Şimdi efendim... Zurnanın zart ettiği yerdeyim hayatımda hiç smut yazmadım bunu belirteyim rahatsız olanlar için başlangıçta ve sonda ✩ koyacağım haberiniz olsun
..."Jisung her şeyi aldığına emin misin?"
Seungmin arabada arkasına dönüp, yiyişen bir çift görmüştü
"Ayıp ya ayıp! Birde hocamız oldun sen Minho!"
Jisung sevgilisine sarılıp, Seungmin'e dil çıkarmıştı.
"Neyi varmış kocamın, senin o yaşlı sevgiline bin basar."
"Ayıp oluyor ama Jisung!"
Bangchan arabanın camından Jisung'a bakıp sahte bir şekilde sinirlenmişti. "Hyunjin kaşarı nerde lan." Hyunjin, Felix, Jeongin ve Changbin ayrı arabada gidiyorlardı. Hyunjin ısrarla arabayı sürmek isteyince herkes korkmuştu tabii.
"Ben ne bileyim amına koyayım." Seungmin kollarını önünde bağlayıp, söylenmeye başlamıştı. "Sen ne biliyorsun amın oğlu."
Minho Seungmin'in saçını çekip, "Kes lan piç, zamanında sınıfta bırakaydım seni keşke!"
"Zamanında hocamız oldun diye hava atma kızıl çiyan, geceleri pavyonda neler yaptığını bir ben, birde Allah biliyor."
Jisung Minho'ya dönüp gözlerini açmıştı.
"Neler yapıyordun pavyonda Minho!"
"Yenge dansözlerin götüne para sıkıştırıyordu, devamını sen düşün."
"Oğlum sussana! Geçmişte kalmış bir şey bu."
İkili arka koltukta kavga ederken, Seungmin İle Chan gülüşüyordu. En sonunda araba durduğunda, geldiklerini anlayıp arabadan inmişlerdi. Arkadan Hyunjin'in arabası geliyordu. Hyunjin arabadan saçını savurup, cilveli bir şekilde inmişti. "Havalara bak, sanki ejderhası var." "Belki var! Felix kükre yavrum!"
Felix Hyunjin'e tiksinir gibi bakıp, bagajı açmıştı. Çadırları Jeongin ile birlikte çıkarıyorlardı. "Lan yardım etsene çocuklara." Chan Hyunjin'in omuzuna vurup, sahte bir sinirle konuşmuştu.
"Banane, çalışsın köpekler!"
"Hoşt köpek sensin, mekkeli müşrik."
"Hava kararıyor amına koyayım, çadırları kuralım artık gelin."
Herkes birbirine yardım edip, bir çadır kurmuştu. Çadırlar büyük olduğu için, bir çadırda dört kişi yatacaktı. Çadırlar kurulana kadar, çoktan akşam olmuştu zaten.
Hyunjin ateş başında sandalyesinde, çantasını karıştırıyordu. Şapkadan tavşan çıkarır gibi, ne varsa çantasından çıkabiliyordu. Çantasından bir kaç paket Marsmellow çıkartıp, yere koymuştu. Şişe takıp herkese dağıtmaya başlamıştı.
"Sağol lan, Arap dudaklı."
"Lama olalı bi fare tuttu enayi."
Hyunjin ağlamaklı bir ses tonu ile konuşup,
"Bir daha getirmiyeceğim, aşkım, bunlar beni zorbalıyor!"
Hyunjin Felix'e sarılıp, arkadaşlarına dil çıkarmıştı.
"Benim sevgilime laf etmeyin, sizi tek tek kızartırım."
"Asıl biz seni kızartırız, sonrada nugget diye yeriz."
Herkes gülmüştü, Jisung ayağa kalkıp,
"Elimi yıkayıp geliyorum."
Çadırların arkasında ki büyük tuvalete girip, arkasından kapıyı kapatmıştı Jisung. Geldikleri yer, kamp alanı olduğu için bir sürü tuvalet vardı zaten. Jisung ellerini peçete ile silerken, içeri Minho girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Gibi Öğretmenin Ben! Minsung
FanfictionJisung lise öğrencisiydi, çok yaramaz ve durdurulamazdı. Fakat okula yeni bir öğretmen gelmişti. O, Jisung'u durdurabilecek miydi?