KAVALYEM OLUR MUSUN? | CHRISTOPHER BANG

🌻

"Öpücük hakkında konuşmalıyız." Christopher'a baktım. Elimden geldiğince gözlerine bakmamaya gayret ediyordum.

"Ah o... Bir kazaydı."

"Evet, ama güzel bir kazaydı."

"Ne?" Dedim şaşkınlıkla. Yüzüme anlamlı ve yoğun bakıyordu.

"Yani..." Yüzüme doğru eğildi.

Acıyan gözlerimi yavaşça açtım. Yatağımda bir o yana, bir bu yana döndüm. Bir rüya mıydı yani?

Ne garip bir rüya ama.

Komodinin üzerinde duran telefonumu elime aldım. Çoktan öğlen olmuştu bile!

Bong neden uyandırmamıştı ki?

Ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Karnım kazınıyordu resmen.

Buzdolabını açıp iyice baktım. Hiçbir şey yoktu. Karnım açtı ancak bir şey de yemek istemiyordum. O an Hyunjoon'dan mesaj geldi.

Hyunjoon

Heeeeeeyy

Karnım çok aç

Kahvaltı yapalım ben ısmarlıyorum

Minah

Eğer ısmarlıyorsan geleceğim tabii kii

Nerede ne zaman

Hyunjoon

Mümkünse hemen şimdi

Gelip seni alayım mı

Minah

Oluurr

Hyunjoon

Şaka yapmıştım kendin gel

Minah

Tamam ya

Nereye

Hyunjoon

Bizim okulun yolunda yeni bir kahvaltıcı açılmıştı ya oraya gidelim

Minah

Tamam geliyorummm

Orası yeni açıldığı için bir tık pahalıydı. Sanırım Hyunjoon maaşını almıştı! Odama gidip altıma bol bir siyah pantolon, üstüme de beyaz, pek belli olmayan birkaç küçük çiçek detaylı crop giydim.

Saçlarımı hızla tarayıp dışarı çıktım. Kahvaltı yapacağımız yere geldiğimde Hyunjoon'un masada oturmuş bir halde telefonla konuştuğunu gördüm.

Hemen yanına gittim.

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Annemle."

"Selam söyle!"

Güldü.

Birkaç dakika sonra telefonu kapattı.

"Ne yemek istersin?" Dedi hızla.

"Sen ne yersen yerim. O kadar açım ki yemek seçecek halde değilim."

Garson yanımıza geldi ve Hyunjoon siparişleri verdi.

O sırada telefonum çaldı. Arayan Christopher'dı. Aklıma aniden dün geldi. Öpücük...