9.

83 6 0
                                    

Sabah uyandığımda sebepsiz bir şekilde iyi hissediyordum.
Hemen yüzümü yıkayıp JJ'e bakmaya gittim. Kaldığı odanın kapısını bir hevesle açıp odaya girdiğimde toplanmış yatağın üzerinde Timothee'nin pijamalari katlanmış bir şekilde duruyordu. Belli ki JJ benden önce uyanıp gitmişti.

Aşağı inince tek başına kahvaltı yapan Timmy'i gördüm.

Ben de karşısına oturup kahvaltı yapmaya başladım.

Timothee yüzüme boş boş baktı.

Kafamı sallayarak sorunun ne olduğunu sordum.

"Dün gece kimleydin?"

Biraz gerildim ve çaktırmamaya çalıştım. "Kimseyle."

Elindeki kahve bardağıyla bir kaşını kaldırarak bakıp "Öyle mi? Tamam." dedi. Kahvesinden bir yudum alıp kahvaltısına devam etti.

Odama çıktığımda boş boş telefonumla ilgilenmeye başladım .

*Rafe Cameron'dan 8 cevapsız arama.*

Hiç şaşırtmamıştım. Umrumda değildi, görmezden geldim.

Dünü düşündüm. Çok garipti. JJ neden haber vermeden gitmişti? Acaba plan işe yarayacak mıydı? Bundan sonra ne olacaktı? Bir daha grupla ne zaman buluşurduk? Önce ben mi bir adım atmalıyım?..

Düşüncelere dalmış gidiyordum.
Derken telefonuma gelen bildirim sesiyle ayıldım.

*Kiara sizi "Merchant is Royal but Gold is more Royal." adlı bir gruba ekledi*

Grup ismine sırıtarak gelen mesajları okumaya başladım.

John B: Aferin Kiara buna ihtiyacımız vardı.

JJ: Grup ismi komikmiş, sanırım Kiara'nın fikri değil lol.

Kiara: Kapa o çeneni.

Lydia: Dün gece Rafe 8 kere aramış.

JJ: Yemin ederim, öldüreceğim onu.

Sarah: Dün gece çok kötüydü. Anlatmam lazım.

Kiara: Aman tanrım, hemen buluşmalıyız.

John B : *Sarah'ın mesajını cevapladı.* Dün gece beraber değildik, yanlış anlaşılmasın.

JJ: Hahahsh az kalsın kötü olduğunu düşünecektim JB :)

Pope: Şakanın tam sırası zaten. Hadi herkes bildiği şakaları söylesin.

Lydia: Pope her zaman ki gibi: haklı.

Kiara: Neyse tamam. John B'de buluşalım.

John B: Eveet. Ev sahibine sorulmadan karar alındı.

Pope: Niye? Müsait değil misin?🤨

Lydia: Sarah hemen bakmalısın hahahha.

JJ: PlayboyJB.

John B: Susun ciddiye alacak.

Sarah: Aldım bile. Ayrıldık John B. Sende herkes gibiymişsin...

John B: Hayııııırr...

Telefonu bırakıp hemen üstümü
giyinmeye başladım.

Giderken Sarah'ı yoldan aldım. beraber yürümeye başladık.

"Ne oldu dün gece?" diye sordum.

"Rafe delirdi, gidince anlatacağım."

John B'nin evine vardığımızda diğer herkes gelmişti.

"Oo kook prensesleri takımı tamamlandı. Hoş geldiniz." dedi John B Sarah'a sarılarak.

Elimdeki bira paketini JJ'e fırlatım, havada yakalayıp herkese dağıtmaya başladı.

"Ee Sarah anlat hadi." Pope birasından bir yudum aldı.

Sarah anlatmaya başladı.
"Şimdi JJ ile Lydia'yı bıraktıktan sonra ben-"

JJ sözünü kesti. "Bir dakika bir dakika, dün beni niye bırakıp gittiniz siz? İki dakika kıçınızı tutamadınız mı?" diye sordu.

İkimizde sorar gözlerle gruba baktık.

Herkesten "Ee, Iı" gibi ses çıktı. Bir şeyler söylemeye çalışıyor gibiydiler.

Kiara "Ailem üst üste 4 kez aradı JJ. Acilen gitmem gerekiyordu. Kusura bakma." dedi.

JJ "Neyse, sorun değil." dedi.

Tam Sarah anlatmaya devam etmek için ağzını açacakken John B "Bir dakika. Nerede kaldın ki sen? Çünkü eve vardığımda şiddetli yağmur yağıyordu." dedi.

Pope bir kaşını kaldırdı. "Cidden ya."

Bu sefer grup bize sorgulayıcı bakıyordu.

JJ ile birbirimize baktık.

"JJ bende, misafir odasında, kaldı. O yağmurda o kadar yolu gidemezdi." diye açıkladım ben.

JJ küçük bir öksürdü "Evet öyle oldu."

"Anlatıyorum bittiyse? Biz JJ'i bıraktıktan sonra ben arkamızdan Rafe'in arabasının bizi takip ettiğini gördüğümü sandım ama alkollüyken farklı bir plaka okudum o yüzden o değildir diye düşündüm. Eve geldiğim an odama çıktım Rafe benden biraz sonra geldi. Çok sinirli ve alkollüydü. Birkaç bardak kırılma sesi duydum. Sonra odama geldi. JJ ve Lydia'yı eve girerken görmüş.
Lydia'nin babasıyla konuşacağını söyledi. Benim sizinle takıldığımı görürse çok kötü şeyler olacağını söyledi. Bana bir şey yapamaz ama..."

"Siktir" ayağa kalktım.
Küçük odada volta atmaya başladım.

"Babama söyleyemez." dedim.

Pope "Ne olur ki? Nasıl biri baban?"  diye sordu.

"Babamla aram yeni düzeliyor. Gözünden düşemem."

"Ama şu an İspanya'da değil mi? O gelmeden konuşmaz. Bir şeyler düşünürüz. Ne zaman gelecek?" Sarah sordu.

"Bilmiyorum, arayıp soracağım." Telefonumu alıp bahceye çıktım.

Babamı aradım, konuştuktan sonra içeri girdim.

Yüzüm düşmüştü. Herkes bana bakıyordu.

"Yarın sabah gelecekmiş."

JJ ayağa kalktı. "Ben gidip konuşacağım. Artık her istediğini yapamaz."

Kiara sesini yükselterek "Konuşacak mısın? Salak mısın sen Sence seni ciddiye alacak mi JJ? O öyle biri mi?" dedi.

"Ah, hayır. Konuşmaktan kastım o değil." diyerek sınırlı bir şekilde gülümsedi JJ.

JJ'i yapmamasi için ikna etmeye çalıştım. "JJ saçmalıyorsun her şey daha da kötü olur. Konuşursa konuşsun babamla. Umrumda değil. Hem babam en fazla ne yapabilir ki? Ceza mi verecek bana? Çocuk değilim artık."

Dışarı hava almaya çıktım. Bahçe de hamak vardı. Oturup düşünmeye başladım. Rafe Cameron'dan nasıl kurtulabiliriz?


Merhabaa bu hikayeyi devam ettirme kararı aldım uzun bir aradan sonra. ❤️


It's Always Summer in Outer Banks Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin