Zehra'dan,
Hande tam iki haftadır beni gördüğü yerde kaçıyordu. O gece olanlardan sonra başlamıştı kaçmaları.*flashback*
"Senin utandığında kızaran yanakların veya yeşil gözlerin kadar güzel mi? " dediği şeyleri duyduktan sonra ben daha tepki veremeden konuşmaya devam etti:"Emin ol ben bir insana tapacak olsaydım o kişi sen olurdun. İlahi bir tanrıça gibisin. Gözlerin, saçların, vücudun... Her şeyin mükemmel. " dediğinde şaşırdım. Hafif peltek konuşması onun sarhoş olduğunu gösterirdi ve insanlar sarhoşken içinden geçenleri söyler diye biliyordum. Ayağa kalkıp yanına oturduğumda bana dönüp:
"İlk görüşte aşka inanır mısın? " diye sordu. Şaşkınca ona bakıp:
"Ne? " dedim. Sorumu umursamadan, bileğimden tutup beni ayağa kaldırıldı ve peşinden sürükledi. Lavaboya girdiğimizde niye burada olduğumuzu anlamaya çalışarak:
"Niye buraya geldik? " dedim ve ona döndüm. Sonrasında bir saniye içinde kendimi sırtımı duvara yaslanmış halde buldum. Şokla yüzüne bakarken o benim dudağıma bakıyordu. Tüm lavaboda yankılanacak şekilde yutkunduğunda kafamı yana çevirdim. Lakin çenemden tutup beni kendine bakmaya zorladı. Tekrar onunla bakışmaya başladığımda artık kendimi tutamayarak bende onun dudaklarına bir bakış attım. Tanrım hayatımda ilk defa birinden bu kadar etkileniyorum. Ve bu kişi takım arkadaşım. Ondan bu kadar yakın olduğumuz için mi etkileniyorum yoksa benim gecenin başından beri hayranlık dediğim şey bir hoşlantı mıydı? Bunu düşünürken istemsizce birbirimize yaklaşıyorduk. Dudaklarımız birbirine değmek üzereyken:
"Belki yeni tanıştık çok saçma diyeceksin ama galiba şuan ilk görüşte aşkı yaşıyorum. " dedi. Bunu dudaklarımın üstüne fısıldamıştı. Ve kesinlikle tahrik olmuştum. Daha fazla dayanamayıp onu kendime çektim ve öpüşmemizi başlattım. Hande dizini bacak arama doğru bastırırken bir yandan da alt dudağımı emiyordu. Elimi beline atıp kendimi iyice ona bastırdım. Bu esnada ikimizinde ağzından inleme kaçmıştı. Alt dudağımı ısırdığında üst dudağını hırsla çekiştirdim. Tam eli göğsüme giderken kapı kolunun sesiyle birbirimizden ayrıldık. Kapının ardında Ebrar ve iki kız göründü. Ebrar peltekçe:
"Siz de mi buradaydınız ya. Ben senin gittiğini sanıyordum. " dediğinde yanındaki daha kısa olan kız kaşlarını çatıp:
"Laaan! Hande! İş üstünde mi bastık yavrum seni? " dedi. Hande sinirle:
"Saliha! Sana ne, belki iş üstündeydim belki değildim. Sana ne yani. " deyip beni görmezden gelip koşar adımlarla orayı terk etti.
Günümüz
İşte o gidişle tam 2 hafta benden kaçtı. Ama bugün onunla konuşacağım. Bu iş böyle devam etmez. Kendi kendime kuruntular yapmaktan ve tek gecelik olma ihtimalimizi düşünmekten sıkıldım. Bugün gidip ona itiraf edeceğim. Çünkü ondan hoşlandığımdan kesinlikle emin oldum. Ve bunu daha fazla uzatırsam kesinlikle bir aksilik çıkacak. Zaten nasıl sevgilisi yok anlamıyorum. Onun kadar güzel birinin nasıl sevgilisi olmaz. Her neyse sonuçta teklifimi kabul ederse artık sevgilisi olmuş olacak. Bekle beni Baladın sana geliyorum.Hande'den,
Bugün Zehra tuhaf bir şekilde benimle konuşmaya çalışmadı. Normalde hergün geliyor ve beni sıkıştırmaya çalışıyordu. Doğrusu bugün yapmayınca eksikliğini hissettim. Soyunma odasından çıktığımda gözlerim benden izinsiz bir çift ormanı aradı. Tam bu esnada arkamdan bir ses:"Beni mi arıyorsun Baladın? " dedi. Dönüp şaşkınlıkla ona baktım. Bana ciddiyetle bakıp sertçe:
"Artık kaçamazsın Baladın. Bugün herşeyi konuşacağız. Özellikle benden kaçmanın sebebini. " dediğinde bu sefer kaçışımın olmadığını anladım.
***********************************
Birinci bölümden kısa oldu bu yüzden özür dilerim.
Ama bu iki güzelliğe karşılık anlaşabiliriz.Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeni bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı / GxG / HanZeh
Fiksi PenggemarHande Baladın ve Zehra Güneş ile ilgili bir kurgudur. Sadece kurgudur. Rahatsız olacaklar okumasın. Okuyanlara da keyifli okumalar.