Sunoo'dan
Sabah kalktığımda dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Sadece içtiğimizi hatırlıyordum ondan sonrası yoktu. Ayaklanıp tuvalete gittim. İşlerimi halledip elimi yüzümğ yıkayıp çıktım. (bu kaçıncı el yüz yıkama yazışkm bilmiyorum). Çıktığımda Sunghoon hyungu görüp "hyung" diye seslendim. Dün geceye dair bir şeyler sordum ama o da benim ne yaptığımı bilmiyordu tabi ki. Eve geldik odalarımıza ayrıldık dedi. Ben çok mu içtim diye sorduğumdaysa "Hayır ama sarhoş olabileceğin kadar içtin" dedi. Sonra da suratımda kalan su damlalarını silmek için uzanıp sildi. O an bir şeyler hatırladım. Rüya mıydı yoksa dün geceye ait bir şey miydi bilmiyorum. Teşekkür edip birlikte kahvaltıya indik. Gerçekten merak etmiştim. Sanki gözyaşlarımı biri siliyormuş gibi hissettim.Kahvaltıdan sonra odamda uzandım. Ve bu olayı düşündüm. Neden öyle hissetmiştim. Rüya mıydı. Gözümde bir şeyler canlanmıştı ama net seçemiyordum. Dün geceyse eğer, be dün gece neden ağlamıştım ki. Gerçekten kendimi zorlamama rağmen hiçbir şey hatırlayamadım.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde uyuya kalmışım ve uyandığımda her şey netleşmişti. Her şeyi görmüştüm ve hayırlıyordum. Karşımdaki kişinin, beni odama bırakıp başımda ağlayan kişinin kim olduğu dışında. Tekrar konuştuklarımızı düşününce kim olduğunu anlamak zor olmadı. Niki?
Özür mü dilemişti benden. Senden sonra hiç iyi olmadım mı demişti. Yoksa ben mi sallıyordum. Niki'ye sormak istiyordum ama nasıl soracaktım. Komuşmuyorduk. Ayrıca sordum diyelim doğru mu söylicekti sanki.
Ne yapacağımı bilemiyordum. Mutfağa gidip bir soğuk su içtim. Biraz düşündüm yine. Ama kendimi bunaltmak istemeyip düşüncelerimi susturdum. Odama çıkarken yandaki odaya baktım. Gidip sorabilirdim. Sormalıydım. Ama eğer o değilse mal gibi olurdum ama içimdeki merakı durduramayıp odasına doğru adımladım. Kapıyı açamadım ama kapı açıldı. Beni görünce duraksadı. Psikopat gibi kapısının önünde bekliyo olmiyim diye "Bir şey soracaktım" dedim. Psikopat gibi bekleme görüntüsü daha mı iyi olurdu bilmiyorum ama sormuştum. O ise sıfır merak ile suratıma ne boş yapıyon dercesine bakıyordu.
Niki'den
Dediğini duyar duymaz korktuğumu hissettim. Ne soracaktı ki. Dün geceyi mi hatırlıyordu. Suratımdaki ifadeyi korumaya çalışıyordum ama ne kadar başarılıydım bilmiyorum. Suratına konuşmadan bakmaya devam ettiğinde komuşmaya başladı. "Dün gece hakkında bir şeyler hatırlıyorum. Yani seninle ilgili bir şeyler. Ama kendim mi uyduruyorum yoksa gerçekten hatırlıyormuyum bilmiyorum." dedi. Evet korktuğum şey şu an gerçekleşmişti. Bir şey diyemezdim. Evet diyemezdim. Ama yalan da söyleyemezdim. Kafamı yüzüne doğru çevirdim. Kaçmam lazımdı. Ama kaçma. hissini belli etmeden. Soğukkanlılıkla yürümeye başladım gideceğim yere. Sanki onunla konuşmak istemiyormuşum gibi. Arkamda "En azından yalan söyleseydin" dediğini duydum. Özür dilerim Sunoo. Keşke söyleyebilseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eskiler sadece özlenir mi -sunki-
Fanfictionwe used to be close but people can go from people you know to people you dont