( Bölüm hatırlatması )
"Minho neden buraya geldin?"
"Kahve almaya gitmiştim bizim için asıl sen burada ne yapıyorsun? Jisung ve Han anne ile tanışıyor musunuz?"
"Oğlum bunları sonra konuşmalıyız bence."
"Nasıl isterseniz baba."
Jisung ve Bayan Han ilk başta yanlış duyduklarını düşündüler. En azından öyle olmasını umdular. İlk konuşan Jisung oldu.
"Baba mı?"
*******************
"Minho bu adam senin baban mı?"
"Bayan Han bunun sizi ilgilendirdiğini zannetmiyorum."
"Sana sormadım Mingi. Minho oğlum Mingi senin baban mı?"
"Evet?"
"Bence aldın cevabını Bayan Han."
"Seninle konuşmuyorum şuan sesini kes."
"Han anne neden böyle konuşuyorsun babamla?"
"Hyung senin baba dediğin adam benim öz babam."
Sonunda Jisung konuştuğunda Minho duyduğu şey ile şok olmuştu. Bunca zamandır ona sahip çıkan adam Jisung'a ve Bayan Han'a en kötü günleri yaşatan adam olması aklının ucundan bile geçmemişti.
Minho henüz on dokuz yaşında ailesini kaybetmişti. Birden yanında ben senin annenin arkadaşıydım diye beliren Han Mingi bu yaşına kadar ona göz kulak olmuştu. Ama şimdi öğrendikleri kalbine bir hançer gibi saplanmıştı adeta.
"Oğlum?"
"Bana oğlum deme."
"Oğlum ne diyorsun."
"BANA OĞLUM DEME DEDİM SANA."
"Ne soktu bu ikisi kafana ne saçmalıyorsun."
"Bana bunca zaman anlattığın şeyler yalan mıydı? Bana olan davranışların? Onlara ne demeli. BANA BİR AÇIKLAMA YAP."
"Minho oğlum sakin ol otur konuşalım."
Minho bağırıyor bir yandan da ağlıyordu. Ailesinden sonra baba diye hitap ettiği adamdan bir açıklama bekliyordu. Her ne kadar bir açıklaması olmadığını bilse de bilmemezlikten geliyordu.
Minho'nun ilk defa bu kadar kötü olduğunu gören Jisung kendini kötü hissetmişti. Bir yandan da merak ediyordu 'bize kötü davranan adam Minho'ya nasıl davrandı da Minho onu babası olarak gördü'.
Bayan Han ise hala olayın şokundan çıkamamıştı. Eski eşi oğlunun sevdiği çocuğun babası olarak gördüğü biriydi. Oğluna doğru baktı. Onun kötü göründüğünü gördüğünde oğluna sarıldı. Sadece olanları izliyordu ikili sarılmış bir şekilde.
"Bana lütfen bir açıklama yap. Geçmişte cidden o davranışları sergiledin mi?"
"Oğlum bak açıklayabilirim lütfen sakin ol ağlama."
"Ben sakinim. Hadi açıkla."
"Ben çok pişmanım evet yaptım ama cidden pişmanım."
"PİŞMANSIN ÖYLE Mİ PİŞMANSIN."
"Evet oğlum pişmanım çok pişmanım."
"Hangi biri için pişmansın? YA ONCA ZAMAN BANA NASIL YALANLAR SÖYLEDİN SEN HANİ SENİN EŞİN VE OĞLUN ÖLMÜŞTÜ. YA BEN SIRF SEN ÜZÜLÜYOSUN DİYE OĞLUNMUŞ GİBİ YAKLAŞTIM. AMA NE BİLİYOR MUSUN SEN KALPSİZ BİR ŞEREFSİZSİN."
"Minho böyle yapma ben seni cidden oğlum olarak görüyorum."
"Peki Jisung? Ya da Minkyu? Onlara ne olacak onlara neden bana davrandığın gibi davranmadın. Senin yüzünden Jisung ve Han anne ne halde."
"Ben o kadınla isteyerek mi evlendin sanıyorsun. Ailemin zoruyla evlendim. Hiçbirini sevmek için sebebim yoktu. Ben başkasını severken o kadınla evlendim ve sırf ailem istedi diye iki çocuk verdim ona. Sonra ne oldu ÖLDÜ SEVDİĞİM KADIN BENİM ÇOCUĞUMA HAMİLEYKEN. HİÇBİR ŞEY YAPAMADIM."
"Bu sence bi sebep mi. Sana cidden yazıklar olsun. Sana baba dediğim için de bana yazıklar olsun. Sen sevdiğin kişi öldü diye bir kişinin canına kıymasına sebep oldun. Geriye kalanlara da cehennemi yaşattın."
"YAPAMIYORUM YAPAMIYORUM ONLARI GÖRDÜKÇE AKLIMA GELİYOR DAYANAMIYORUM."
Bayan Han ve Jisung bilmedikleri bilgilerle daha da şaşırmışlardı. Onca zaman bize böyle davranmasının sebebi bu muydu diye düşünmeden edemediler. Minkyu bir hiç uğruna kendi canına kıymıştı. Jisung'ın kalbi yerle bir olurken Bayan Han konuşmaya atladı.
"Evlenmek istemediğini söylesen red ederdim o an. Ama bana oğullarımı verdiğin için teşekkür ederim tek iyi yanın buydu. Ama asla affetmeyeceğiz seni. Umarım gelecek hayatında böyle olmazsın. Ya da yaptıklarına pişman olursun."
"Minji ben özür dilerim. Sadece yediremiyorum kendime. Jisun senden de özür dilerim. Minho senden de. Belki affetmeyeceksiniz ama ben gerçekten üzgünüm. Bunu yeni fark ettiğim için kendime kızıyorum. Size yaptıklarımın affı yok biliyorum ama umarım iyi olursunuz hep."
"Şimdi git burdan Bay Han ve bir daha da o şirkete gelmeyeceğim. Beni asla arama."
"Ama oğlum-"
"OĞLUM DEME BANA."
"Peki öyleyse şirketi bırakacağım zaten. Umarım iyi bir hayat yaşarsın."
"Git."
Mingi pişmanlığı ile odadan ayrıldığında Minji (Han'ın annesi) ağlayan çocuğa sarılmak için Jisung'ın yanından kalktı.
"Senin suçun değildi bilmiyordun."
"Ben ona inanmıştım. Baba demiştim ben ona. Nasıl size onları yapabildi."
"Şş pişmanlığı onun en büyük cezası olacak sen üzülme."
Minho'nun ağlayışı şiddetlendiğinde Minji ona daha sıkı sarılmıştı. Jisung ikiliyi izlerken bir yandan mutluydu. Diğer yandansa ne hissedeceğini kestiremiyordu. Bir gün içinde yaşanan onca olay odadaki herkes için çok zor olmuştu.En sonunda ağlaması dinen Minho ayağa kalktı ve sevdiği çocuğa doğru yürüdü.
"Jisung..."
"Üzülme Minho sende bilmiyordun."
"Hala inanamıyorum."
"Bende Min bende."
"Jisung ben seni çok seviyorum asla beni terk etme olur mu?"
Minho'nun söyledikleri ile Jisung'ın gözünden mutluluk yaşları dökülmüştü.
"Bende seni seviyorum Lee Know."
***********************
Yeter bu kadar dram artık mutlu bölümler başlıyo aaaa
🌚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teacher's Pet / MinSung
FanfictionÖğretmen öğrenci ilişkisini yanlış bulan jisung'ın yeni gelen matematik hocasıyla tüm hayatı değişmişti...