Değerimi bilin sjsjsj öyle saçma zamanlarda fırsat yaratmaya çalışıp yazıyorum ki kuytu köşede beni yazarken biri görse gülme krizine girer herhalde😂
Neyse son bölüm kaldı finale hadi biri daha bitiyor kurgunun. Allah Aşk Büyüsünü de bitirmeyi nasip etsin..."Öfkeni de alıp gider misin lütfen. Seni hayatımda istemediğimi yeterince anlattığımı düşünüyorum. Lütfen öfkeni de al ve git..."
Zehra'nın ciddi yüz ifadesinin altındaki kırgınlığını görebiliyordu. Gözlerindeki kederin bir benzeri onda da vardı. Fakat içinde bir yerlerde tuhaf bir his ona bu kırgınlığın Zehra'nın gösterdiğinin de altında yatan bir sırra dayandığını gösteriyordu. Ülkeye döndüğünden beri ilk defa sadece kendi öfkesinin değil de Zehra'nın da öfkesinin farkına varıyordu. Bilmediği bir şeyler olduğu kesindi...
Zehra, arkasını dönüp yeniden dosyaların dizildiği dolabın önüne geçtiğinde Hande peşinden giderek kolunu tuttu ve genç kadının tekrar ona dönmesini sağladı.
"Bir kez onu yaptım ve hiçbir sonuca varamadım. Al işte bak bahsettiğin öfkemle ve asla geçmeyen hislerimle yeniden karşındayım."
Ellerini havaya kaldırarak sinirle gülümsedi. Alt dudağını dişlerinin arasına alıp ısırırken gözleri onu dikkatle izleyen yeşillerin arasında dolaştı.
"Kaçmaya çalıştıkça sana geri dönüyorum, göremiyor musun?"
Zehra, söylediklerine karşı muhteşem bir şekilde kayıtsız kalmayı başarıyordu. Yüzündeki yorgun ifade ne yaparsa yapsın onunla konuşamayacağının garantisiydi. İlk defa mental olarak sevdiği kadına ulaşamıyordu Hande ve bunu kaldırmak oldukça ağır geliyordu.
"Git Hande," dedi, yeniden aynı ses tonuyla ve bu sefer geçip koltuğuna oturdu. Eline aldığı turuncu kapaklı dosyayı masaya bırakıp sanki çalışabilecekmiş gibi ön kapağını açtı.
Hande pes etmek niyetinde değildi. Fakat yine de şu an için Zehra'yla konuşamayacağının farkındaydı.
Masasının önüne geçip ellerini masanın kenarlarına bıraktığı gibi eğilerek yüzünü Zehra'nın yüzünün karşısına getirdi ve onu izleyen gözlerine ilgiyle baktı. İçindeki tüm şefkati ve aşkını o bakışlara yansıtmaya çalıştı.
"Senden vazgeçmeyeceğim. Bana karşı hâlâ duygu beslediğimi görebiliyorum Zehra, inkar edemezsin. Benden sakladığın o sır her neyse bunu öğrenebileceğime emin olabilirsin."
Ellerini masanın üzerinden çekip hızlı bir şekilde odadan çıktığında Zehra korkuyla ellerini saçlarının arasından geçirdi. En korktuğu şeyi yapmış sonunda Hande'yi işkillendirmeyi başarmıştı. Gerçekleri öğrenirse büyük bir zarar göreceğinden oldukça emindi. Ona nefret etmesi kendine zarar vermesinden daha iyiydi. Ancak yine başaramamıştı işte. Ne yaparsa yapsın onu koruyamıyordu. Zamanında ona bulaşan pislik şimdi de Hande'ye bulaşmak üzereydi...
——
Üsküdar sahilinin önündeydi. Arabasının ön kaputuna yaslanmış ayın parlattığı karanlık denizin parlak sularını izliyordu. Zihninin içine benzetiyordu bu manzarayı. Onun da düşünceleri karanlıkta kalmıştı.
Sağ elindeki matarayı dudaklarına götürerek içindeki yakıcı sıvıdan koca bir yudum aldı. Diğer elinin üzeriyle dudaklarını kurularken yüzünü buruşturarak arabasının sağ tarafına park eden araca döndü.
Gelen Ayça'dan başkası değildi. Hastanede mesaisi biter bitmez onu kırmamış ve buluşmak için gönderdiği konuma gelmişti.
Hande, onu görür görmez gülümsedi. Sağ kolunu kafası karnına güç bela yetişen minyon kızın omuzlarına doladı. Uzun zamandır onu görmüyordu. Ayça, lise dönemlerinde ve sonrasında da Zehra'nın en yakın arkadaşı olup öyle de kalmayı başaran ender insanlardı. Hande onun bir şeyler bildiğinden emindi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilir o Beni ? / HanZeh / GxG
Romance"İyi akşamlar!" Sesi hiç değişmemişti. Zehra, özlemle kısa bir an için bile olsa Hande'nin yüzünü izlerken, Hande de o esnada Sedat'la el sıkışıyordu. "Tebrik ederim, sizin de düğününüze kalamamıştım." Gözlerini kapattı Zehra, bu sözleri Hande'den...