Selam. başlamadan önce şunu söyleyeyim dizide olan birkaç olayı, hikayede bazı yerleri değiştirerek yazdım. Zaten dizideki altın arama gibi şeyler bu kurguda çok az olacak olan da Lydia ile diğerlerini daha yakın arkadaş yapmak için. 💓
Sabah ısrarcı bir şekilde tam olarak 5 defa çalınan kapı zilinin sesine uyandım. Sinirle yataktan kalkıp aşağı indim ve aynı sinirle kapıyı açtım. Karşımda 4 tane insan duruyor bana özür dilermiş gibi gülümsüyorlardı. Tanımam uzun sürmedi dün ki çocuklardı. John B elinde eski bi kağıt parçası tutuyor Kiara ile birlikte yardım isteyen gözlerle gözlerimin içine bakıyorlardı. Pope ve JJ üstümdeki pijamalara bakıp yanlış bir zamanda geldiklerini anlamış gibi gözlerini kaçırdılar.
"Bu güzel uyandırmayı hak edecek ne gibi bir iyilik yapmış olabilirim." dedim böyle rahatlamış gibi nefesimi verdim ve gülümsedim. İroni yaptığımı biliyorlardı o yüzden gülmediler.
"Çok küçük bir yardıma ihtiyacımız var. İçeri gelebilir miyiz?" dedi John B.
Kapıyı iyice araladım, onlarda içeri girdiler. Onları mutfağa aldığımda John B masaya elindeki kağıdı koydu.
JJ konuşmaya başladı. "Sende bizde olmayan bir şey var." dedi sanki mafya filmindeymişiz gibi gizemli yapmacık bir tavırla.
"Kapı çalma adabı mı?" diye sordum JJ'ye.
"O değil. Fransızca biliyor olman." dedi o da ciddi tavrını bozmadan.
John B araya girerek "Bak, Lydia sana güvendiğimiz için geldik. Ve ihtiyacımız olduğu için. Şimdi birazdan söyleyeceklerimizi kimseye söylememen için yemin etmen lazım." dedi.
"Neyden bahsediyorsun sen? Her ne ise beni bir işe bulaştırmayın." dedim net bir şekilde.
"Tamam. Biz zaten sadece bu kağıtta yazanı çevirmeni istiyoruz. Bu kağıdın ne olduğunu ve ne anlattığını sormazsan işe bulaşmamış olursun." dedi Pope.
"Verin bakalım şu kağıdı." dediğimde hemen uzattı. El yazısıyla Fransızca bir şeyler yazıyordu. İlk başta içimden okudum. Garip bi mektuptu. Büyük ödül, hazine gibi şeylerden bahsediyordu.
Okumayı bitirdiğimde gruba şüpheci bi bakış attım. Birbirlerine baktılar ve gerilmeye başladılar.
Mektubu İngilizceye çevirmeye başladığımda pür dikkat dinlediler.
Bende o sırada bu hazine olayının bir yerden tanıdık geldiğini düşündüm ama nereden hatırlayamadım.Çevirmeyi bitirdiğimde soru sorar şekilde baktım John B'ye.
"Çok teşekkür ederiz." dedi Kiara.
Ben o sırada okuduğum"Royal Merchant" kavramının nereden tanıdık geldiğini düşünüyordum.
Bir anda aklıma geçen senelerde babamla arkadaşının kulak misafiri olduğum konuşması aklıma geldi. Garip bir şeyden bahsettikleri için hâlâ aklımdaydı. O konuşmada John Routledge ismini duyduğumu hatta o kişinin kayıp olmasından bahsettiklerini hatırlıyorum. Ayrıca Royal Merchant kelimesini duyduğumu da anımsadım.
"John B. Senin baban..." dedim bir şeyleri hatırlamaya çalışarak. "Senin baban kayıptı değil mi? Ben bir şeyler hatırlıyorum." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Always Summer in Outer Banks
Teen FictionHer yaz Outer Banks'a babasının yanına tatile giden Lydia'nın bu yazı öbürlerinden biraz farklı olacak. Çok sıkıldığım için gece yatarken kurduğum hayallerden birini yazıyorum bi amaç yok umarım begenilir💓