Yorum yapar mısınız,
Taehyung ile kavgasından 3 gün geçerken adımları hızla çalışma sahasına gidiyordu. Ayda bir kapsamlı bir mülakat olurdu.
Askerler sahada toplanmış konuşurken bağırdı.
"Açılın herkes sıraya geçsin, çabuk ne bekliyorsunuz çocuk parkı mı burası?" Askerler alandan açılırken gözleri askerlerden dolayı görmediği adama gitti.
1 haftadır görmüyordu. İzinli olması gerekiyordu, burada olmaması gerekiyordu. Gitmemişti yanına, tüm kavgaları, ayrılma nedenleri bundan değil miydi?
Jimin için bu timde olduğu sürece endişelenmek istemiyordu. Jimin şimdi onun için endişelendiğini gösteremezdi.
İçinden sarılmak geçti, sıkıca sarılmak. Fakat gözleri kapandı ve derin bir nefes aldı. Dudaklarını birbirine bastırarak boğazını temizleyip daha kısık bir sesle konuştu.
"Önceki ay gibi, herkes istediğini seçsin bu seferki zorlu olacak." Jungkook'un yanındaki Namjoon ona ilerlerken biraz daha geriye askerlerden uzağa geçmişlerdi.
"İyi misin?" Namjoon Jimin'in Jungkook'un yokluğunda ne kadar kötü olduğunu en iyi gören kişiydi ve hastaneye gelmemesi onu hem şaşırtmış hem de üzmüştü.
"İyiyim, Jungkook'un geleceğini bilmiyordum. İzinliydi?"
"Jungkook'un ne zaman izin aldığını gördü?" Namjoon ona neden gelmediğini sormak istemiyordu. Bu Jimin'i kaçırmaktan başka bir şey yapmazdı. Kendi kendine elbet bir an pes edecekti
"Her neyse gitmem lazım." Jimin eski nişanlısını 1 hafta önce neredeyse kaybediyordu ve önceki iki hafta hiçbir şey yiyip içmemişti uyumamıştı, kötüydü. Taehyung ise kavgalarından sonra onunla pek konuşmuyordu.
Ve kaybettikleri asker için de kendini suçluyordu, durumu iyi değildi ama Jungkook'u en son gördüğünde ayakta duramazken şimdiki sağlığı kafasını biraz dağıtmıştı.
Bunları düşünmeden alana ilerlerken seslendi.
"Herkes seçti mi?" Jungkook sessizce izliyor ve askerlerle sohbet ediyordu.
Tüm askerler mülakatlarını yapmasını istedikleri kişiyi söylerken askerlerden biri Jungkook demişti.
"Benim yapmamı istediğine emin misin, kolay değilim acımam?" Jungkook asker ile dalga geçerken Jimin konuştu.
"Binbaşı mülakatlarınızı yapmayacak onun dışında birini seçin."Jungkook'un gözleri anlamamış bir şekilde ona dönerken çaylak asker hayal kırıklığıyla başını eğmişti.
Jungkook sarı saçlı olanı kolundan tutarak askerlerden uzağa götürdü. Ne olduğunu anlamamıştı ve Jimin'in onu hiç ziyarete gelmemesini de anlamamıştı.
"Neden yapamıyormuşum yüzbaşı?" Kaşları çatıktı fakat Jimin gerçekten onunla asla kavga etmezdi. Sesini çıkartacağı anda boğazı düğümleniyor ve öldüğünü düşündüğü anlar geliyordu.
"Dikişlerin duruyor çünkü." Söylediği Jungkook'u daha da sinirlendirmişti.
"Bu seni neden ilgilendiriyor veya karar yetkisini veriyor yüzbaşı?" Durmadan yüzbaşı demesi ona yerini belirtme amacıylaydı.
Sarı saçlı olan dern bir nefes verip konuştu.
"Jungkook hastaneden yeni çıktın, karar yetkisiyle alakalı bir şey değil."
"Bu seni neden ilgilendiriyor? Hiç geldin mi? En azından boynundaki yüzüğümü geri verme zahmetine girebilirdin, bir daha sakın benim adıma karar verme." Jungkook'un sesi sertti ve bu zaten zar zor nefes alan Jimin'i daha da sarsmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're losing me
Adventure7 kişilik oluşturulan saldırı timi her geçen gün daha da artan risk ile hayatlarını pahasına görevlerini yaparken 6 senedir beraber büyümüş bir bağa sahipti. Tim kurulduğu sene ayrılan Binbaşı Jeon ve Yüzbaşı Park'ım ise bağları biraz daha farklıydı.