16

110 14 9
                                    

Niki'den
Kapıyı açan Jake hyung olmuştu. Kapıyı açtığında ikimizi yan yana görünce sadece bir tık şaşırmıştı galiba.

"Hyung biliyor musun söylediiimm"

Jake hyung beni duyduktan sonra bana sarılıp zıplamaya başladı. Ben de ona sarılıp zıplamaya başladığımdaysa ortada iki tane çığlık atıp sevinç gösterisi yapan mallar gibi duruyorduk. Sunoo'nun garip bakışlarını görünce ikimizde durduk ve yan yana ona bakmaya başladık. Hiçbir tepki gelmeyince Jake hyung kafama vurup helal olsun lan dedi. Sonra ben de neden vuruyorsun diyil vurunca bu sefer de kavga etmeye başladık.

"Siz de biliyordunuz değil mi?"

Jake hyung biraz korkmuş gibiydi.

"Madem biliyordunuz da neden siz anlatmadınız. Hadi bu mal kaçtı da. Ayrıca ne kadar üzüldüğümü görmediniz mi? Hiç içiniz acıyıp da artık anlatacam ben demedini mi."

Jake hyungun diyebileceği tek şey vardı. Beni suçlamak. Haklıydı da gibi.

"Niki tehdit etti yemin ederim."

Kimse bir şey demeyince Jake hyung tekar konuştu.

"Sunoo sen ne dedin bu mala"

"Bilmiyom dedim hadi bunu konuşmak istemiyorum."

"Kaçma Sunoo."

Sunoo gittikten sonra biz tekrar birbirimize bakıp sevinçlerimize devam ettik.

Kahvaltı sırasında herkese açıklama yapmak zorunda kalmıştım. Hatta öğrendiklerinde hepsi birlikte beni malsın sen diyerek dövdü. Neden o kadar zaman şey yaptın falan dediler ama nasıl yapabilirdim ki. En yakının. Ya zıtsa onun düşüncelerin. Onu tamamen kaybetmek olurdu bu.

Akşam olmuştu ve herkes yatmak için kendi odasındaydı. Ben de hazırlıklarımı bitirdikten sonra yatağa girdim.

Sağa sola dönüyordum ama hiç uykum yoktu. Eskiden olsa Sunoo hyungla beraber oldurdum ve uyuyamasam bile sorun olmazdı. Ayrıca Sunoo'nun yanında o kadar huzurlu oluyordum ki uyuyamamam zordu.

Bir dakika. Zaten Sunoo'ya demiştim ve bakarız demişti değil mi.

Hemen kalktım ve onun odasına gittim. Odaya girmeden yolda Jake hyungu gördüm.

"Nereye bu saatte Niki"

"Sunoo'nun odasına"

"Napcan bu saatte"

"Onunla yatıp yatamayacağım ihtimalini sorucam, eskisi gibii."

"Oooooo"

Jake hyung tabi ki, fesat anlıyordu.

"Ya ne anlıtıyon, ıy."

"He, he git sen hadi."

Sunoo'nun odasına girip kapısını kapattım ve kapıda dikildim.

"Bakarız demiştin."

Sunoo gülmüştü.

"Seni buraya geldikten sonra nasıl yollayabilirim ki."

"Olur diyosun yani"

"Zorlama."

Koşarak yanına gittim ve açtığı yorganın altına girdim.

"Sarılabilir miyim."

"Hayır."

"Sarılmam lazım ama."

"Neden?"

"Ya lütfen, zaten kaç ay mahrum kaldım o huzurda biliyor musun?"

"Senin yüzünden mahrum kaldın."

"Haklısın. Tekrar özür dilerim."

Bu özürü acıyla değil rahatça söylemiştim ilk defa.

"Bu özür farklıydı sanki. Tatlı versiyonu."

"Evet."

O da bana gülümseyip gözlerini kapattı.
Ama ben kapatmadım. Onu izliyordum.

Bir süre sonra gözlerini açtı ve göz göze geldik.

"Ya, neden böyle bakıyorsun."

"Çok güzelsin."

Konuşmamıştı. Elini kalbine götürüp derin bir nefes aldı. Ben de onun bu hareketine gülmüştüm.

"Çok garip geliyor. Kaç ay sonra. Ssn burdasın."

Konuşmak için sırtüstü dönmüştü.

"Bana da garip geliyor. Çok mutlu hissediyorum."

Sırtüstü yatan Sunoo'nun boyun girintisine kafamı yaslayıp bir elimle belinden sarıldım.

Karşı taraftan itiraz bekliyordum ama gelmedi. Konuşmamasına karşı kafamk merakla ona doğru kaldırdım. Sırıtıyordu. Mutlu olmuş gibi görünüyordu.

"Hoşuna gitmez sandım."

"Çok huzurluyum şu an Niki. Rahatsız olmuyorum."

Hala gözü kapalı Sunoo'nun sırıtan dudaklarına indi gözlerim. Gerçekten daha güzeli var mıyd? İmkansız gibi nasıl olabilir ki?

Sırıtmaktan gergin dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim.

Gözleri açılmıştı.

"Böyle yaparsan uyuyamam."

"Uyumayalım o zaman."

"Uyumayıp ne yapcaz acaba."

"Bilmem, ne yapabiliriz ki."

Dediğim şeyden sonra sırıtıyordum. Onu kışkırtmak en büyk eğlencem olabilir.

"Tamam, vazgeçtim uyurum."

"Uyuma."

"Uyudum bile."

Hala onun ince beline sarıyordum. Gözlerini kapatmıştı. Aynı anda hem nasıl bu kadar güzel, tatlı ve seksi görünebilirdi ki. Bu haksızlıktı.

"Sen bu kadar güzelken de ben uyuyamam."

"Neden bu kadar fazla iltifat ediyorsun."

"İstersen sabaha kadar her tarafına ayrı ayrı iltifat edebilirim."

"Niki kendine bak sen, her baktığımda bunun bir haksızlık olduğunu düşünüyorum."

Çok garipti. Ben de aynısını ona karşı hisseddiyordum. Bu aşk mıydı?

Artık bölüm yazmak çok daha zevkli araları iyi olunca.

Ayrıca Sunoo ben de sormak istiyorum. Nasıl bir kişi de aşırı derecede tatlılık varken istediği zaman da inanılmaz ateşli görünebilir.

help

eskiler sadece özlenir mi -sunki-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin