0.5

196 19 10
                                    

- LAN! Hassiktir. Izu bebeğim hep kirishimanın başının altından çıktı ben dedim yapma etme bak adam gibi oturup bekleyelim, ama yok dinlemedi illa oynayacak.....
Mina arkadaşlarının üstünden atlayarak sevgilisinin ne halt yediğini anlatmaya çalışıyordu, ızukunun ise umrunda değildi. Bir kaç adım geriledi arkadaşları hala daha kalkmamışlardı yerden. koşarak en üste atladı ve insan kulesi yıkıldı.

Herkes bir tarafa dağılmış şaşkınlıkla ızukuyu izlerken kendisi bir taraflara düşmüş gülmekten gözünden yaşlar geliyordu. Sonunda gülmesini durdurup oturur hale gelmiş ve etrafına bakmıştı, başta ona şaşkın bakışlar atan arkadaşları da gülüyordu. Neito ve shinso yu buldu gözleri shınsonun gözünde gördüğü gurur ve neitonun gülmekten çatlayacak raddeye gelmiş olması tekrar güldürmüştü onu. Bir süredir oturduğu yerden kalkmaya yeltendi. Kalktı, gözü karardı, tutunacak bir şey aradı bulamadı, gözleri hala karanlıktı bayılacak gibi oldu kolunu biri tuttu geri oturttu. Seslere bakılacak olursa çoğu fark etmemişti.
Kafasını ellerinin arasına aldı şakaklarını ovdu, midesi de kötüydü. 37 saniye boyunca açamadı gözlerini, açtığında ise görmeyi beklediği kişi neitoydu lakin o daha arkada kalıyordu. Önünde shoto vardı katsukı ise sağından yüzüne eğliyordu.

- Izuku iyi misin güzelim?

- deku gözün mü karardı, hastaneye gidelim veya doktor çağıralım hm?

- iyiyim anlık şey oldu. Sorun yok.
Neito ikiliyi yeşillinin önünden çekerek kaldırdı arkadaşını. tüm gün boyunca yanlızca çilek yemişti, bir şeyler yemesi lazımdı. elini beline atarak verandaya ilerletti, arkasında kalan iki çift göz sinirliydi sarışına bakan gözlerden adeta alev çıkıyordu.
neito arkasındakilere dönerek konuştu,

- buraları toparlayın, beslememiz gereken bir civciv var. 
shınso ızukunun yanına geldi aniden kolları arasına alarak kaldırdı, dört basamağı kucağındaki yeşilli ile tırmandı.
- shın... yürüyebiliyorum.
- biliyorum zuku, taşımak istiyorum.

shınso ızukuyla gelirken neito çoktan hazır olan yemekleri masaya koyuyordu, shınso masada üç  tabak gördüğünde sormadan edemedi,
- bize de mi koydun?
-koy-muşuum. havalı bir şey gibi söylemesiyle ızuku kıkırdadı shınso ise sevgilisinin mallığını yüzüne vururmuşçasına baktı sevgilisine.
- shın, şakaydı. cidden şakaydı. bebeğim bakma öyle.

....................

Herbiri bahçede duvara karşı ızukunun kendileri için yaptığı pufların üzerine oturmuş film seçmeye çalışıyorlardı.  Karşılarındaki duvarda projeksiyon perdesi asılı duruyordu.

- animasyon.
- tokoyami ve animasyon nee
-Titanic izleyelim.
- he aşıklar öpüşüp koklaşsın sürekli.
- bakın Kung Fu panda ne güne duruyor
- labirent izleyelim
- Matrix
Herkes farklı birşey söylerken denji ayaklandı ve arkadaşlarının karşısında durdu, Izuku neito ve shınsonun tam karşısındaydı.

- arkadaşlar arkadaşlar hepimiz biliyoruz ki  hızlı ve öfkeli Tokyo izleyeceğiz.
Arkadaşlarından büyük bir evet aldığında arka tarafta masanın üzerinde porjeksyondan açmış ve yansıtmıştı duvara hava kararmıştı, görüntü netti. Önlerinde ki yiyecek ve içeceklerle epey mutluydular.

Izuku arkadaşlarında gezdirdi bakışlarını, hepsi heyecanla filmi izliyorlardı. Mutluydular.

Film ilerlemişti, ızuku arkadaşlarının tabaklarını ve içeçeklerini eksiltmiyordu.
Sol tarafından dürtülmesiyle döndü sarışın oğlana. 
- bak bak seninki çıktı.
Filme baktığında  Han'ın sahnesinin geldiğini gördü. Sessiz bir çığlık attı ama yan taraftaki ikili duymuştu bu çığlığı. Her biri ızukunun Han aşkını biliyordu. Özellikle de shoto ve Katsukı.

three wayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin