acaba şuan, hocayı attırsam mı okuldan? Evet, kesinlikle yapayım ya. Yaşasın, ben ve aklım! Bunları düşündükten bir süre sonra zil çaldı, herkesten önce sınıftan çıktım. Jeong, Seungmin ve Felix'in yanına indim. Benim kahrımı, derdimi ve acımı çeken tek kişiler. İyi ki varlar, canlarım benim.
"Napıyorsunuz lan dangalaklar?! "
"Yavaş Jisung, dağ ayısı mısın?"
"Seungmin'cim sen biraz sussan olur mu? "
"Olmaz Jisung, olmaz. "
"Hyung duydun mu? Yeni hoca gelecekmiş okula."
"Yemin et."
"Yemin valla."
"Erkek miymiş, kız mı?"
"Erkek sanırsam."
"Jeongin'de yürüyen gazete maşallah."
"Ne sandın? "
Biraz konuştuktan sonra zil çaldı. Hiç uğraşamam diyerek çantamı aldım ve okuldan çıktım. Bir ders yeterliydi bence. Şuan internet kafeye gidip minecraft oynamak kadar güzel bir şey yoktu!
........
İyimioldugibiya
Gaygay 💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Gibi Öğretmenin Ben! Minsung
FanfictionJisung lise öğrencisiydi, çok yaramaz ve durdurulamazdı. Fakat okula yeni bir öğretmen gelmişti. O, Jisung'u durdurabilecek miydi?