Final

1K 59 0
                                    

11 ay sonra,
Milli takım sezonu başlıyordu. Hande her ne kadar turnuvalara katılmayacak olsa da onu rica minnet geniş kadroya dahil etmişlerdi. Yani 14 kişilik kadroda olmayacak ama geniş kadroda olacaktı.

Hande o geceden beri ne Zehra'yı ne de Simge'yi canlı canlı görmemişti. Zehra ise Hande'nin, katılabildiği tüm maçlarına gizlice gitmişti. Evet bunun için hiç üşenmeden ülke değiştirmişti. Aslında istese Hande'nin takımına girebilirdi. Ama Hande'yi rahatsız etmek istemiyordu. Bilmediği şeyse Hande'nin ondan ve Simge'den gizli Cansu'yla ve Saliha'yla konuşup onların neler yaptığını öğrendiğiydi. Cansu çok nadir sır tutardı ve bu o anlardan biriydi.

Zehra ne kadar üzülse de Hande olayları aşmıştı. Ve bu milli sezonunda gizlice otele yerleşecek sonra ona sürpriz yapacak ve onunla konuşacaktı tabi ki onun haberinin olmasına gerek yoktu. Hande bu sefer sadece sevgili kalmaya niyetli değildi. İşler ciddiye binmediği sürece Zehra ne Hande'ye ne kendisine güvenmiyordu. Hande bunu fark ettiğinde her şeyi kafasında planlamaya başlamıştı. Zehra birinci hafta maçlarının ardından bir yere gitmeyecek tatilini orada yapacaktı. Bunu da Ebrar sayesinde öğrenmişti. Kızlar onu yalnız bıraktıkları için hala o kadar üzgünlerdi ki ne isterse sanki köleymiş gibi yapıyorlardı. Bu çoğu zaman Hande'yi güldürse de artık uyarmalıydı. Birgün telefonda bunu konuşup onları uyarmıştı. Artık ellerinden geldiğince yapmamaya çalışıyorlardı. Hande kiraladığı aracı otobüsün gerisinde sürüyordu. Ama son dakika aldığı kararla hızlandı ve yanlarından geçerken kısaca kornaya bastı. Otobüsün sürücüsü de aynı şekilde selam verdiğinde biraz daha hızlandı. Gelirken Ebrar  'acilen beni ara' diye mesaj atmıştı. Mesajı otel odasına girince görmüş ve hemen onu aramıştım. İkinci çalışta açılırken karşıdan Ebrar'ın sesini duyamayı bekliyordu ama fazlasıyla sinirli olan Simge'nin sesini duydu. Simge öfkeyle:
"Benimle ilgili şeyleri Saliha yerine benden öğrenebilirdin. Biz seninle düşman değiliz. Ayrıca Zehra ile ilgili şeyleri de onunla konuşarak öğrenebilirdin. O kız senin hala sevgilin ondan ayrılmadın. " dedi. Haklıydı. Hande onunla ayrılık konuşması yapmamıştı. Derin bir nefes alıp:

"Biraz uzaklaşmalıydım Simge. Kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı. " dedi. Simge daha da öfkelenip:

"Senin birazın 11 ay mı aptal? " dedi. Hande ona karşı çıkamıyordu. Haklı olduğunu biliyordu ve hata yapmasına rağmen kendini affettirmek istiyordu. Sakin bir sesle:

"Otele 15 dakika uzaklıkta ..... kafe var. Oraya gel konuşalım. " deyip kapattı. Simge peşinde kendini sakinleştirmeye çalışan Ebrar ve Saliha'yla kafeye girdi. Hande'yle uzun zamandır konuşmamışlardı. Özlemişti. Onu görür görmez tüm öfkesini ve kırgınlığını unuttu koşup sarıldı. Geri çekilince de kafasına vurdu. Ardından:

"Eşek sıpası. Bizimle hiç vedalaşmadan gittiğin için sana daha sonra trip atacağım. Şimdi söyle bakalım Zehra'nın seni nasıl affetmesini sağlayacaksın? " dedi. Hande tepkisine gülümseyip:

"Simge seni bu kadar özlediysem kim bilir Zehra'mı ne kadar özlemişimdir. " dedi ve devam etti:

"Ayrıca Zehra ile aramızdakileri ciddi bir seviyeye getiricem. Ona evlilik teklifi yapıcam. Tabi öncesinde onunla barışmak hedefim. Ayrı kaldığımız sürede fark ettim ki biz birbirimizin sevgisine güvenemiyoruz. Sonra düşündüm ve bu teklifle ciddi olduğumu hem ona hem de kendime açıklayabilirim. " deyip konuşmasını bitirdi.

Zehra'dan,
Odaya yerleşince Simge'yi görüntülü aradım. Tam kapatırken açtı. Arkasına bakılırsa şuan otelde değildi. Gözlerimi kısıp:

"Nereye gittin hani sohbet edecektik biz? " dedim. Beni satıp kimlerle dışarı çıktığını merak ediyordum. Ve Simge'nin yüz ifadesi de bir şey sakladığını belli ediyordu. Gülümsemeye çalışıp:

"Sen otelin terasına çık. Hemen geleceğim. " dedi. O esnada arkadan birinin hızla sandalyeden kalktığını duydum. Ve Saliha 'sen git' deyip o kişiyi yolladı. Telefonu kapatıp önce aşağı indim otelin içindeler mi diye. Orada olmadıklarını görünce terasa çıkıp beklemeye başladım. Bir süre sonra teras kapısı açılsa da Simge geldiği için umursamadım. Lakin burnuma gelen tanıdık koku ve belimi saran kollarla:

"Hande! Sen... Buradasın, geldin. " dedim. Gamzelerini gözüme sokarcasına gülümseyip:

"Senin için geldim Zeze. Kendimi affettirmeye ve sevdiğim kadınla birlikte olmaya geldim. " dedi. Ona sıkıca sarılıyordum. Ardından ondan ayrıldım. Yüzüne sert bir tokat atıp:

"Aptal! Beni ve tüm sevdiklerini nasıl bu kadar kolay gözden çıkardın? " dedim. Kafasını eğip:

"Aslında sizinle ilgili her şeyi biliyordum. Simge'yi Saliha'dan, seni Cansu'dan dinliyordum. " dedi. Sinirlensem de:

"İyi bari zahmet edip bizimle ilgili haberleri öğrenmişsin. " dedim. Sonrasında ona sıkıca sarıldım. Tanrım! Bu nasıl bir özlem? Maçlarına gizlice gidip onu görsem bile onunla herhangi bir temasta bulunamıyordum. Ve ona sarılmayı bile çok özlemiştim. Ayrıldığımızda gözlerimi yüzünün her zerresinde gezdirip dudaklarında durdum. İkimizde yutkunduk. Dudaklarımı hafifçe ıslatmamla sanki onu davet etmişim gibi büyük bir açlıkla dudaklarıma kapandı. Şuan iyice anladım ki benim onun sevgisini göstermesine ihtiyacım yok, o beni böyle öpse yeter. Çünkü artık emin olduğum bir şey var onun bana sevgisini anlatmak için kelimelere ihtiyacı yok. Davranışları yetiyor.

********************************
Bu final ama son 1 tane de özel bölüm olacak. Okuyan herkese teşekkür ederim. Görüşürüz. HanZeh'te kalın.

Aşk kadın Baladın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk kadın Baladın.

Türkiye'nin güneşi Zeze

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Türkiye'nin güneşi Zeze.

İkisine de gülmek çok yakışıyor. Umarım bu gülüşleri hiç sönmez.

İki Yabancı / GxG / HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin