*3*

1.6K 160 27
                                        

Merhabalar :)

Geç bir saatte yayınladım, bölüm elimde hazır değildi, yazacak vakit de bulamıyordum. Ama artık hazır veee keyifli okumalar size :)


Odanın ışıkları kapalıydı. Zehra, pencereye karşı olan iri koltukta oturmuş dalgın bir şekilde dışarıyı izliyordu. Sağ eli kanepenin kolundan aşağı sarkmış, şömineden gelen sıcaklıkla hafif karıncalanıyordu. Kanepenin yanındaki sehpanın üzerinde olan küçük gece lambası odayı aydınlatan tek şeydi ve bu loş ışık hafif de olsa Zehra'nın dışarıyı izlediği camdaki yansımasını görünür hâle getiriyordu. Ağlamıyordu genç kız ancak yüzünde yaşam enerjisi olan o eski tebessümünden de bir iz yoktu. Öylece donuk bakışlarla izliyordu bahçeye hazin bir şekilde yağan yağmuru. Ve zihninden dün gecenin anılarını atmaya çalışıyordu.

"Bırak beni!"

Hande'yi omuzlarından ittirip, soluk soluğa sağ elini boğazına götürdüğünde yüzündeki yanma hissinin geçmesini diledi. Ne kadar zaman geçmesi önemli değildi, Hande ona dokunduğu anda bedeni sanki araya uzun yıllar girmemiş gibi alev almaya başlıyordu. Onu arzuluyordu Zehra, bunu bakışlarında gizleyemiyordu. Hoş önünde dikilip alaycı ifadeyle onu izleyen kız için de aynı durum geçerliydi. Hande de tıpkı Zehra'nın gözlerinde parlayan istekle bakıyordu ona. Bu yüzden de git demesini önemsemeden yeniden yanına yaklaşarak sağ kolunu beline sardı. Sol elini ise ağır ağır yüzüne doğru kaldırıp işaret parmağının üstüyle yanağını okşadı. 

Gözlerini kapattı Zehra, yanağından usulca akan tek damla yaş hızlıca çenesine doğru süzüldü.

"Neyi yapmayayım?"

Hande, yanağını okşamayı durdurmuştu ama parmağını geri çekmemişti. Eli hâlâ Zehra'nın yüzünde asılı duruyordu. Beline sardığı kolunun baskısını artırdığında Zehra'yı kucağına çekerek başını omuzuna yaslamasını sağladı. Sol eliyle bu sefer kısa süre önce duruşunu bozduğu saçlarını okşadı. Zehra, gardını indirmişti nihayet. İki kolunu de sımsıkı bir şekilde beline sardığında Hande, başını eğip dudaklarını çıplak olan omuzuna bastırdı. Ve bir süre sessiz bir şekilde öylece kaldı. Bakışları tekrardan aynadaki kendi yansımasıyla karşılaşınca ilk dudaklarını ayırdı Zehra'nın teninden, ardından aynada yansımasında gördüğü gözlerindeki hüzünlü ifadeyi sildi, sonrasında ise kolunu Zehra'nın belinden çekerek geri çekildi. Zehra, yaşlı gözlerle ne olduğunu anlamadan öylece kalakalmıştı önünde. Hande, bakışlarını kısa bir an için eski sevgilisinin gözlerinde dolaştırıp hızlı bir şekilde arkasına döndüğü gibi kapıdan çıkıp gitti...

"Bu kadar içmemelisin."

Sedat'ın sesiyle daldığı düşüncelerden yavaş yavaş sıyrıldı Zehra. Bakışları nihayet cama bakan yansımasındaki gözleriyle buluştuğunda alayla gülümseyerek elinde tuttuğu kadehi dudaklarına götürdü. Şömineden yansıyan ışıltılar kristal kadehin içindeki kalan sıvıyı parlatıyordu. Aldığı koca bir yudumun ardından Zehra, kadehi dudağından hafif uzaklaştırarak içindeki sıvıyı salladı ve kalanını da tek seferde içerek boğuk bir şekilde homurdandı.

"Ne hâlin varsa gör."

Sedat, geldiği gibi tekrardan merdivenlere yönelerek çıplak ayaklarıyla basamakları geri çıktı. Zehra ise dönüp peşinden bakmaya bile tenezzül etmeden elindeki boş kadehi sehpaya  bırakarak kanepeye geri yaslandı. Yağmur şiddetini artırmıştı. Yavaş yavaş yakıcı sıvı kanına karışıp kafasını hafif döndürdüğünde aklına gelen düşünceyle birlikte çocuksu bir tebessümle sırıttı. Henüz sendeleyecek kadar sarhoş değildi, buna seviniyordu. Yavaş ama kararlı bir adımla kanepeden kalktığında sürgülü salon kapısına doğru yürüdü. İki eliyle kapıların sapından tuttuğu gibi onları tamamen açarak, hemen ardından çıplak ayakla kapının pervazına bitişik ıslak otlara bastı. Yürümeye devam ederek kendini kafasından aşağı süzülen yağmurun damlalarına bıraktı. Gecenin karanlığında bahçenin ortasında duruyordu. Bu durum oldukça komikti fakat Zehra umursamıyordu. Kollarını iki yanına açıp bahçenin ortasında aklını kaçırmışçasına dönüp dururken neşeyle aynı kelimeleri fısıldıyordu.

Bilir o Beni ? / HanZeh / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin