EFSUNKAR

BEDEL

BÖLÜM SONUNDAKİ NOTLARI OKUMAYI UNUTMAYIN!

Sevgilim?

Efendim Hasan.

Şey soracaktım ben sana aksam müsait misin?

Yani bi kaç isim var ama saat yediden sonra müsait olurum da neden ki?

Aksam yemeğe çıkarim mi seni? İster misin? Hem birlikte vakit geçiririz güzel olur diye düşündüm. Seni de özledim.

Olur. Çıkarız.

E süper o zaman ben seni alırım sekiz buçuk gibi uyar mı sana?

Uyar bebeğim.

O zaman aksam görüşürüz güneşim.

Yaren duraksamıştı bi kaç saniye. Bi süre uzaklara daldıktan sonra hafif sinirli bi ses tonuyla söyledi kadın.

Niye bana öyle diyosun hayatim bi anlatır mısın?

Sevgilim olduğun için olabilir mi hayatim?

Ben sana bana güneşim diye seslenme demedim mi Hasan? Niye inadıma öyle söylüyorsun ya?!

Hala anlatmadın bana niye su lafa kizdigini.

Ya sana ne? Niye kızıyorsam kızıyorum! Söyleme bana o lafı ya! Başka iltifat mı kalmadı?

Tamam ya söylemem Allah Allah. Kızma hemen.

Kızdırmazsan kızmam!

Kızdırmam o zaman bi daha vatka queen. Söz! Hoş gör.

Küçük bi kahkaha atmış kadın.

Hadi o zaman aksam görüşürüz güneşim.

Kahkaha atmıştı adam yareni sinir etmek için.

Sıkıntıyla nefes aldıktan sonra adamın yüzüne kapatmıştı kadın hiç bi şey söylemeden.

Başlicam şimdi güneşine ya. Gerizekali.

Yarenin "güneş" kelimesine sinirlenmesinin bi sebebi vardı aslında. Gayet de derin bi sebepti hatta. Erhan'ın yarene seslenme tabiriydi güneş. Hatta kızlarının adi olacaktı. Hasan'ın sandiğinin aksine yaren o lafa kızmıyordu ama cani yanıyordu her duyduğunda. Çok yanıyordu. Kadının bile hissettiğinden daha çok hatta. Zaman zaman özlüyordu kadın Erhan'ı. Kendine itiraf edemese bile sanki bi boşluk vardı içinde o kadar şeye rağmen. Bi şey eksikti, birisi eksikti. Sanki kalbinin bi parçası eksikti. N'olursa olsun geçmemişti o his. Kimse geçirememişti. Hasan dahil kimse...

Bi kaç dakikalığına düşüncelerin içinde kaybolmuştu yaren. Bi anlığına geri gelmişti o bomboş his. Uçurumdan atlamış gibi, dipsiz bi kuyudaymış gibi. Hasan'ın Erhan'dan haberi yoktu. Daha doğrusu bi kaç ay önce yarenin hayatına bi yarışma sayesinde girdiği bi adam olduğunu biliyordu sadece. Programı hiç izlememişti ne yaşadıklarını bilmiyordu. Yarenle konuştuklarında da hiç konusu açılmamıştı zaten. Bi kaç saat sonra eve dönüp gece için hazırlanmaya başlamıştı yaren. Hasan gelmişti bi süre sonra.

Çok güzel olmuşsun.

Teşekkür ederim. Sen de öyle. Nereye götürüyorsun beni?

Önce yemek yiyelim sonra da bi clup'a falan gideriz. Eğleniriz kafa dağıtırız. Olmaz mı?

Bana uyar.

Bi süre sonra restorana varmışlardı hasanla yaren.

Eee nasıl geçti günün aşkım? Çok yoruldun mu?

Yani. Yoğun bi gündü de alışkınım ya zaten.

Karşısında duran kadını bastan aşağı süzdü adam dudağının kenarında beliren flörtöz gülümsemeyle birlikte.