Uğramadan kal deyişlerin kokusu
Sarılmadan kulaklarıma kelimeler
Ümide kapılmadan hüznüm
Gitmeliyim...Unutmalıyım seni ve ötesini
Savurmalıyım mazinin küllerini
Sabahlar dan silinmeli anılmaların
Gitmeliyim gizemi aşikar olmadan vedaların...Kuşatılmış şehrin yıkık surları
Hürriyeti kayıp esir sokaklar
Gölgesi unutulmuş çınarları
Sevilmeyişlerimin tasviri
Benden başkaşına oldukça esrarlı...İntiharın senfonisi çın çın öterken
Yaşamak zorunda kalmıştım ölümü perdeleyip seni beklerken...Unutmalıyım seni ve ötesini
Yaşanmamış gibi bu kuşatma
Hiç mağlubiyet tatmamış gibi gelişlerim...Ölüme terk etmeliyim geçmişimi
Mahşersiz bir ölüme...Filizlenir di bir köşe de usulca
Yağmur yağsa da yağmasa da büyütürdüm
Bulutların kızıllığına eriştirirdim sevgiyi
Koştururdum en masum çoçukluğumla o yerlerde
Karşılığını illa ki görecekmiş gibicesine....Çoçuktum çocukluğumu gömdüğüm de
Hıçkırıklarımın ne kadar kırıldığını
Şiirlerimin mezar taşında ihtiyarladığını
Çocuktum daha gördüğümde
Akıl almaz yalnızlıkların kalabalıklığını
Zamanın geri dönmeyeceğini bildiğim
Saatlerde bekledim hep esirdim yelkovanda
Ben seni severken büyüdüm henüz on üç yaşında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÂHİB-İ MELÂHAT ( DÜZENLENİYOR )
PoesíaBiz eksik kalacağız hep Ne kimsenin kavuşmayı dilediği biri Ne kimsenin gecelerinde bir parça hüzün Ne dinlediği şarkıda akla gelen düş Ne de bir kağıt parçasında şiir Ne de keşkelerinde bir ihtimal olacağız Biz eksik kalacağız Hep kayıp olacak bir...