"Seçmen şapkayı siz de takın,bari. Yani buraya gelmişken uğrayın bi"
Harry yanındaki üçlü adama dikerken üçü de yılları geçirdikleri istasyona dalmışlardı."Seni burada beklerdik."
Sirius eliyle gösterdiği yere bakınan Remus içtenlikle sırıttı."Geç kalma huyum yüzünden Hogwarst'an atılırım,sanıyordum"
Harry gözlerini devirirken ona aldırmayanlara karşı iç geçirdi. Suskun olana dönerken Regulus hızla söz aldı."Benden anılarımı anlatmamı isteme çünkü burada pek hoşuna gidecek anılarım yok. Hey,Sirius buradan seni trene itmiştim!"
Harry bakışlarını kolaylıkla Regulusun işaret ettiği yere dikti. İki veya üç kadın yanlarında büyük küçük çocuklar topluluğu vardı. Kırmızı ötesi ışınları görürken ki görüntülere benzetilebilirdi,Harryin algılayabildikleri. Trenin raylarda bıraktığı ses kulaklarını yorarken Harry söz aldı."Tren gelmek üzere..vedalaşsak mı?"
Remus gözle görünecek mesafeye gelememiş ve kabalıktan dolayı sesi duyulamayacak trene karşı Harryé güvendi ve çocukla boylarını eşitledi. Bir elini omzuna koyarken söz aldı."Sana söylediklerimizde ciddi değildik."
"Yani Mc Gonagall'la falan çıkmadınız..?"
Harryle beraber Sirius ve Remus küçük bir kahkaha atarken Sirius söz aldı."O hariç söylediklerimizde ciddi değildik."
Siriusun dedikleriyle kaşını çatan Harry bu duyduklarının sadece bir şaka olmasını ne denli istiyordu tanrı bilirdi. Sirius da Remusu taklit edip diz çökerken söz aldık."Hangi binadan olursan ol,seni seveceğiz ve arkanda olacağız. Bizim için cüppende olan renklerin hiçbir önemi yok"
Harry bakışlarını duvara yaslanmış olduğunu bildiği adama dikti."Sen yine de Slytherin'i bir düşün."
Remus ve Siriusun ona dönmesi ile hızla söz aldı.
"Ne yani bir Gryffindora daha katlanamam."Remus bakışlarını tekrardan çocuğa dikti.
"Bakanlıkta anormal olan herşeyi nasıl konuşabileceğimizi biliyorsun.."
Etrafına kısa bir süre gözlerini gezdirirken kısık sesle devam etti."...aynayı normal şartlarda okulda kulanmaya izin yok ama normal şartlarda olduğumuz söylenemez. Hangi binada olursan ol aynayı kendine sakla,Harry. Bu hafta binanda kimsenin seni bulamayacağı bir köşe bulmalısın. Damarlarında akan Çapulcu kanı seni bu yere zaten yönlendirir. O bir haftadan sonra her gece yarısı binanda yanlız olduğun yerden bizimle iletişimde olacaksın"
Harry artık ezbere bildiği şeylere başını sallarken Sirius konuşmak için dudaklarını araladı.
"Pelerini Dumbledore'dan zor olsa da aldım. Aksi ihtiyarın aile miraslarına hiç saygısı yok. Pelerinin altında yanlız olduğun köşe,Harry. İhtiyaç odasına gitmeni planlayabilirdik ama her gece orada olman şüphe uyandırır...O görü'n için de merak etme. Birkaç seherbaz dostlarla edilen şikayetlerle Ksks Profesörünü değiştireceğiz. Aksi taktirde..""..Voldemortun canına okurum"
Sirius sırıtırken bu sefer Regulus söz aldı."Noele kadar Paris'te olacağım."
Ayağa kalkanlarla Regulus çocuğa doğru eğildi. Elindekini çocuğun avucuna bırakırken konuşmak için dudaklarını araladı.
"Bu yüzük aile yadigarı. Vahtiz babandan dolayı Black hanedanı yüzüğünü takman şüphe uyandırmaz. Üzerindeki işlemeye bakın,Harry. Yılanın başının görünmediği zaman yılan ince bir şekilde sadece takanın duyacağı şeyler söyler. Buradan seni dinliyor,izliyor olacağım. Bu arada mutlaka..."
Harry merakla dinlerken söylenenlere yüzü düştü."..duş alırken çıkar."
Harryin dağınık saçlarına elini daldırırken bu sefer hepsinin duyabileceği bir seste tren gürlerken Harry söz aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵐᵃᵍᵘˢ ᶜᵃᵉᶜᵘˢ
Teen FictionRegulus Black,Potterlara ihanet ile tutuklanan abisini duyunca ilk işi yıllardır kaçtığı büyücülük dünyasına geri dönmekti. Abisini Azbakandan kurtaracak daha sonra tekrar kapalı kapılar arkasına saklanacaktı. Potterların geride bıraktığı oğlan çoc...