İzin alış

1.8K 144 82
                                    

Revirdeki kadın Felix'e eve giderek dinlenmesi gerektiğini söylemişti. Bu yüzden Felix eve gelmiş tavan ile bakışıyordu. Hala kolunda ağrı vardı ancak ilk baştaki acıdan daha iyiydi. Birden Felix aşağıdan sesler geldiğini duydu ve yorgun bakışlarını kapıya çevirdi. 

"Minho değildir ya. Onun daha dersi var?" Dedi Felix zor bela ayağa kalkarken. Birden adım sesleri duyması ile yerine çakılmıştı. İstemeye istemeye kapıyı yavaşça açtı ve aşağı indi. Etrafına bakarak yavaş adımlarla yürüyordu. Birden bir bedene çarpmış ve tam yere düşecekken bir takım güçlü kol tarafından yakalanmıştı.

Dikkatle önündeki yüze baktı Felix. Bu Changbin'di. Felix ise kolu acıdığı için kolunu tutarak inlemişti. Bu da Changbin'le olan bakışmaya son vermişti.

"İyi misin? Özür dilerim Felix!" Dedi Changbin onu yavaşça bırakıp başını kaşıyarak.

"Sorun değil hyung. Fakat sen buraya nasıl geldin?" Dedi Felix ne kadar tatlı göründüğünden habersiz bir şekilde. Changbin onun yanaklarını ısırmamak için içindeki bir hisle mücadele ediyordu.

"Kapın açık kalmıştı bende içeri girdim. Seni korkuttuysam özür dilerim. Bu arada unutmadan söyleyeyim, Minho'nun sen ve şu salak öğretmenden haberi yok. Ona söylersem neler olacağını az çok tahmin ediyorsundur. Adamı neptüne gönderir." Changbin'in bu denli ciddi konuşması Felix'i güldürdü. Changbin ise herşeyi boş vermiş onun gülüşünde takılı kalmıştı.

"Ay hyung gerçekten çok komiksin!" Dedi Felix elini onun kaslı koluna atarak. Birden Felix'in gülüşü sönmüş onun yerine şaşkın bir ifade gelmişti.

"Hyung? Kolun çok kaslı!" Dedi Felix onun kolu ile oynamaya başlarken. Changbin ise mutluluktan ölmek üzereydi.

============================

"Bangchan! Felix'i gördünüz mü?" Diye sordu Seungmin. Jisung ve Jeongin'de buradaydı. Minho dikkatle Jisung'a bakıyordu. Jisung ise başını eğmiş bir şekilde ona bakmamaya çalışıyordu. Buraya Seungmin ve Jeongin'in zoru ile gelmişti. Minho ise sonunda bakışlarını Jisung'dan çekmişti. Çünki, konu Felix hakkındaydı.

"Hayır görmedik küçük köpek? Bu arada Changbin'de yok?" Dedi Bangchan. Seungmin onun kendisine söylediği şeye sinirlenmişti.  Jisung ve Jeongin ise korku ile kafayı yemek üzerelerdi.

"Seungmin hyung? Neden Felix'in evine gitmiyoruz ki? Belki tanrı korusun başına bir şey gelmiştir?" Dedi Jeongin Seungmin'i dürterek. Jisung'un ise gözleri şok ve utançla açılmıştı. Çünki fotosunu yanlışlıkla attığı eve gidecekti.

"Bence tamam ama sizde bizle geleceksiniz moruklar!" Dedi Seungmin karşısında ki üçlüyü göstererek. Bu, Jisung'un daha da yere girmesine yol açıyordu.

"Tamam!" Dedi hepsi bir ağızdan.

"Ş-şey siz gidin ben gelemeyeceğim ya." Dedi Jisung gergince gülümseyerek. Seungmin ve Jeongin onun derdini çoktan anlamıştı.

"Sus sincap! Sende geleceksin o kadar!" Dedi Seungmin onun üzerine yürüyerek

"O niye? Sen bizim kaptanımız mısın?" Dedi Jisung'da onun üzerine gelerek. Bir-birlerine kısık gözlerle bakıyordular.

"Evet." Dedi Seungmin gergin atmosferi daha da artırarak. Bu sırada Hyunjin hepsini side eye bakışı atarak izliyordu.

 Bu sırada Hyunjin hepsini side eye bakışı atarak izliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Wrong Post ~MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin