Verdikleri 2 ay aranın sonunda set başlamıştı tekrardan. Erhan'la Yaren çoktan dışarıda barışmışlardı. Çoğu kişinin de haberi vardı ama set ani bir kararla durduğu ve Erhan'la Azize evden sevgili olarak ayrıldıkları için bir süre bölümlerde de sevgili gibi davranmaları gerekiyordu.
İlk set günüydü. Çekim başlamadan önce kahvaltı yapmak için arkaya masaya geçti Erhan'la Yaren
Yaren çok gerilmişti. Kaç ay sonra set başlamıştı ve Erhan'a ilk günaydını o değil de Azize söyleyecekti. Konu tek seferlik günaydın olsa neyse ama bir süre sevgili gibi davranmaları lazımdı.
Adam kızın elini tutacaktı, sarılacaktı belki. Düşündükçe çıldırıyordu Yaren. Düşüncelerinin içinde kaybolmuştu sanki. Değil onları yan yana görmek, Azizenin evde 1 saniye kalmasına bile tahammülü yoktu aslında.
Gerginliği yüzünden ne kahvaltısına ne de Erhan'a odaklanamamıştı kız. Dalıp gitmişti sanki öyle uzaklara. Erhan'ın birkaç kez seslenmesine rağmen yanıt vermemişti. Duymamıştı bile adamın adını defalarca kez seslendiğini. Erhan anlıyordu Yaren'in gerginliğinin sebebini. Ama yapabileceği bir şey de yoktu ki. Oyundu bu sadece. İkisi de biliyordu bunu.
Yareni sakinleştirmeyi çok istemişti adam ama onun da kızdan geri kalır yani yoktu pek. Erhan'ın gerginliğinin sebebi farklıydı aslında. Korkusu Azizeyle oynamaları gereken oyun değil, Yaren'in panik atağıydı.
Erhan'ın Azize'ye karşı hiçbir zaman duyguları olmamıştı. Hem çevresine hem de Yaren'e defalarca kez anlatmıştı bunu. Aklındaki kadın da kalbindeki kadın da hep tekti. Ama Yaren kıskanç bir kadındı sonuçta. Haklıydı da bu sefer kıskanmakta.
Ya kız tetiklenirse ya aniden düşüp bayılırsa ya da atak geçirirse düşünceleri dolanıyordu adamın kafasında. Ne olacaktı o zaman? Erhan'ın en büyük korkusuydu Yaren'e zarar vermek, onu incitmek. Aniden düşüncelerinden arınıp karsısında oturan sevgilisinin tabağına dokunmadığını fark etti adam.
''Sevgilim dokunmamışsın tabağına. Birazdan set başlayacak aç aç girme.''
''İştahım yok ya boşver.''
Erhan elini uzattı Yaren'in elini tutmak için. Kadın da usulca kavradı adamın elini.
''Aşkım yapma böyle ya nolur''
''Bir şey yapmıyorum Erhan, iyiyim. Hadi kahvaltımızı edelim.'' Diyerek elini adamın elinden çekmek istese de Erhan daha sıkı kavradı kadının elini.
''Sevgilim bak sen biliyorsun küçük bir oyun olduğunu, benim bir şey hissetmeyeceğimi mecbur olduğum için devam ettirmem gerektiğini-''
''Biliyorum evet 5 bin kez konuştuk zaten bunları''
''E sorun ne o zaman?''
''Sorun birazdan gözümün önünde ilk günaydınını bana değil de eski sevgiline verecek olman, sorun 2 gün evin içinde o kızın elini tutacak olman, sorun ona sarılacak olman. Daha sayayım mı?''
''Ben her gün gözümü senin yanında açıp ilk seni görüp en güzel günaydınımı sana söylerken benim için hiçbir vasfı olmayan birine günaydın dememin bir önemi var mı?''
''Erhan kendini bir benim yerime koyar mısın? Birazdan orda sevgili taklidi yapması gereken senle Azize değil de benle Mesut olsaydık mesela. Ne hissederdin? Sakin kalabilir miydin?'' dediğinde bir an için kadının az önce saydıklarını gözünün önünde Mesut'la yaptıklarını düşündü.
Gözlerini kapatarak sakinleşmek adına derin bir nefes aldığında kadını kırmayacak şeyler söylemeye çalışıyordu.
''Sakin kalamazdım tabi'' diyerek geçiştirdi kendince konuyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKAR
FanfictionBaşka evrenler Eryar'ı 💫 *Hikayelerin kurgusu TW @ablakapatya (Fidankio)'ya metin düzenlemesi @_BadBitchBack_ 'e aittir. *