"Sirius?"
Regulus Black elindeki paketle belirdiği salonda etrafına bakındı. Ev halkının her zaman oturduğu koltuk amansız bir şekilde boştu. Regulus bu günün tarihine rağmen oldukça sessiz olan eve kaşlarını çattı."Remus? Evde misiniz?"
Asasını kavrayarak tedbirli adımlarıyla üst kata çıktı,orta yaşlı adam. Hızlı adımları onu anında Harry'in odasına götürdü. Kapıyı açarken bulamadığı çocuğa kaşlarını çattı. Evde olması gerekiyordu. Asasını sallayarak evi kontrol etti. Black evi,varisine bir başka kişinin de evde olduğunu gösterirken Regulus ısrarla çocuğun odasını gezdi. Açık olan camı fark etti.
Cama doğru ilerleyip başını dışarı uzatırken havalanan kağıtı yakaladı. Evin çatısından gelen kağıda bakınırken gördüğü origami ile çatıdakinin kim olduğunu anladı. Rahatlarken tüm gücüyle pervaza tutundu. Kendini yukarıya doğru çekerken ayağını çocukluktan kalan bilgisiyle uzağındaki çıkıntıya uzandı. Ayağını çıkıntıya uzatıp sağlam bir şekilde basarken diğer ayağıyla pencerenin en üst noktasına basarken tekrar kendini yukarıya çekip hızlıca eliyle hatırladığı başka bir çıkıntıya tutundu. Tekrar kendini çekerken bu sefer elini uzattığı çıkıntı eskisi gibi sağlam çıkmadı. Regulus düşen sol koluyla asasını kavrayacakken kolunu güçlü bir tutuş sardı.
Gri gözlerini tutan elin sahibine dikerken çocuğun yardımıyla çatıda buldu kendini. Adamı rahatlıkla çatıya çeken çocuğa karşı sırıttı.
"Antremanlar işe yarıyor ha?"
Harrye karşı gözlerini devirdi."Oldum olası zayıf biriyim,marifet sende değil yani."
Harry buna içten bir şekilde kahkaha atarken Regulus göz ucuyla o gelmeden cocugun oturdugu yere baktı. Asagi düşen origamilerin kaynağı buradan geliyor olmalıydı. Harry'in oturduğu yer hariç etrafı kağıttan kuğuların kuşattığı çatının tepesine bakındı. Efkarin yoğun olduğu havada çocuğu güldürmenin keyfine ulaştı."Kendine bakmıyorsun gibi geldi bana."
Regulus çocuğun sesine kattığı zoraki neşeyi anında farketti. Biraz önceki kahkahası sönmüş gibiydi.
"Yeterince beslemiyorsun kendini,Black."Çocuğa kıkırdarken dudaklarını araladı.
"O vakit beni öyle çekemeyip başarısız hissedersin. O hisi Voldemort kullanır. Ve kaybederiz. Ondan yani. Kilo alamadığımdan değil."Harry ona yarım bir şekilde sırıtırken Regulus bir eliyle çocuğun omzundan tutup kendine doğru cekti. Çocuğu bağrına basarken bir eliyle zaten dağınık olan saçlarını daha da dağıttı. Sarıldığı çocuk buna homurdanırken ona sarılan adamın omuzlarını sıvazladı.
"Beni epeydir görmeyen birine göre gayet iyisin. Nefes almakta zorluk oldu ama değil mi?"
Çocuğa sırıtırken geriye doğru çekildi. Elleri çocuğun omzuna konarken söz aldı."Bir Potter'a göre fazla egoistsin. Bir Potter,diyorum bak"
Harry Regulusun hep babasının öz güveninden nefret ettiğini bildiğinden ona sırıttı."Potter ve Black varisi olunca.."
Harry tekrar egosunun kaynağını egosuyla dile getirirken Regulus çocuğa birşey diyemedi. Haklıydı. Çocuğun oturduğu yere geçerken çocuğu da kendisiyle beraber sürükledi."Doğum gününde nasıl burada olursun,be oğlum!"
Neşeli olmaya çalışan Regulus devam etti.
"Arkadaşlarını çağıralım dedim sana kaç defa. Üstelik bu yaş atlanır mı?""Nesi varmış 16'nın?"
Regulus için büyük anlam taşıyan yıldı. Bu yüzden orta yaşlı adam sırıtırken maziyi anımsadı. Çocuğun yanındaki yarısı dolu olan şişeyi içinde ne olduğunu bilmeden dudaklarına götürdü. Çocukken büyüklerine geçmişle ilgili sorduğu sorulardan aldığı cevap niteliğindeki davranışlarını kopyalamaya çalışıyordu. Ta ki çocuk çatık kaşlarıyla onun efkârlı haline tekrar sorduğu soruyu duyana kadar efkarini sürdürdü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᵐᵃᵍᵘˢ ᶜᵃᵉᶜᵘˢ
Teen FictionRegulus Black,Potterlara ihanet ile tutuklanan abisini duyunca ilk işi yıllardır kaçtığı büyücülük dünyasına geri dönmekti. Abisini Azbakandan kurtaracak daha sonra tekrar kapalı kapılar arkasına saklanacaktı. Potterların geride bıraktığı oğlan çoc...