SÂHİB-İ MELÂHAT ( DÜZENLENİYOR )

AYNALAR

Aynalar
Kokusuz tatsız yüzsüz ve hissiz
Ne vakit bakacak olsam illa ki bensiz
Çığlıklarım şarkısını söyler de söyler
Ne âla karşımda yığından bir sessiz...

Aynalar
Bir yol olsaydı içiniz de
Kaçabilseydim sizde ki benden
Bir yol olsaydı içinizde
Dikseydim gözlerimi kan çanağı
Haber bekleseydim elçinizden...

Aynalar
Gelmez mi ? gecenin kollarında uykunuz
Yormaz mı ? dudaklardan gelen sözler
Çökmez mi ? kırıklarınıza bıtkınlık
Uğramaz mı ? gözlerinize yalancı bir tanıdık...

Aynalar
Hüküm veren dilsiz hakim
Ben gibi yüreklerin ehli
Hükmü izhara mütercim
Adil.. Adil
Mahşer olmasaydı şayet
Ellerim kaç aynada katil...

Aynalar
Kaç yaşına vardı ruhunuz
Kör diye mi ölüm ölmeyi unuttunuz !

Aynalar
Can çekişmekte takatim kayıptır yolum
Bu ne yalnızlık bilmez cahilane bir tutum..

Aynalar
Kim bu teninize sirayet etmiş cansız vücut
Aynalar
Gülücükleri rehin alan lanetli tağut..

Aynalar
Yalan bilmez perdesiz korkak
İstediğin kadar ayân et
Ben değilim bu gösterdiğiniz gölgesiz toprak...

Aynalar.. Aynalar..

Geceden ödünç alınmış yansımalar
Hakikati dolandırıp ustaca saptırmakta
Ne vakit gülsem aynalar mucize sanmakta....

Aynalar
Siz gibi vefasız mıyım ben
Celladım olsun yorgun kalem ve kağıtlar
Okusam son kez karşınızda ölüm kokan mısralar...