KAVALYEM OLUR MUSUN? | CHRISTOPHER BANG

🌻

-Flashback-

"Ne demek ondan hoşlanıyorum? Kafayı mı yedin sen Minwoo!?"

"Dedim ya. Ondan hoşlanıyorum."

"Nasıl bilemedim? Eskiden ona beraber zorbalık yaparken şu sıralar ona bulaştığımızı gördüğün anda bizi bir şekilde uzaklaştırıyorsun." Alayla güldü.

"Her neyse, bundan böyle ona bulaşmanızı istemiyorum."

"O ne dedi peki? Zorbasının kendisine aşık olduğunu öğrenince?"

"Beni reddetti. Ama benim için sorun değil. Ben nasılsa ondan hoşlanmaya devam edeceğim."

"Ne kadar da romantik. Gözlerim yaşardı doğrusu. Ama anlamadığım şey... Bunu neden bana anlatıyorsun? Senden hoşlandığımı bile bile."

"Çünkü sen o yılanların başısın."

-Şuan-

Christopher. Evime. Geliyordu.

Christopher evime geliyordu!

Hemen odama koştum. Dağınık olan yatağımı topladım ve yerde kırışmış halde duran bir ton kıyafeti dolabıma sıkıştırıp kapağını kapattım.

Başka... Başka!?

Oturma odasında dağınık halde bulunan yastıkları düzelttim.

Bu kadar düzenli bir adam benim dağınık evimi görürse sanırım benden son derece nefret eder. Zaten sevdiği de söylenemezdi de neyse...

Küçücük bir evdi zaten. Dağınık olan tüm yerleri topladığımda kapı çaldı. Hemen gidip açtım.

"Müsait miydiniz?"

"Evet."

Bana attığı garip bakışların nedenini çözmeye çalışırken aklıma my little pony desenli pijama takımım geldi.

Neden onu değiştirmemiştim ki? Of! Rezillik resmen.

Kapının önünden çekildim içeri girmesi için. Ardından ayakkabılıkta ki mor renkteki ev terliklerinden birini koydum önüne.

Başta duraksasa da bozuntuya vermeden giydi terlikleri.

"Şu taraftan." Oturma odasını gösterdiğimde ilerledi. Arkasından gittim ben de.

Benimle ne konuşacağını merak ediyordum. Acaba sözleşmeyi iptal falan mı edecekti? Lütfen olmasın...

Christopher oturdu. Ben de karşısına oturdum.

"Sizi dinliyorum?" Dedim düz bir sesle.

"Hatalıydım." Dedi direkt.

Şaşkınlıkla ona baktım.

"Ne?"

"Size o sözleri söylememeliydim."

Hatasını kabul mü ediyordu? Başına taş falan mı düştü acaba?

"Bunu söylemek için mi buraya kadar geldiniz?"

"Şey... Evet. Sadece kendimi kötü hissettim. Sizi önemsediğim için Bayan Kim."

Sizi önemsediğim için Bayan Kim.

Beni önemsiyor muydu!

"Beni neden önemsiyorsunuz ki?"