1.BÖLÜM

4.6K 138 59
                                    


İyi okumalar...

Evin bildiğin birisinin veyahut bir yerin aslında hiç senin olmadığını anladığın an, dünyan sanki bir bardak sudan ibaretmiş de birisi onu lıkır lıkır içmiş gibi hissettiriyordu.

Sen hiç oraya ait olmamışsın, anıların senin değil. Sen kimsesin. Kimsesizsin.

Yıllarımın, çocukluğumun geçtiği eve veda etmek benim için çok zor olsa da oradan ayrılmayı başarmış ve yeni evimin olduğu mahalleye gelmiştim. Taksici benim bavullarımı almamla gazı kökleyip uzaklaşmış ve beni yeni evimle baş başa bırakmıştı. İki elimde de kocaman valizler; sırtımda fermuarını zor kapattığım sırt çantam, omzumda kol çantam ve valizlerin üzerine sabitlediğim birkaç poşetle beraber bu merdivenleri nasıl çıkacağımı düşünürken, sanki içimden geçirdiklerimi hissetmiş gibi iki tane kız yanıma yaklaştı.

"Ay hoş geldin, sen yeni taşınan kızsın değil mi?"

Haberimi önceden almış olmalılardı.

"Evet, yeni geldim," dedim esmer kıvırcık kıza hitaben.

"Dördüncü kat değil mi?" Dedi bu sefer yanında ki kahverengi uzun saçları olan tatlı kız. Onu kafamla onayladım.

"Gel biz sana yardım edelim. Apartmanda asansör yok. Bu kadar eşyayı tek başına taşıyamazsın." Kibar düşünceleri beni her ne kadar mutlu etse de yük olmak istemedim.

"Yok ben teker teker çıkartırım, siz yorulmayın," dedim.

"Ay ne yorulması kız!" Elimdeki valizi kaptı. "Ver bakayım sen şunu, hadi yürü yürü," dedi esmer olan eliyle kışkışlar gibi yapıp. Diğeri ise sırtımdan sırt çantasını tek hamlede çekip aldıktan sonra omuzlarına geçirdi.

"Sen nasıl taşıdın bunu! Öküz gibi," dedi uzun saçlı olan gözlerini kocaman açarak.

"Ya hiç zahmet etmeseydiniz ben yapardım." Ben bunları söylerken onlar çoktan dış kapıdan girmişlerdi bile.

"Bunları tek başına nasıl çıkartacaksın zaten incecik belin var, gel ucundan tut valizin."

Diğer valizi sürükleyerek kapıya getirdim ardından onu orada bırakıp esmer kızın taşıdığı valizin ucundan tuttum. Onu beraber zorla çıkardıktan sonra ise öteki valizi çıkarmıştık. Kısa saçlı olan kız ise poşetleri ve sırt çantasını eve getirmişti.

Anahtarla kapıyı açıp ayakkabılarımızı çıkartıp eve girdik. Kendime ait bir evim olmadığı için eşyalı ev tutmuştum. Temizliği de dün yapılmıştı bildiğim kadarıyla ama yine de tekrardan temizleyecektim.

"Ne getirdin yanında bu kadar yaa! Belim koptu resmen," dedi esmer kız ve kendini siyah küçük koltuğa bıraktı. Bizde karşısında ki büyük koltuğa oturduk.

"Çok teşekkür ederim kızlar," dedim ikisinin gözlerine melül melül bakarken.

"Ne demek artık aynı mahallenin kızlarıyız, kardeş sayılırız."

Daha yeni gelmişken beni bu kadar hızlı içlerine kabul etmeleri zaten duygusal olan bünyemi anında harekete geçirmişti. Kendi ailem bile beni yanlarında istememişken tanışalı on dakika olan kızların samimiyetinden ötürü içim buruk bir mutlulukla dolmuştu.

"Yelda ben bu arada, o kadar eşyanın arasında tanışmayı unuttuk," dedi esmer kız güzel gülümsemesini gözler önüne sererken.

"Bende Elfin. Tanıştığıma memnun oldum."

ZEVÂHİR (Mahalle hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin