14.

493 61 16
                                    

Yorum lütfennn

"Gizli veda partisi?" Merdivenden gelen adama gülümseyerek olumsuzca kafasını salladı.

"Erken doğum günü partisi."  Siyah saçlı olan kaçırmasına üzülmüş gibi kafa sallayarak göz kırpmıştı.

Muhtemelen eşinin şimdi onun geldiğini haber vermesi gerekiyordu.Fakat sırtını duvara yaslamış onu izliyordu.

"Erken kutlamak istedik, her ihtimale karşı." Bu ihtimallerden biri Jungkook'un hiç geri dönmemesiydi.

Uzun boylu olan gözlerini kapayarak onayladı onu, elini beline koyarken de yanağını yanağına dayamıştı.

Jimin'in içindeki korku tansiyonuna yansayacaktı muhtemelen onun yokluğunda. Jungkook bile kesin bir şey söyleyemiyordu bu görev için.

Sadece sevgilisinin belinden çektiği gibi dudaklarını dudaklarına bastırdı. Uzun süre dudakları arasına aldığı alt dudağı bırakmazken ensesine giden el ile dudaklarını oynatmıştı.

Belinden çekerek parmak uçlarına çıkmasını sağlamış ve başını hafifçe yere eğmişti, yeşil gözler cam gibi parlıyordu karşısında.

Hafif bir sesle ayrılırlarken sanki yeni gelmişçesine açtılar kapıyı.

//

"Tekrar yerlerinize, yüzünüzü açıkta bırakmayın." Üstünde asker botları ve pantolonu, yeşil tişörtüyle akşam üstüne gelirken salonda askerlere bağırıyordu.

Gözleri kenarda özensizce hareketleri yapan askere gitti. Yüzbaşının 36 saattir deli gibi haber beklediği zamanlarda yapılacak son hareketti.

"Sanırım dövüşü çözdün Spencer?" Gevşek askerin karşısındaki kişiye göz hareketiyle çekilmesini söylerken ilerledi.

Sağ kroşe atacak gibi yaparken dizini yeni askerin yüzüne geçirmesiyle herkes gülmüştü.

Gözleri yere düşmüş askere giderken yüzünde ifade oynamıyordu. Namjoon kenarda izliyordu. Tek gerginlik Jimin'in üstünde değildi.

"Askeriyenin etrafında 100 tur koş, birdahakine eğitimlerde gevezelik yapmayacağını öğrenirsin."

Jimin'in ilerlemesiyle Namjoon da onunla gelirken adımlarını yarbayın odasında almışlardı. Saniyesinde diğerleri de damladı.

"Bir gelişme var mı komutanım?" Taehyung'un sorusu askıda kalmıştı ki yarbay saniyeler sonraki sessizliği bilgisayardan açtığı ses kaydıyla bozdu.

Biri telsizden sesleniyordu.

"Duyuyor musun Binbaşı? Görev tamam çık ordan." Birkaç cızırtı gelirken Jungkook'un sesi gelmişti.

"Emredersiniz komutanım." Herkes derin bir nefes alırken ardından yüksek silah sesleri duyuldu.

"Binbaşı, beni duyuyor musun? Orada kal destek gönderiyoruz. Binbaşı?" Karşı taraftan ses gelmezken başka biri konuşmuştu.

"Görünürde yok komutanım. Durumu meçhul."

Ses kaydı biterken yarbay onlara dönmüştü. Odada çıt çıkmıyordu.

"12 saat önce alınan son haber bu. Bakın endişelenmeyin demiyorum fakat böyle durumlarda soğukkanlılığı korumanız lazım. Jimin özellikle de sen, izin dahi istemedin." Yeşil gözleri yarbayda gezinirken ifadesizdi.

İş saatlerindeyken hep böyleydi, söz konusu Jungkookken bile mimik oynamıyordu. Zordu, ama dayanırdı.

//

You're losing meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin