Birazcık uzun bir bölüm olduğunu söyleyebilirim. İyi okumalar diliyorum^^
Bütün evi saran zil sesiyle kocaman açtığım gözlerim salon kapısını buldu. Abim gelmişti ve Taehyung hâlâ buradaydı. Hızla Taehyung'a döndüm.
"Taehyung, gitmelisin."
Taehyung sırtını yaslandığı koltuktan ayırdı. Ayağa kalkarak üzerindeki tişörtün yakalarını düzelterek yanıma oturdu. Bakışlarım hâlâ yüzünde gezerken bir elini belime sardı.
"Neden bu kadar stres yapıyorsun? Biraz relax olamaz mısın..."
Sinirden kanımın kaynadığı hissediyordum.
"Ne relax olmasından bahsediyorsun, Taehyung? Abim şu an kapı da ve sen her an tekrar kaplana dönüşebilirsin!"
Taehyung derin nefes alarak bakışlarını kırmızı dudaklarım da gezdirdi. Sarı gözleri bıçak gibi dudaklarımı keserek bakışlarını yeniden gözlerime çıkardı. Yoğun duygularla bakan sarı gözleri gözlerimi bulunca vücudum da bir elektrik dalgası hissettim.
"Endişelenme hiç bir şey olmayacak."
"Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun..."
Ve kapının zil sesi tekrar duyuldu.
Taehyung omuzlarını kaldırıp indirince derin nefes alarak ayağa kalktım. Kapının önüne hızla vararak kapıyı açtığımda Yoongi hyung'un sinirle yükselen sesine şahit oldum.
"Tanrı aşkına! Neredesin sen?! İki saattir zile basıyorum."
Zorla gülümseyerek, "Kulaklığım takılıydı duymadım hyung, "diye basit bir yalan uydurdu.
Yoongi'nin yüzünde ki sinirli ifade silinerek yerini kocaman bir gülümseme almıştı. Yoongi hyung'u eve davet ettikten sonra valizini alarak misafir odasına götürdüm.
Yoongi de salona girer girmez koltukta oturan Taehyung'u görür görmez kanı sinirden fokurdamaya başlamıştı. Hızla Taehyung'un yanına giderek ellerini tişörtün yakalarına sardı.
"Sen kimsin lan?!" diye bağırarak bütün evi inletti.
Duyduğum ses ile hemen misafir odasından çıktım. Koşarak salona girdim. Yoongi hyung Taehyung'un yakasına asılmış deli gibi bağırıyordu. Hızla Yoongi'nin yanına vararak kollarından tutarak onu geriye doğru çekiştirmeye çalıştım.
"Hyung dur ne yapıyorsun?!"
Yoongi sinirli bakışlarını bana çevirerek bağırdı.
"Kim bu adam, Jungkook?!"
Abimi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Sesimin titremesine engel olamaya çalışarak,
"Arkadaşım hyung beni ziyarete gelmiş."
Yoongi hyung şaşkın bakışlarını yüzümden çekerek yakasına yapıştığı Taehyung'a baktı. Taehyung da tepkisizce Yoongi'ye bakıyordu. Yoongi ellerini çekti. Hafifçe boğazını temizleyerek eliyle ensesinde ki saçları karıştırdı.
"Ah, öyle mi?"
Rolüme devam etmem gerektiğini anlayarak sitemli çıkan sesim ile,
"Tabi ki de öyle, hyung. Baksana çocuk kıpkırmızı oldu!"
Yoongi hyung yüzüne samimi bir gülüş yerleştirmeye çalışarak, "Kusura bakma sizi evde tek görünce yanlış anladım."
"Önemli değil."
Ortamda oluşan havayı dağıtmak için ince kollarımı Yoongi hyung'a sıkıca doladım.
"Ah, benim canım hyungum! Nasıl da özlemişim seni..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Tiger || TaeKook
FanfictionJungkook pastacıydı. Bir gece arkadaşları ile bara gittikten sonra evine geldiğinde yatağının üzerinde bir kaplan görür. |SemeTae |UkeKook •ChanBaek •NamJin 19/05/2023 (Bölümler max 1000 kelime)