Vay Anasını

2.3K 237 273
                                    

Özür dilerim bebisler geç geldi bölümler buarada bölümler sadece perşembe gelicek haberiniz olsunnn
......
Yazar'dan

Jisung sabaha kadar, uyuyamamıştı. Sebebi ise: Minho ne yapacaktı? Düşündükçe kızarıyordu. Ama, sorun yok diye düşündü. Sonuçta, tüm okula söyleyecek hali yoktu. Üstelik, bu gün de fizik dersi yoktu. Çantasını alıp, okula doğru gitmeye başlamıştı. Yolunun üstünde ki milyoncudan, su balonu almayı da unutmamıştı. Okula vardığın da, gözüne kestirdiği, kişinin yakasına yapışmıştı.

"Aslanım sen benim, yoluma çok çıkıyorsun. İki kere çıktın, bi daha çıkarsan, dördüncüye çıkamazsın! "

"Napayım, seni gördüğümde, yol falan mı değiştireyim? "

"Gerekirse değiştir, şimdi ver bakayım paranı, affettim bu seferliğine. "

"Kardeşim, deli falansın sanırım, ama ben uğraşamam. "

"Oğlum ben kimim sen biliyor musun? "

"Kimsin? "

"Bana burda, belalı sincap derler. "

"Belalı değil de, sorunlu desek, daha mantıklı olur. "

Jisung dayanamayıp, yumruk atmıştı. İnsanca para istemişti, ama alamayınca, kendi insanca sorun çözme hareketlerine geçmişti. Zorla parasını alınca, su almaya gitmişti. Suyunu tam açıp içecekken, arkadan Jeongin atlamıştı. Bu yüzden yere düşürmüştü suyu.

"Anasının nikahı ama, Jeongin bu kaçıncı? Bi bırakın suyumu içeyim ya! "

"Kızma bir kere de, sanki kendi paran. Hem o anasının nikahı değil, ebesinin nikahı. "

"Kendi param değil ama, ben o parayı insanca yöntemler ile aldım. "
"Üzülme be, Allah haram malı yedirmezmiş."

"Neyse, Seungmin'ler nerde? "

"Onlar, çardakta. "

"Neden gelmediler, sen tek geldin? "

"Dediler ki " Jisung başına bi bela almıştır, gidip bakalım. "Ama ben tek giderim dedim. "

"Ben ne zaman, bela almışım başıma ya! "

"Yürü hadi, yürü. Bekletmiyelim. "

Jeongin ve Jisung, kol kola girip, çardağa doğru gitmeye başlamışlar dı. Gittiklerin de, hemen oturmuşlar dı.

"Nerede kaldınız? Alt tarafı bi Jisung'u getirecektir, Jeongin. "

"Suyumu düşürdü, tabi geç geliriz. "

"Kendi parasıyla, almadı sonuçta. "

"Bide her gün, başıma bela alıyormuşum gibi konuşuyorsunuz! "

"Jisung sen değilmiydin, kantinci tostunu geç verdi diye kavga eden, sınıftakilerin kafasına kağıttan uçak atıp, neredeyse dayak yiyen, herkese laf atan, yeni bir kız, bana okulu tanıtır mısın dediğin de, sırf akım yapayım niyetiyle, kıyafetlerinin parasını söyleyen, sonra da abileri tarafından dövülen. "

"Çüş, bu kadar şey, yapmış mıydı Jisung? "

"Daha sayayım mı? "

"Abartma be, hem yarısı yalandır, yapmamışımdır bu kadar şeyi. "

"Jisung'um yapmaz! "

"Yürü be Jeongin, söz sana, bir şey ısmarlıcam."

"Kimin parasıyla, acaba."

"Dost dedik, tost çıktı."

Dörtlü biraz daha konuştuktan sonra, zil çalmıştı. Herkes sınıfa gitmişti. Jisung hariç, kantinde oturuyordu. Tam kalkacakken, birisi kolunu tutmuştu. Arkasını döndüğünde, Minho'yu görmüştü.

"Jisung, konuşmamız lazım. "

"Neyi konuşacağız, hocam?"

"Bu gün, benim ile okulun yanında ki, kafede buluş."

"Hocam bana ne yapacaksınız, bilmiyorum."

"Sana bir şey yapacak olsaydım, evime çağırırdım Jisung. Bekliyorum okul çıkışı kafe de. "

Minho Jisung'un kolunu bırakıp, gitmişti. Az önce yaşadığı, şeyi sorguluyordu Jisung. Gidecek miydi? Tabiki de evet. Merak ediyordu sonuçta. Ama bir şeyi merak ettiğinde, babaannesinin sözü geliyordu, aklına. Okul çıkışına kadar bekleyecek sabıra sahip olmadığı için, okuldan kaçmıştı. Çok uzun bir süre sonra, Minho'yu görmüştü. Karşısında ki sandalyeyi çekip, oturmuştu.

"Merak ediyor olmalısın, senle biraz konuşmak istiyorum. Bana hocam demene gerek yok. Sonuçta okulda değiliz. "

"Şu, seni tuvalette basmam hakkında mı? "

"Konuşacaklarımızın içine, dahil. "

"Bilerek yapmadım, biliyorsun sen de bunu. "

"Biliyorum, tabi ki. Ama, birbirimizi tanıyalım diyorum. Okulda hoca öğrenci ilişkisi, dışarda arkadaş ilişkisi yaşayalım. "

"Bana göre, hava hoş. Arkadaşımı kendisini rahatlatırken görmekte hoş. "

"Açma şu konuyu! "

"Neden yaptın ki? Bi insan neden okulda, böyle bir şey yapar. "

"Arkadaşlarım, whatsapp grubuna, gay porno linki atmış, bende tıklıyayım dedim, olanlar bu. "

"Vay anasını, seninkilerle benimkilerini tanıştıralım mı? "

"Tamamdır, iyi olur. "

İkili biraz daha konuştuktan sonra, evlerine gitmişti. Jisung az da olsa üzülmüştü. Hoşlandığı adam, kendisini arkadaş gibi görüyordu. Saçmaydı zaten, öğretmeni ile sevgili olacak, hali yoktu. Kendisini yatağa atıp, derin düşüncelere kapılmıştı. Gözleri  dolmuştu oğlanın. Ama boş verip, beyaz mendil dinlemeye başlamıştı. Uzun zamandır gitmiyordu internet kafeye. Eşyalarını alıp, hemen gitmişti tabi. Akşama kadar, internet kafe de takılmıştı. Sonra ise, futbol oynamıştı, kafa dağıtmak adına.

......

Üzgünüm sizi fazla bekletip bu kadar yazdım ama yarın tekrardan bölüm atıcam bebisler buarada ikinci ficimi yayınladım okursanız çook sevinirimm

Minsung ile kalın

Gaygay 💫

Gaygay 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Senin Gibi Öğretmenin Ben! Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin