Tamamlandı
Hwang Hyunjin, ergenliğinin ortasında yaşadığı sorunlarla başa çıkamazdı ama Yang Jeongin onu her şeyden korumak isterdi. En yakınlarından bile.
☆+18, angst
☆Top Jeongin
☆Bottom Hyunjin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hola mis insectos Sınavınız nasıl geçti diye sormak istemiyorum. Sınavınızın güzel ya da kötü geçmesi kimseyi ilgilendirmiyor. Eğer kötü geçtiyse ve bunu dile getirmek istemiyorsanız başkasının sorusuna da cevap vermek zorunda değilsiniz. İnsanlar sadece sorgular. Bu yüzden hata yapmak ya da kötü yapmak sorun değil.
"Hoş Geldin bebek Yang..." Dedim heyecanla. Neden gitarını getirmişti ki? Üzerinde paraşüt kumaş kargo pantolon ve beyaz, salaş bir tişört vardı.
"Bugün istediğin bir şeyi yapacağız." Dibime kadar yürüdü. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, "Deftones." Fısıldadı.
Huylanmıştım. Ellerimi kaldırıp göğsüne koyduğumda onu itmiştim. Güldü. "Sanki bugün daha güzelsin." Gitarı indirirken konuştu. "Sanki bana yürüyorsun." Dedim merakla. Yanına geçip oturdum ve bağdaş kurdum. Gitarı akustikti.
Çenemi tuttu, "Bak şimdi." Dedi yine.
"Bakıyorum ya Jeongin." Elini itmiştim istemeyerek. Alıştım ne de olsa temasına.
"Ben çalacağım sen dans edeceksin." Gitarın sapını tutup bana bakmıştı. Kaşlarımı çattım, "Nedenmiş o?"
"Kuşlar bana güzel dans ettiğini söyledi."
Çatı katında, güneşin altında ona bakarken yutkundum. Dans etmeyeli çok olmuştu. Babacım beni döverken yere düşüp ayak bileğimi çatlatmıştım.
Suratım düştü. "İstemiyor musun?" Dedi.
"İstiyorum. Çok." Nefes nefese kalmış gibiydim.
Çaldı.
Parmakları ustaca gitarın üstünde geziyordu. Öne doğru eğilip converslerimi çıkardım. Şarkıyı söylerken güldü.
Ayakkabılarımı çantamın yanına indirip kalktığımda beni süzdü. Eski dans hareketlerimi tekrarlattım. Uzun siyah saçlarım gözlerimin üstüne düşerken kimse yokmuş gibi dans etmiştim.
Ayaklarım sanki benden bağımsızlığını ilan etmişti. Acıyla dans ettim dakikalarca. Beyaz çoraplarım yüzünden sürekli kaysamda toparlanarak dansıma devam ettim. Şarkı bittiğinde Jeongin gitarı köşeye indirip bana baktı. Döndüğüm esnada ayaklarımın kaymasıyla yere düştüm.
Ağlamak istedim küçük bir kız gibi. Ancak ne küçüktüm ne de kızdım.
Jeongin beni tutup kucağına çektiğinde tişörtüne sıkıca tutunup suratına baktım. Yüzüme bakıyordu. Bende ona bakıyordum.
